Kudüs`teki “Hurva” Sinagogu`nun öyküsü Rav Yehouda Hehassid`in 31 aile ile birlikte Polonya`dan göç ettiği 1700 yılında başlar. “Yıkıntı” anlamına gelen “Hurva”nın geleceği Kudüs kentinin zorlu tarihi sürecine bağlı olarak gelişme gösterecekti…;Nelly BAROKAS
Hurvanın öyküsü
Hurvanın öyküsü Rav Yehouda Hehassidin 31 aile ile birlikte Polonyadan göç ettiği 1700 yılında başlar. Onların kente gelişi çoğunluğu Sefarad 1200 Yahudinin yaşadığı Kudüste oldukça dikkat çeker.
Rav Yehouda ve beraberindekiler, Mesihin gelişini beklemek üzere Yahudilerin Kudüste yaşamaları gerektiğini düşünüyor, sinagogların inşasının ve dini eğitimin verileceği merkezlerin kurulmasının Mesihin gelişini çabuklaştıracağına inanıyorlardı.
Kente varışının hemen ertesi günü Kudüste ilk Aşkenaz sinagogunu inşa ettirebileceği bir mekanın arayışlara başlayan din adamı, Ramban Sinagoguna yakın bir arazi buldu. Ancak Rav Yehouda Hehassid beş gün sonra aniden yaşama veda etti.
Bu olayı takip eden yıllarda 1500 Hassid Polonyadan Kudüse göç etti. Onlar Rav Yehoudanın projesini gerçeğe dönüştürmek için çalışmalara başladılar. Maddi açıdan evdeki hesap çarşıya uymayınca, inşaat tamamlanamadı ve sinagog Hurva (yıkıntı) lakabını kazandı.
O dönemde Kudüsteki Aşkenaz toplumu maddi güçlükler içindeydi. İnşaatı tamamlamak için Osmanlı paşalarından yüksek faizle borçlanıyorlardı. 1721de Aşkenazlar borçlarını ödememekle suçlandılar. Hurva Sinagogu ateşe verildi, elli Tora Rulosu alevler içinde kül oldu. Ardından Aşkenazların bu kentte yaşaması yasaklandı. Aralarından birçoğu Kudüste yaşayabilmek adına geleneksel giyim tarzlarından vazgeçerek Sefarad Yahudilerinin giyim tarzını benimsediler. Fakat Hurva terk edilmiş olarak kalmaya devam etti.
1812de yeni bir göç dalgası ile Vilnadan Kudüse gelen Aşkenazlar, zaman kaybetmeden Hurvayı onarma çalışmalarına giriştiler. İnşaat Moshe Montefiorenin desteği ve Edmond de Rothschildin maddi yardımı ile 1856da başladı. İnşaat tümüyle tamamlanmamasına rağmen 1864de Hurva kullanılır hale geldi. Edmond de Rothschildin babasına atfen Beit Yaakov adı verilen sinagog, yine de Hurva olarak adlandırılmaya devam etti.
Hurva, 1948de Ürdün Ordusu tarafından dinamitlenerek yıkılmasına dek, Kudüsteki Aşkenaz Yahudilerinin dini mekanı olmaya devam etti. Şimdi Hurvanın yeniden hayat kazanması için 5 milyon Euroluk bir bütçe tahsis edildi. Eski temelleri üzerine inşa edilecek Hurvanın orijinal kalıntıları numaralandırılacak ve yeni yapıya monte edilecek.
Yazar Aaron Bier, Hurva Sinagogunun ihtişamını uzun uzun anlattığı, Yahudi Mahallesinin Kitabı adlı eserinde şöyle demekte: Dış cephe çok titizlikle yontulmuş taşlardan yapılmıştı. İç cephe duvarlarını Davudun Yıldızını, Sina Dağını ve On Emir Levhalarını betimleyen resimler süslemekteydi. İç mekanın dört köşesinde Pirkei Avotun bir bölümündeki: Pars gibi güçlü, kartal gibi süratli, geyik gibi çevik, aslan gibi dürüst pasajında sözü edilen hayvanların çizimleri yer almaktaydı.
Kaynakça/ LArche