İş hayatinda farkli kültürler

Nur ŞAUL BARAKASDünya artık “küresel bir köy” söyleminin üzerinden yıllar geçti. Amerikalılar, Fransızlar, Çinliler, Almanlar, İngilizler, Ruslar, Mısırlılar diğerleri ve bizler. Hep birlikte çalışmaya dünyaya tek bir pazar olarak bakmaya ve onlarla yaşamaya alışıyoruz. Dünyanın bir ucuna giderek yeni pazar açılımları yarat

Ekonomi
9 Ocak 2008 Çarşamba
Sayfamızda bir yazı dizisi olarak dünyanın çeşitli ülkelerinde iş hayatındaki farklı kültürleri, eğilimleri, iş hayatının akışını ele alacağız. Bu hafta ilk olarak Fransa’dan söz edeceğim. Randevularınızdan, iş kıyafetlerine, öğle tatillerinden, yemekli iş toplantılarınıza değin size genel anlamda bilgi aktaracağız.
Randevular: Randevunuzu hem iş hem de sosyal etkinlikler için ayarlayın. Fransızlar dakikliğe önem verirken 2Dž dakikalık bir sarkmayı kabullenebilirler. Ancak ülkenin güneyine -  Nice, Montpelier, Cannes -  indiğiniz zaman bu gecikme süresi uzayabilir. Çünkü güneydeki insanlar kuzeyde yaşayanlara göre biraz daha esnektirler.
Fransızlar yılda 5 hafta tatil yaparlar. Bunun en az üç haftası temmuz veya ağustos ayı süresince değerlendirilir. Keza, Ağustos ayı Fransa’daki iş dünyasının %60’ı neredeyse hizmet dışıdır.
İş günü: Özel sektörde 08:30’da, devlet sektöründe ise 08:00‘de başlayıp 18:30 – 19:00 arasında sona erer. Öğle tatili 12:00 – 13:00 arasında başlar. Randevularınız için uygun zaman dilimi 11:00 – 15:30 arası sayılabilir. Öğle yemeği ile birleşen görüşme veya toplantının biraz daha verimli olma şansı yüksektir.
İş kıyafeti: Fransa’da iyi giyim bir ayrıcalıktır. Kıyafetiniz sosyal statünüzü yansıtır. Sosyal toplantılar ve iş ortamında resmi giyim tercih edilir. Kaliteli olduğu kadar, stili olan tercihler yapın. Erkekler koyu renk takımları tercih ederken kadınlar ise sade ve bir o kadar da şık bir tarz tutturmalılar. Genel olarak makyaj yaparlar. Yaz aylarında çorap kullanmazlar. Buna karşılık işe tamamıyla açık ayakkabı tercih etmezler. Resmi olmayan bir toplantıya davet edilseniz bile tişort ve kot pantolon ile gitmeyi düşünmeyin. Erkekler yaz veya kış aylarında kravat ve ceket kullanmaya özen gösterin. 
İş dili: Fransızlar dillerine çok önem verirler. Az çok Fransızca bilseniz bile konuşurken göstereceğiniz gayret onların çok hoşlarına gider. Çoğunluk İngilizce bilmesine rağmen Fransızca konuşmayı tercih ederler. Sohbetler genellikle heyecanlı ve kültürel tartışmalara kayar. Sohbet esnasında en çok konuşulan konuşmalar, Fransız mutfağı; sanat, müzik, felsefe; spor ve güncel olaylardır. Bunun yanı sıra sohbet esnasında Fransız tarihi, politikası, kültürel yaklaşımları söz edilirken konu kendi ülkenize gelir. Gerek politika ve tarih, gerekse kültürel yaşam ve iş hayatının akışı hakkında da sorular yöneltilir.      
Hediye: Hediye kabul edilir ancak sosyal etkinlikler beklenir. Hediyenin maddi değerinden ziyade karşınızdakine yakışıp yakışmadığına dikkat edin. Kitap ve müzik cdler hediye olarak tercih edilenler arasındadır. Kendi ülkenize has özellikleri olan hediyeleri tercih edin. Özellikle otantik eşyalar çok hoşlarına gider.
Fransa’da hayat çok hızlı akar. Herkes bir yere yetişme çabasındadır. Planlı ve programlı davranırlar. Yanlarında mutlaka ajanda taşırlar. Tüm yoğunluğa, koşturmaya, metrolara yetişme çabasına rağmen insanların yüzleri gülüyor. Sabahları “günaydın, iyi günler” kelimeleri kullanılıyor. Bu koşturmayı stresle harmanlamıyorlar.  Darısı, AB yolundaki ülkemizin başına!