1938 yılının 9 Kasım gecesi Nazi Almanya`sında Yahudi evlerinin ve işyerlerinin camlarının indirilerek talan edilmesi, tarihte Holokost`un başlangıcının belirleyicisi olarak nitelendirilir. Bu olaydan 68 yıl sonra, bir yandan Münih kentinde Hitler`in emri ile yıktırılan “Ohel Jacob” Sinagogu`nun, Cumhurbaşkanı Horst Koehler`in katılımıyla ye
Ohel Jacob Kristallnachtın 68. yılında yeniden doğdu
Bu olumsuzluklara karşın, Münih Yahudi Cemaati 68 yıl önce Hitler tarafından yıktırılan Ohel Jacob Sinagogunun Cumhurbaşkanı Horst Koehlerin katılımıyla gerçekleşen açılışının sevincini yaşadı. Kristallnachtın 68. yıldönümünde Sefer Toralar (Tora Ruloları) 1.500 emniyet görevlisinin korumasında yüzlerce izleyici arasından geçirilerek Münihin göbeğindeki yeni sinagoga taşındı.
Kristallnachtı yaşamış Münih doğumlu Yahudi Cemaati Başkanı Charlotte Knobloch, yeni sinagog ve cemaat merkezini Yahudilerin her şeye rağmen varlıklarını sürdürebildiklerinin bir simgesi olarak görmekte. Aralarında hükümet ileri gelenlerinin ve dini temsilcilerin de bulunduğu 1.200 kişilik konuk topluluğu önünde yaptığı konuşmada; Ohel Jacob Sinagogunun bir 9 Kasım günü açılması en büyük hayalimdi. Çünkü bugün, Hitlerin bizleri tamamen yok etmeyi başaramadığını tüm dünyaya kanıtlayabiliyoruz. Bir zamanlar Nazi hareketinin merkezi olan bu kentte Yahudiler yaşıyor dedi.
9.200 kişi ile Münih, Berlinden sonra en yoğun Yahudi nüfusuna sahip Almanya kenti.
Cumhurbaşkanı Horst Koehler, sinagog ve Yahudi merkezi sayesinde Münih Yahudilerinin öldürüldüğü II. Dünya Savaşından bu yana oluşan tinsel ve kültürel boşluğun doldurulabileceğini belirtti.
1945te, ABD Ordusu Münihe girdiğinde kentte çok az sayıda Yahudi kalmıştı. Hayatta kalanların çoğunluğu İsrail ve ABDye göç etti. O dönemden beri kentte cemaate ait binalar inşa edilmedi.
Ohel Jacob Sinagogunun 2003 yılında temel atma töreninde bir grup Neo-Nazinin bombalı saldırısı yetkililer tarafından engellenmişti. Holokostta yaşamını yitiren 4.000 Münihli Yahudinin anısına yapılan anıtın, güvenlik nedeniyle, sinagog ile cemaat merkezi arasındaki yer altı tüneline yerleştirilmesine karar verildi.
Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadyanın izlenimleri
Bir ayı aşkın bir süredir EJC (Avrupa Yahudi Kongresi) Sekreterliği beni defalarca arayarak, 9ᆞ Kasım tarihlerinde Münihe gidip gitmeyeceğimi soruyordu. 9 Kasım tarihinde 15 Kasım 2003 terör saldırılarının 3. yıldönümü anma töreni olacağından katılıp katılmamakta tereddüt ettiğimi ifade etmeliyim. Ancak ısrar karşısında gitmek zorunda kaldım.
Havaalanından şehir merkezine metro ile giderken yanımda bir İsrailli oturuyordu. Karşımda oturan Alman teyze önce bana nereli olduğumu sordu, sonra da yanımdakine... İsrailli olduğunu söyleyince, o gün Münihte bir sinagogun Cumhurbaşkanının katılımıyla açılacağını ve eve gider gitmez TVdeki naklen yayından töreni izleyeceğini dile getirdi. Bizler de kendisine sinagog açılışı töreni için Münihte olduğumuzu ifade ettik.
Eski sinagoga vardığımda Minha duası okunuyordu. Dua, papyonlu, silindir şapkalı bir kantor tarafından yönetiliyordu. Sinagog hınca hınç doluydu.
