Global rekabet kapsamında Şabat günü uçuş yapmak istediği için ülkenin Ortodoks kesimi ile ters düşen EL AL, sonunda anlaşmaya vardıklarını açıkladı
Alber NASİ
İdam cezası öleni cezalandırmaktan çok kalanlara ibret olma özelliği taşır. Saddamın idamının özellikle Şiiler tarafından yapılması ibretten ziyade intikam amaçlı bir linçi andırıyordu. İdam görüntülerinin nerdeyse tüm Dünya tarafından yayınlanması ne kadar gaddar bir Dünyada yaşadığımızın göstergesi adeta.
Filistin Özerk Yönetiminde Hamas ile El Fetih arasındaki çekişme tüm hızıyla devam ederken İsrail Kassam füzelerinden nasibini almaya devam ediyor.
Hamas ile El Fetihin anlaşması mümkün görünmezken Dünya kamuoyu ve İsrail El Fetih, açıkça destekliyor. Filistin halkı ise yaptığı yanlış seçimin cezasını çekiyor.
İngiliz Basını İsrailin Türkiye üzerinden İrana nükleer saldırıda bulunacağını iddia etse de bu pek gerçekçi bir sav gibi görünmüyor .
Bu haberin yazarı bu teorisini İsrailin 25 sene önce Irak nükleer reaktörüne yaptığı hava saldırısına dayandırmış olmalı. Ancak o zaman Irakın nükleer reaktörü İranın nükleer reaktörleri kadar gündemde olmadığı gibi konu dallanıp budaklanmamıştı.
Bugünkü koşullarda Dünyayı ve Ortadoğuyu allak bullak edecek böyle bir girişim İran ile İsrailin doğrudan savaşa girmesine sebep olur.
Ehud Olmert bir yandan yaptığı hatalarla yüzleşirken diğer yandan siyasi olarak İranı durdurmaya çalışıyor.
Çin ziyareti sırasında basına yaptığı açıklamada tek taraflı çekilmelerin huzur ve barışı getirmediğine dikkat çeken Olmert hatasını anlamış gibi.Ne yazık ki bazı gerçekler yaşanmadan anlaşılmıyor.
Artık Dünya üzerinde aklı başında olan herkes 20 sene içerisinde en büyük ekonomilerin Çin , Hindistan ve ABD olacağını anlamış ve stratejilerini bu gerçeğe göre kurmuş durumda.
Özellikle Çinin ekonomik gücün yanı sıra ordusu ve etki alanıyla siyasi güç olacağını anlamak zor değil.
Bu bağlamda İsrail Başbakanı Olmertin Çini ziyaret etmesi hiç de şaşırtıcı sayılmaz.
Dünyanın önde gelen imalatçıları Çine gereken yatırımları ve teknoloji transferini yaparak bu pazarda gereken konumlandırmayı halihazırda yapmış durumda.
Bu imalatçılar arasında çok sayıda İsrail ve Yahudi sermayeli firmanın olduğunu tahmin etmek zor değil.
Dünyanın en büyük üçgen ticaret hacmine sahip ülkelerden biri olan İsrailin Çin ile çok yakın temasta olması her iki ülkenin de çıkarlarına uygun.
Siyasi olarak sadece ABDnin desteğinin yeterli olamadığının farkında olan İsrail Çin gibi önemli bir ülkenin siyasi desteğini alması Ortadoğuda Avrupa ve Rusya sayesinde İsrailin aleyhine gelişen dengelerin İsrail lehine dönmesini sağlayabilir.
Üzücü olan bundan 20 30 sene sonra Hintliler ve Çinliler belli bir yaşam kalitesini yakalarken bu firsatı seneler önce yakalamış Filistinlilerin felsefelerini geliştirmedikleri müddetçe aynı sefaleti yaşıyor olacak olmaları . Ve tabii ki kendi sefaletlerinden İsraili ve ABDyi sorumlu tutmaları.