Alp ALKAŞNBA takımlarının maçlarının ilk yarısını tamamlamakta olduğu şu dönemde NBA.com, bir grup yorumcuya sezonun bireysel başarı ödülleri hakkındaki yorumlarını sormuştu. “Mid-Season Awards” yazı serisi oldukça ilginç yorumlar içermekteydi. Bu bağlamda sezon sonu ödülleri için, sezon ortasında, okuduklarımla birlik
Bazılarımız engellerle karşılaştığında onların üstüne gitmeyi tercih ederler. Dünyayı değiştirenler de işte bu kişilerdir. Bu öykü dünyayı değiştirmeye çalışanlarla ilgilidir
Selim ÇİPRUT
14 Kasım 1970, Marshall Üniversitesi futbol takımı zorlu bir maç sonrası Virginiaya geri dönmektedir. Kaybettikleri maç, onları şampiyonluk şanslarından uzaklaştırmamaktadır. Taraftarları onları şampiyonlar gibi yolcu etmektedirler. Coach Red Dawson uçağa binerken, yerini başkasına vererek, Virginia ya araba yoluyla gideceğini söyler. Uçak kalkar, futbolcuların morali maçı kaybettiklerinden dolayı bozuktur. Coachları uçakta onlara moral veren bir konuşma yapar. Uçak inişe geçtiğinde ise inanılmaz bir kaza olur. Uçak ormanlık alana düşer.37 oyuncu,12 coach, 5 pilot ve 21 taraftardan kurtulan olmaz.
Şehirde yas hakimdir, futbol takımından geriye sadece üç kişi kalmıştır. Bunlardan ikisi sakat olduklarından dolayı, diğeri ise uyuya kaldığından dolayı maça götürülmeyen sporculardır. Alınan heyet kararı ile Marshall Üniversitesinin futbol takımı artık kurulmayacaktır. Sağ kalan oyunculardan Nate Ruffin halkı çok güzel yönlendirir. Yönetim Kurulu toplantısına zorla girdikten sonra, üyelere camdan bakmasını söylediğinde, dışarıda yüzlerce taraftar dakikalarca We are Marshalls diye bağırıyorlardır. Halkın sesine kulak veren müdür Donald Dedmon tekrar takım kurma kararı alır.
Listesindeki 25 coacha teklif götürür, bunlardan hiçbiri görevi kabul etmez. Umudunu kestiği anda Jack Lengyelin telefonu ile karşılaşır. Kendisi bu görevi ısrarla çok istediğini söylemektedir. Virginiaya geldiğinde aklındakileri uygulamaya kararlıdır.Coach Red Dawson ile liste yaparlar,diğer üniversitelerde okuyan öğrencileri transfer etmek istemektedirler.Ancak listeden hiçbir oyuncu bunu kabul etmez.Takımın kurulması artık mucizedir. Yönetmeliğe göre sadece 3.sınıf öğrencileri futbol oynayabilmektedir. NCAAya (Futbol Federasyonu) birçok mektup yazılır. Gelen cevapların hepsi olumsuzdur. Yine de Donald Dedmon, yağmurda kapılarında saatlerce dikilip gerekli izni alır.1.sınıf öğrencilerinden takım kurma yetkisi alınmıştır.
Coach Lengyel futbolu bilen bilmeyen bir sürü 1.sınıf öğrencisinden bir takım yaratır. Çoğu basketbol, beysbol oynayan bu öğrencileri futbola adapte etmek oldukça zordur. Öyle ki yeni takım ilk maçlarında tarihi bir fark yerler.Yönetim kurulu Dedmonu görevinden alır. Bundan sonraki maçları ilk maçlarından daha kuvvetli bir rakipledir. Maç sabahı halk bir bütündür, herkes sokaklarda maça gitmektedir.Tek vücut olmuşlardır.
Coach Lengyel maça gitmeden evvel, oyuncularını hayatını kaybeden sporcuların mezarına götürür.Aslında takımın en büyük taraftarının hayatlarını kaybeden 37 oyuncu olduğunu söyler.Hırs dolu bir konuşma yaptıktan sonra, maça çıkarlar.
Marshall Üniversitesi Futbol takımı, bu maçta ilk galibiyetlerini alırlar. Yer yerinden oynamaktadır. Sanki şampiyon olmuşlardır. Taraftarlar stadı terk etmezler.Sabaha kadar yeniden doğmanın mutluluğunu yaşarlar.Takım o sezon başarılı olamaz,diğer sezonlarda da. Ancak, yıllar sonra aldıkları şampiyonlukların ardı arkası kesilmez. Marshall Üniversitesinin bahçesinde bulunan hayat çeşmesi her sene 14 Kasımda durur.Kaybettikleri değerleri her sene çeşme başında saygıyla anarlar. Bu inanılmaz hikayeyi yaşamak istiyorsanız, We are Marshall isimli filmi mutlaka izlemelisiniz.
Küllerinden doğan bu takıma bir selam da bu sayfadan gönderiyoruz.