İsrail Filarmoni Orkestrasi 70. yilini kutluyor

1936 yılında Bronislaw Huberman tarafından kurulan İsrail Filarmoni Orkestrası 70. yılını ülke içinde ve dışında vereceği konserlerle kutluyor. “70. Yıl Gala Konseri” Arturo Toscanini`nin 26 Aralık 1936`da bu orkestrayı yönetmesinin yıldönümü olan 26 Aralık Salı akşamı piyanist Daniel Barenboim ve viyolonist Pinchas Zukerman`ı

Kültür
9 Ocak 2008 Çarşamba
“70. Yıl Gala Konseri” ile başlayan “İsrail Filarmoni Orkestrası”nın 12 gün sürecek olan kutlama konserleri Tel Aviv Mann Auditorium, Kudüs İnternational Convention Center ve Hayfa Auditorium’da gerçekleşiyor.
Bu etkinliklerde “İsrail Filarmoni Orkestrası”nı dünya çapında ünlü Daniel Barenboim, Valery Gergiev, Lorin Maazel, Zubin Mehta, Kurt Masur ve Pinchas Zukerman gibi şefler yönetecek.
Yefim Bronfman, Evgeny Kissin, Radu Lupu, Mischa Maisky, Julian Rachlin ve Maxim Vengerov gibi virtüoz solistler de misafir sanatçı olarak konserlere katılacaklar.
İsrail’de aralık ayı sonuna dek vereceği  konserlerden sonra “İsrail Filarmoni Orkestrası” ocak ve şubat aylarında yine 70 yıl kutlamaları kapsamında ABD’de Carnegie Hall, San Francisco’da Davies Symphony Hall ve Los Angeles’de Walt Disney Concert Hall’da bir dizi konser verecek.
Gala konserinin 26 Aralık olarak seçilmesinin nostaljik bir nedeni var: Şöyle ki, bu orkestrayı ilk konserinde, bir müzik dehası olarak kabul edilen Arturo Toscanini yönetmişti. Tarih 1936 yılının 26 Aralık günüydü. Arturo Toscanini’ye, “Bu çorak topraklarda ne işiniz var?” diye sorulduğunda, “İnsanlık adına buradayım” yanıtını vermişti.

70 yılın öyküsü
Günümüzde dünyanın en iyi 10 orkestrası sıralamasında yer alan “İsrail Filarmoni Orkestrası”, 1936 yılında Viyanalı kemancı Bronislaw Huberman tarafından kuruldu. O zamanki adı, “Palestine Orchestra”ydı.
Huberman, Avrupa’da yükselen ırkçılık nedeniyle dışlanan Yahudi müzisyenleri bir araya getirip onların Filistin’e göç etmesini sağladı. 70 kişiden oluşan bu müzisyenlerle orkestrayı kurarken bir anlamda bu kişileri Holokost’tan kurtarmış oldu.
İsrail’in 1948’de özgürlüğünü kazanması ile orkestranın adı, “İsrail Filarmoni Orkestrası” olarak değişti. Ülke dışında verdiği konserlerle İsrail tanıtımında bir tür elçilik görevi üstlenen orkestra, savaş dönemlerinde İsrail Savunma Ordusu askerlerine verdiği konserlerle dikkat çekti.
Orkestra bağımsızlık ilanından sonra  Beer Şeva’da (1948), 6 Gün Savaşı boyunca her gece, Kudüs’ün birleşmesi ile Gözlemciler Tepesi’nde (1967), Bethlehem Nativity Square’de (Christmas 1968), Yom Kipur Savaşı süresince her gece (1973), Lübnan sınırında (1977) ve Massada’da (1988) konserler verdi.
“İsrail Filarmoni Orkestrası” kurulduğundan günümüze dünyaca birçok ünlü şef tarafından yönetildi. Ancak orkestra ile özellikle özdeşleştirilen iki şef var: Leonard Bernstein ve Zubin Mehta…
Kuruluşundan beri orkestra ile yakın temasta bulunan, 1947- 1949 yılları arasında orkestrayı yöneten, 1968’e dek orkestranın müzik danışmanı olan ve Negev Çölü’nde 5.000 asker seyirci önünde konser veren Şef Leonard Bernstein, 1988’de “İsrail Filarmoni Orkestrası” tarafından “Onursal Şef” payesi ile onurlandırıldı.
Zubin Mehta ise 1961’de İsrail’e geldiğinde orkestra ile yaşıt, 25 yaşında bir gençti. O dönemden beri bu Hintli genç orkestradan kopmadı. 1968’den günümüze dek orkestrayı yöneten Mehta, 1981’de İsrail Filarmoni’nin “Yaşam Boyu Orkestra Şefi” unvanını kazandı ve İsrail yaşamının bir parçası oldu.
2006 repertuarında Beethoven, Mozart, Brahms, Mendelssohn ve Dvorak’a yer veren “İsrail Filarmoni Orkestrası”, antisemit sayılan ve Nazi Almanya’sı ile ilintilendirilen Wagner’in eserlerini çalmıyor.