Minha duası sonrası sokakta dörder gencin taşıdığı Hupaların altına sinagogun haham, hazan ve yöneticileri ellerinde birer Tora ile geldiler. Kortej dini şarkılar eşliğinde iki kilometrelik yolu coşku içinde katetti. Biri keman, diğeri flüt çalan iki gencin Yahudi ezgileri de kortejin neşesine renk kattı. TV ve foto muhabirlerinin görüntü elde edebilmeleri için defalarca durdurulan kortej Jakobplatza geldiğinde gözlerimiz yeni sinagogun ihtişamı ile kamaştı.
21. yüzyıla girilirken sayıları 30.000in altında olan Alman Yahudi nüfusunun, Rus ve Ukraynalı Yahudi göçmenlerin bu ülkeye kabul edilmesi sonucu kısa sürede 100.000leri aştığını belki birçoğunuz bilmiyor olabilirsiniz. Günümüzde 9.000in üzerinde Yahudinin yaşadığı Münihte hizmete giren Ohel Jakob Münih Merkez Sinagogu ile yanında yer alacak olan Müze ve Kültür Merkezinin (Jewish Home) inşaat ve tefriş maliyetinin yüzde 90ı Alman Devleti tarafından karşılanmış.
Bayern ile Almanya Yahudi Cemaatleri Başkanı Charlotte Knoblochun da önemli çabalarıyla cemaate kazandırılan ve çoğu cemaatin hayal bile edemeyeceği Sinagog ve Yaşam Merkezinin tarihin en büyük soykırımını yaşamış Almanyada hizmete girmesi akıllara bazı sorular getirdi mi?
Tabii ki evet. Ancak 1492 yılında Engizisyon Mahkemelerinde neredeyse soyu kurutulmaya çalışılan Sefarad Yahudilerinin günümüzde halen İspanyada muhtelif şehirlerde yaşamlarını sürdürdükleri göz önüne alınırsa, Avrupanın en kalabalık dördüncü (ilk üç sırada Rusya, Fransa ve İngiltere var) nüfusuna sahip cemaatin devlet tarafından yaptırılmış olan sinagogun açılışını da yapmak en tabii hakkı herhalde.
Açılışa gelinceye kadar, tespit edilen tarihin anlamını pek de düşünmediğimi itiraf etmeliyim. 9 Kasım; evet 9 Kasım 1938 Kristallnacht
Almanyada yüzlerce sinagogun, Yahudi işyerinin camlarının tuzla buz olduğu ve Kristal Gecesi olarak anılan lanetli 9ᆞ Kasım günlerinin birincisi...
Ve aynı gün Münihte yeni umutlarla açılan yeni-modern bir sinagog. Törene Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler, Bayern Eyaleti Başbakanı Dr. Edmund Stoiber ve Münih Belediye Başkanı Christian Ude katıldılar. Bayern Eyalet Meclisinin büyük çoğunluğu da boyunlarındaki altın kolyeleriyle sinagogdaki yerlerini aldılar.
Başkan Charlotte Knoblochun hoşgeldiniz konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililer yaptıkları konuşmalarda 2. Dünya Savaşı sırasında yaşanan Holokost ve bugün Yahudi toplumunun Almanya için taşıdığı önem dile getirildi.
Dünyanın en önemli Klezmer Müziği ustalarından Giora Feidmanın nağmeleriyle Sefer Toralar dev kapılı Ehal a-Kodeşe yerleştirildi ve Kudüs Büyük Sinagog Korosunun verdiği konseri katılımcılar büyülenerek dinledi.
Dünya Yahudi Kongresi Başkanı Edgar Bronfmandan sonra Tevaya gelen WJC Genel Direktörü Dr. İsrael Singer sinagogda yer alan iki dev altı kollu şamdana ışık verdi. Holokostta hayatlarını kaybeden 6 milyon Yahudiyi temsil eden bu dev şamdanlar Ehal a-Kodeşin her iki yanında yer alıyorlar.
İsrail eski Aşkenaz Başhahamı Rav İsrael Lau ise konuşmasında böyle görkemli bir sinagogun Kudüste yer almasından çok daha büyük mutluluk duyabileceğini dile getirirken, salondakiler başhahamın Almanyadaki bu dev sinagogun açılışından pek de memnun olmadığını kolayca anladılar.
Binanın iki yanında inşaatı bitmiş iç tefrişatı yapılan müze binası ile yaşam merkezinin önümüzdeki yılın ilk aylarında açılacağını da bu ziyaret vasıtasıyla öğrenme olanağını bulduk.