Mesleğine nasıl başladın?
Üniversiteyi 2001 senesinde bitirdiğim zaman iç mimarlıkla ilgili deneyim kazanmak için bir yerde çalışmaya başladım.Üniversitenin iş hayatı için sadece bir anahtar olduğunu daha ilk günden fark ettim. İş hayatında, özellikle de o an yaptığınız restoran dekorasyonu ise geçen her an; para kaybı demek oluyor. İlk işe başladığımda; bana bir gece kulübünün dekorasyon projesini verdiler. Okulda her şeyi kağıt üzerinde 4 ayda bitirirken, 2 ay içerisinde inşaat safhasından açılışına hazırladım.Yaparken de öğrendiğim çok şey oldu. Okulun bir yerde sınırlı kaldığını iş hayatı öğretiyor. Türkiye’de genelde ofis çalışanları vazıfsız seçiliyor. Yurtdışı ile en önemli fark da burada başlıyor. Vizyon sahibi olmak bu işte çok önemli. Bu da zaman içerisinde huzursuzluklara yol açıyor. Sistemsizlik maalesef bizim yurt dışında yapılan işleri sadece taklit etmekten öteye götüremiyor. Bu koşullar beni dışarıdan iş yaparak çalışma hayatına itti. Şu anda Tuncer Çakmaklı ile çalışıyor olmamdaki en önemli sebep iç mimarlığın şantiye kısmı ile iç dekorasyon kısmında yaptığımız iş birliği. Ben iç mimariyi yapıyorum. Burada önemli olan konsept yakalayabilmek. Mimarlar evin dekorasyon kısmını iç mimarlara bırakmayı tercih ediyorlar.
Tarzını nasıl yorumlarsın?
Tarzım için modern ve antikanın sentezi de denebilir. Dünyadaki karşılığı neo-antik olarak antikaların tasarımcılar tarafından yeniden yorumlanması gibi algılanabilir. Ben daha çok antikaların o ince işçiliği heykelimsi tavırları ile modern mobilyanın yalınlığını evlerde görmeyi seviyorum. Modern mobilyaların nötr halleri antikayı ve tabloların değerini daha çok ön plana çıkarıyor. Böylece iki ayrı tarz birbiri ile yarışmamış oluyor. Modern mobilyaların fonksiyonelliği ve rahatlığını bir antika eşyasında bulmak oldukça güç. Özellikle orta çağda sadece asillerin evinde yer bulmaya başlayan mobilya günümüzdekilerden oldukça farklı. Antikayı obje olarak kullanacaksam heykelimsi tavırlarını ön plana çıkaracak şekilde kullanmayı daha çok tercih ediyorum.
Mesleğinin iyi/kötü tarafları neler?
Ev dekorasyonu sanıldığının aksine kişiye özel olduğu için mimarların en büyük sorunu kendi stillerinde evler tasarlayıp müşteriye empoze etmeleri. Bu bir süre sonra evin sahibinin kendi evinde yabancılaşma hissine kapılmasına sebep oluyor. Onca uğraşı sonucunda evin asıl sahipleri yerine, evin misafirlerini etkileme ile sınırlı kalıyor. Bu da etrafta sık duyduğumuz mimarla sürtüşmelere yol açıyor. Ev sahibi ile ortak bir dil bulup evin dekorasyonunu tasarlamak önemli.
Sanatın hangi alanlarıyla ilgilisin?
İşimden vakit buldukça tuval üzerine yağlı boya veya değişik tekniklerle porselen duvar panoları yapıyorum. Şu sıralar Art nouveau bir koleksiyon hazırlıyorum. Birbirinin devamı olan işleri seviyorum. Bu bir dönemi çağrıştırıyor.Onu tam olarak özümsemeden bir sonraki adıma geçmeyi sevmiyorum.
Şu anda devam eden projelerin var mı?
Şu anda ev projesi ve bir fabrikanın yönetici odaları, teşhir salonu ve toplantı odalarının dekorasyonunu yapıyorum.
Bir evi dekore ederken en çok ne gibi unsurlara dikkat ediyorsun?
Mekan her istenilen forma kendini uydurmuyor. Öncelikle mekan sizin ona uymanızı istiyor. Başlangıçta hayaller, bir evde istenilenler konuşuluyor. Sahip olunan mekanda hayaller ne kadar gerçeğe dönüştürülebilir? O doğrultuda yani planın size izin verdiği şekilde dekorasyon başlamış oluyor. Ayrıca kullanılan ürünlerin kalitesi çok önemli.
Yabancı markalarla iş birliği yapıyor musun?
Mobilyaları marangoza yaptırma taraftarı değilim.Genelde Türkiye’de de iyi bilinen İtalyan firmaları ile çalışmayı tercih ediyorum. Antikaları da İngiltere’den getirtiyorum.Kullanılan malzemenin kaliteli olması yapılan işin iyi olmasında önemli bir unsur.
Renklerin hayatımıza etkisi hakkında ne düşünüyorsun?
Renkler hayatımızda gizli yeri olan unsurlar. Etrafımız renkler içerisinde ve biz sezgisel olarak bunun karşılığını ruhumuzda buluyoruz. Renklerin yanında elementlerin de önemine inanıyorum. Hepimize huzur hissi veren mekanlar yer yer farklılıklar gösterebiliyor.
Bu güne kadar nereleri yaptın ?
Newyorker restoranlarından Kuruçeşme’dekini ben yaptım. Midpoint, Tadım kuruyemişin sahibinin villasını, YKM’nin sahibinin villasını da dekore ettim. Bir çok sitede çeşitli daireler ve villaların yanı sıra ofis olarak da bir çok yeri büyük bir keyifle yaptım. Alana göre çözümler yapıyor, farklı alternatifler sunuyorum.
