Yolunu değiştiren şampiyon

2006 sezonu başlamadan önce, yani Alonso McLaren`ın koltuğuna oturmadan yaklaşık 1,5 sene önce yaptığı anlaşma F1 dünyasına duyurulmuştu; normal olarak bu durumun takım ve sürücüler üzerinde ters bir psikolojiye yol açması beklenirken ne takım, ne de Alonso motivasyonlarından bir şey kaybetmişti ve sonunda takım, 2006 sezonunu çifte şampiyonlu

Spor
9 Ocak 2008 Çarşamba
Formula 1’de “Mutlu Son”a ulaşabilmek, her sürücü için kuşkusuz tek öncelikli amaç olmalıdır. Zaten bu işi sadece hayatını kazanmak amaçlı yapanların başarısız olduklarını tarih defalarca göstermiştir. “Mutlu Son” deyimi ise tamamen görecelidir. Bir pilot için sezon boyunca puan alabilmek yeterli iken, bir diğeri yarışların  yarısını kazanmasına rağmen aradığını bulamayabilir. Alonso ise iki sene ardı ardına bu mutluluğu doyasıya yaşadıktan sonra, farklı bir yoldan amacına ulaşmaya çalışırken birçok soru işaretini beraberinde getirdi. Dediğim gibi sezon boyunca takım bunları pek düşünmediği için müthiş bir iş çıkarabildiyse de  belirsizliğin getirdiği huzursuzluk, şampiyonluk kutlamalarında yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Aslına bakılırsa Brezilya’da Alonso’nun şampiyonluk kutlamalarının sönük kalmasının en büyük nedenleri; yarışı kazanan Massa’nın, kendi insanı önünde yaptığı inanılmaz şov ve elbette Schumacher’in pistteki son dakikalarını doya doya izlemek isteyen seyircinin ona gösterdiği müthiş ilgiydi. Fakat bir sonraki sene, artık Alonso’nun rakip sınıfına girecek olmasının takıma getirdiği burukluk da gözden kaçmıyordu. Bunun yanında Alonso’nun televizyonda veya gazetelerdeki reklam kampanyalarında boy göstermesi ise, artık McLaren’in işine yarayacak olduğundan, şampiyonluk kutlamaları biraz daha arka plana atıldı. Bu noktada aslında işin maddi boyutunun, duygusal çöküntüden biraz daha ağır bastığını söylemeliyim. Gelecek sezon yarışmayacağı bilinen Schumi, eğer şampiyon olabilseydi, muhtemelen reklam kampanyalarıyla uğraşırken, yarışlarda harcadığı enerjiden daha fazlasına ihtiyacı olacaktı.
Alonso’nun yaptığı anlaşmada, kendi adına ortaya çıkan en büyük belirsizlik; son zamanların en başarısız sezonunu geçiren McLaren’da neler yapabileceği. Geçen seneki ortama, detayları göz ardı ederek bir bakarsak, müthiş hızlı bir Kimi fakat onun hızına pek dayanamayan bir MP4ᆩ vardı. Elbetteki bu bütün sorun McLaren’da demek değil fakat olaya kuş bakışı bakıldığında genel görüntü bu duruma işaret ediyor. Gelecek sezon Kimi’nin Ferrari’de yarışacak olması ise; hızlı pilot artı dayanıklı araç, eşittir yeni şampiyon denklemini ortaya çıkartıyor. F1 Racing dergisinin anketinde, katılanların yaklaşık %60’ı Raikonen’in önümüzdeki sezon şampiyon olacağına inanıyor. Bunun çok doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmesem de asıl problem beklentilerin, daha doğrusu tahminlerin Alonso’nun sırtına ağır bir yük bindirdiği. Son iki sezonun şampiyonu olarak gittiği McLaren’da bu başarının yanına bile yaklaşamayacak olması, Alonso’nun en büyük korkusu. Sonuçta 2007 sezonu başlayınca pistte en dikkatle izlenen pilot kendisi olacak.
Bütün bu belirsizliklere rağmen bir şey kesin, Alonso, gelecek sene şampiyonluk için elinden geleni yapacak ve hala şampiyonluğa en yakın isimlerden biri. Aracının problemini algılayıp bunun üstesinden gelebilme konusunda da yetenekli bir pilot. En azından bu konuda Kimi’den çok daha yetenekli. Yeni bir takım, yeni mühendisler, yeni bir araç… Bunlara alışmanın zor olacağı kesin fakat başarılı geçirilen bir test dönemi bu uyum problemlerini asgariye indirebilir. Aloso’nun çalışmayı seven bir yapısı olduğunu da biliyoruz. Geriye yalnız, üzerinde oluşan baskıyı göz ardı etmesi kalıyor. Ne kadar erken rahat edebilirse, o kadar erken başarıya koşmaya başlayacaktır. Hatırlarsak, Schumi de Alonso gibi şampiyonluğun ardından Benetton’dan ayrılıp Ferrari’ye geçmişti ve efsaneliğe doğru yol almaya başlamıştı.