Ulus Oditoryumunda başarı ile sergiledikleri yedi oyuna kısa bir ara vererek İsraile turneye çıkan Moiz ekibine, destekçileri de eklendi ve böylece 45 kişilik bir grup Perşembe akşamı Atatürk Hava limanından yola çıktık. Hava alanında dev dekorların yanı sıra bir o kadar da aksesuar dolu devasa bavullar kontuarları doldurdu.
Uçaktan ürken bir çok kişi -ki bunların arasında oyuncular çoğunlukta idi- rahat bir yolculuğun sonunda Ben Gurion Hava Alanında Türkiyeliler Birliğinden Şeyla Mizrahi ve arkadaşları tarafından karşılandı. Dekorları kamyona yükleyen beylere yardım etmek için herkes seferber oldu.
Karşılaştığımız ilk sürpriz otobüse bindiğimizde Türkiyeliler Birliği Başkanı Momo Uzsinayın İyi ki geldiniz, sizleri çok seviyoruz imzalı mektubu ve içi leziz hurmalar, çikolatalar dolu hoşgeldiniz sepeti oldu. Tüm yorgunluğumuza rağmen Abolafya nın falafelini de yedik. Moiz ekibi, sabah saat 8.30da Kudüse gitmek için, bize yolculuğumuz süresince tahsis edilen aynı otobüste uykulu gözlerle hazırdı. Bizleri 6 gün boyunca yalnız bırakmayan Şeyla Mizrahi ve eşi Jojo Mizrahi yanlarına oldukça deneyimli rehberimiz Ruti Baharı da katarak yola çıktık.
İlk durağımız Yad-Vaşem Holokost Müzesi idi. Sanki o vahşeti bizler de canlı yaşamışçasına gözlerimiz yaşlı müzeden ayrıldık. Bu hüzünlü havamızı Sefarad mahallesinde begonvillerin, nostaljik tabloların süslediği taş binalar arasında dağıttık. Dört nesil önce küçücük Sefarad Sinagogunun kurucusu Ermozo Ailesinin en genç hazanı bizi şarkıları ile neşelendirirken, sinagogda hazırladıkları nefis bulemazları, humusları adeta yuttuk. Gençlerimiz sokakta şarkı söyleyip dans ederken Moiz ekibimizin coşkusu görülmeye değerdi.
Saat 16.00da Ağlama Duvarına vardığımızda oradaki mistik hava gerek turistlerin, gerekse yöre halkının koşturmaları inanılmaz bir manzara idi. Siz siz olun Kabalat Şabat ı Kudüste yaşamadan lütfen İsrailden ayrılmayın.
2. gün saat 9:00 da Massadaya doğru yola çıkmıştık bile. Yağmurla başlayan gün Lut Gölünde yerini pırıl pırıl güneşli bir havaya bıraktı. Kameralar, fotoğraf makineleri son sürat çalışıyor, herkes o kristal gibi parlıyan tuz gölünden ayrılmamak için elinden geleni yapıyordu.
Ve işte Massada
Teleferiklere doluşup yukarı dağa çıktığımızda karşılaştığımız manzara büyüleyici idi, rehberimiz Ruti hiçbir taşı, hiçbir mozaiği, hiçbir Mikveyi atlamadan bizi bilgilendirdi. Moiz ekibi konuşulanların tek kelimesini bile kaçırmamak için onu takip ediyor ve M.Ösine dayanan hikayeyi beyinlerimize kazıyorduk
3. gün Mini İsrail gezisinde yağmurun azizliğine uğradık,45 kişi ile başlayan turu ancak 5 kişi tamamlayabildi. Yeni yıla girişimiz son derece keyifli ve neşeli geçti. DYD tiyatro kumpanyası salona girdiğinde herkes iki gece peşpeşe ve matinede oynanacak oyun için avans bir alkışla karşılandı.
Pazartesi sabahı öncü ekip dekor kurmaya giderken oyuncu kadrosu saat 14.00 de otelin önünde ellerinde elbiseleri, oyunda kullanılacak aksesuarları ile otobüsü bekliyordu. Dekor, teknik prova, makyaj derken oyun saati geldi çattı. Bu arada Albert Poyastro ve Violetin çabaları bizlere moral verdi. 400 kişilik Holon Mediateks Tiyatrosu hınca hınç dolu idi, sahne arkasında her oyun öncesi olduğu gibi elele yaptığımız duadan sonra heyecan dorukta... Mikrofonu sıra ile alan konuşmacıları dinlemek bize bir asır kadar uzun geldi.
İlk olarak Momo Uzsinay: Uzun senelerden beri devam etmekte olan arkadaşlık ve kardeşlik bağlarımız daima kuvvetlendiği, neşeli ve acılı günlerimizde her birimizin yanında olduğumuz inkar edilemeyecek bir gerçektir, sizleri bir kez daha ağırlamaktan duyduğumuz heyecan son safhada... Başkanınız Selim Nahmiası hepiniz adına kutluyorum dedikten sonra Türkiye Büyükelçiliği Müsteşarı Mehmet Kemal Bozay kısa bir konuşma yaptı. Aramızda bulunan Hahambaşı Rav İsak Haleva:Gelenekler ve görenekler köprüsü bütün dünyada herkesi birbirine yaklaştırıyor ve bu köprüyü kuran DYD ekibini , Türkiyeliler Birliğini kutluyorum dedi. Selim Nahmias ise gecenin oluşumunda emeği geçen Türkiyeliler Birliğine, tiyatro ekibine, destekçilere ve izleyicilere teşekkür ettikten sonra sahneyi oyunculara bıraktı.
Güçlü alkışlar karşısında bir o kadar güçlü bir performans sergileyen ekip yorgun, ama bir o kadar da mutlu tiyatrodan ayrıldı. Salı günü işimiz biraz daha zordu. Matine ve suare yani 800 kişiyi daha memnun etme çabası az da olsa vatan hasretini bir nebze olsun bastıran duygular, samimi sevgi dolu elektriğin seyirci ve oyuncular arasında dolaşması sonucu, ortamı olumlu yönde etkiledi. Alkışlar dorukta idi
1200 kişiyi gülümseten ve mutlu eden Moiz ekibi dekoru bir saatte söktü ve koliledi. Artık geri sayım başlamıştı, Çarşamba sabahı asıl amacımıza ulaşmıştık. Otobüste tüm oyuncuların, teknik ekibin, destekçilerin, sahne amirleri ve dekorcuların tek tek hislerini dile getiren kısa konuşmaları kimini ağlattı, kimini ise güldürdü. İşte bu coşku kayda değerdi. Uçak kalkmadan herkesin zihninden geçenler şunlardı sanırım: Başarıyla noktaladığımız bu oyunun asıl mimarları DYD Başkanı Selim Nahmias ve Türkiyeliler Birliğinin sonsuz desteği için binlerce teşekkürler.