84 yaşındaki Salamon Mitrani düğün töreninde oldukça heyecanlı gözüküyordu. Küba yasalarına göre 55 yıldır Pilar ile evli olan Salamon sekiz torun sahibi. Geçtiğimiz hafta nihayet Yahudi gelenekleri uyarınca Hupanın altında evlendi.
Olağandışı bir törendi, çünkü Mitrani çifti dışında yirmi çift daha Arjantinden gelen üç ravın uyguladığı dini ritüelle evlendiler. Hazan İbranice tüm kutsama dualarını yaparken damatlar hızla üzerine bastıkları bardakları kırdılar.
Kübada sayıları çok azalmış Yahudi cemaatinin şimdiye dek gerçekleşen en kalabalık düğünü oldu. Ülke Yahudilerinin çoğunluğu Başkan Fidel Castronun 1960da iktidara gelmesi ile başlayan komünist rejimden kaçmışlardı. O tarihten beri bir din adamına sahip olamayan, geride kalan Yahudiler şimdilerde dini kimlikleri açısından bir uyanışa geçtiler.
Ben kendimi her zaman Yahudi hissettim. 1948de İsrailin özgürlük savaşına katıldım diyen ressam ve heykeltıraş Salamon Mitraninin Sefarad Yahudisi olan ailesi, 1913 yılında Kübaya Türkiyeden göç etti.
Havananın en büyük üçüncü sinagogu olan ve yıllar sonra onarılan Beth Shalom, Mitraninin 75 yaşındaki eşi Piların da aralarında bulunduğu 70 kişinin Yahudiliğe geçiş törenine tanık oldu.
Atalarım gibi Yahudi bir aileye sahip olmak istedim. Aile, geleneklerimizin ve Toranın korunmasında çok büyük bir rol oynar diyen bilgisayar analisti Alberto Beharın, aynı meslekten olan eşi Caridad Morales düğünleri öncesinde Yahudiliğe geçti.
Geçmişte Küba Yahudi nüfusu, I. Dünya Savaşı öncesinde Türkiye ve Balkanlardan göç eden Sefarad Yahudileri ile II. Dünya Savaşı yıllarında çoğu Polonya ve Rusyadan kaçan Aşkenaz Yahudilerinden oluşmaktaydı.
1930lu yıllarda Nazilerin iktidara geçmesi ile kaçan 25.000 göçmen ABDye sığınmak üzere yola çıktı. ABD göçmen sayısına kota koyunca Kübaya yerleşmek zorunda kaldılar.
Fidel Castro iktidara geçtiğinde Küba refah ve huzur içinde yaşayan 15.000 kişilik bir Yahudi nüfusuna sahipti. Birkaç yıl zarfında hükümet komünizme geçiş süreci ile tüm özel sektörü kamulaştırmaya başlayınca, Yahudi nüfusun % 90ı Florida, Mexico, Venezuella ve İsraile göç etti.
Küba ateist bir ülke olunca sinagoglar da boşaldı. Cemaat yönetimi kalmadı, Yahudiler uzun bir süreçte yeni statüye uyum sağlayarak çocuklarının İbranice eğitimine ve Yahudi gelenekleri öğretimine son verdiler.
Bunu uzun tecrit yılları takip etti. Kipur Savaşı sonrasında Castro 1974te İsrail ile diplomatik ilişkilerine son verdi.
Zor yıllardı. Fakat Yahudiler zorluklara göğüs gerdiler diyen 69 yaşındaki Simon Goldsztein, Bu da bizim tarihimiz ifadesini kullandı. Sovyetler Birliğinin 1991de dağılması ile Küba çok ciddi bir ekonomik krizle mücadele etmek zorunda kaldı. Laik bir ülke olma yönünde değişim gösterirken, Komünist Parti kimliğini taşıyan kişilerin dahi dini ibadetlerine izin verdi. Güçsüz konumda olan Küba Yahudileri, özellikle American Jewish Joint Distribution Committeeden olmak üzere çevre ülkelerden 1.500 nüfusluk cemaatin yeniden yapılanması için yardım almaya başladı. Toplumun ileri gelenleri nüfusun iki katına çıktığını belirtmesine rağmen Kübalı Yahudi gençleri İsraile göç ediyorlar.
Genç bir mimar olan Annette Eli, İnsanlar burayı çeşitli nedenlerle terk etti, oysa burada sürekli bir yenilenme ve dini yapılanma süreci yaşıyoruz. Yeniden doğuşumuzun dönüm noktasındayız demekte.
Kaynakça/ Yediyot Aharonot