1968’den beri orkestrayı yöneten ve 1981’de İsrail Filarmoni’nin “Yaşam Boyu Orkestra Şefi” unvanını kazanan Zubin Mehta ile 70. yıl kutlamaları kapsamında gerçekleştirilen söyleşiyi aktarıyoruz.

Orkestranın ve sizin aynı anda 70. yılınızı kutlamanız bir kader mi?
“İsrail’e geldiğimde 25 yaşımdaydım. O zamanki orkestra şefi konser sonrasında yaptığı açıklamada; ‘Sayın Mehta’nın bizle birlikte 50. yılı kutlayacağından eminim’ demişti. Gördüğünüz gibi 50. yıl çoktan geçti. Ben hala buradayım.”

1967’de İsrail’e yeniden gelmenize ve orkestrayı yönetmenize sebep neydi?
“Orkestra şefi savaş sırasında ülkeyi terk etti. Orkestra şefsiz kalmıştı. O dönemde henüz orkestra yönetmiyordum. Ünlü Pablo Kazales ile Porto Rico’daydım. İsrail’deki arkadaşlara yardımcı olmak üzere ondan izin aldım. Çünkü kendimi bu orkestraya yakın hissediyordum. O anda yerimin İsrail olduğuna karar verdim.”

Filarmoni Orkestrası’nın sizce en anlamlı anısı nedir?
“Tabii ki Toscanini’nin 1936’da orkestrayı yönetmesi. Ben o zaman 9 aylıktım, yani orkestradan daha yaşlıyım. Toscanini Noel öncesi serbestti ve o süre içinde buraya geldi. Provalar yaptı ve 26 Aralık’ta konser gerçekleşti. Bu nedenle kutlamanın gala konserini 26 Aralık’ta gerçekleştiriyoruz.”

Geleceğe baktığınız zaman orkestrada ne gibi değişiklikler olmasını isterdiniz?
“Orkestranın konser salonu olan Heichal Hatarbut, Mann Auditorium’un diğer konser salonları ile boy ölçüşebilecek dünya standartlarında bir düzeye çıkmasını istiyoruz.”

Gelecek 70 yıl için orkestrada bir değişiklik düşünüyor musunuz?
“Orkestralarda bir müzisyen ayrılır, diğeri gelir. Yeni gelenin uyum sağlaması arzu edilir. Önemli olan İsrail Filarmoni’nin nağmelerinin ölümsüzleşmesidir.”

Seyirciler arasında daha fazla genç görmek istemez miydiniz?
“Geçen hafta Berlin’deydim. Berlin Filarmoni Orkestrası seyircisinin yaş ortalaması İsrail’deki gibi. Orada bu seyirci kitlesinin gençken konserlere gitmediğini düşündüm. Batı kültüründen gelen insanların klasik müziğe 45 yaşlarından sonra ilgi duymaya başladıkları bir gerçek. Tabii ki daha gençlerin gelmesini arzu ederiz. Bu nedenle gençlere özel konserler düzenliyoruz. Çocuklar aileleri ile geliyor ve yeniden gelmek istiyorlar.”