Hank Greenberg, 1 Ocak 1911 yılında New York ta dünyaya geldi. Ailesi Ortodoks Yahudisiydi. Bronx’da James Monroe okuluna gitti. Okul hayatında her türlü spora yatkın bir insan olmasına rağmen onun seçimi beysbol oldu. Oynadığı pozisyon “First Base” idi.
1929 yılında New York Yankees’den çok cazip bir teklif aldı, fakat üniversite eğitimini yarıda bırakmak istemediğinden bu cazip teklifi reddetmek zorunda kaldı. Üniversite’den mezun olduğu sene ise Detroit Tigers ile 9 bin Dolar karşılığında sözleşme imzaladı. Sözleşme yaptığında 19 yaşındaydı.
Hayatın cilvesi, onu henüz ilk kez sahaya çıktığında kendini gösterdi. Karşısındaki rakip New York Yankees idi. Sezon devam ederken takım arkadaşlarından Jo-Jo White soyunma odasında onu uzun uzun süzüyordu, Hank bundan rahatsızlık duyup nedenini sorduğunda çok ilginç bir cevap almıştı: “Hiç hayatımda Yahudi görmedim.” Hank olgunluğuyla cevabını vermekte hiç ama hiç gecikmedi: “Kuyruğum mu, yoksa boynuzum mu var? Bak senden ve diğerlerinden ne farkım var? Hepimiz aynıyız.”
1934 sezonunda aldığı bir kararla Roş Aşana’da maça çıkmayacağını söyledi. Bu kararı taraftarları oldukça üzmüştü. Çünkü o tarihte Tigers’ların oldukça önemli bir maçı vardı ve kulüp, 1909 yılından beri başarıya açtı.
Greenberg’in sahaya çıkması gerekiyordu. Bu gerçeğin farkında olduğu için bir rabi ile konuşmaya karar verdi. Ruhunun bir şekilde rahatlaması gerekiyordu. Aldığı karar ile Roş Aşana’da forma giydi, ama aynı kararı Yom Kipur da uygulamadı.
Dönemin ünlü spor yazarları Murphy ve Mulroney yazdıkları bir yazıyla onu onurlandırdılar, yazının sonu aynen şöyle bitiyordu : “Hank, orucunu tutarken, biz onu sahada deliler gibi özleyeceğiz. Yokluğu bizim için büyük bir kayıp olacak. Önemli olan onun dinine duyduğu sevgi ve inanç, bunun için onu her yönüyle takdir ediyoruz.”
1938 sezonu Hank’in altın sezonu oldu. Dinine oldukça bağlı bir insandı. Bir gün kardeşine şu cümleyi kurdu: “Yahudi olmak büyük bir sorumluluk getirir. Sayıca fazla olmadığımızdan başarılarımla halkımı mutlu etmek ve gururlandırmak istiyorum.”
O yıllarda antisemitizm yükseliyordu. Özellikle beysbol da… Hiç kimse onun Babe Ruth’un rekorunu kırmasını istemiyordu, kırmaması için de ellerinden gelen her şeyi yaptılar ve başardılar. Greenberg, çok oyuncu tarafından taciz ediliyordu.
Yahudi kimliğine yapılan aşağılamalara, gereken cevabı vermekte hiç gecikmiyordu.1938 yılında kötü bir olay yaşadı; Chicago White Sox oyuncularından biri, maç öncesinde basın yoluyla ağır bir ırkçı hakarette bulundu. Maçtan sonra inanılmaz bir sinirle soyunma odalarına daldı. Kimse Greenberg’i engelleyemedi çünkü çok sinirliydi.
“Benim hakkımda sağda solda gazetelere konuşan o korkak kim? Erkekse çıksın suratıma konuşsun. Hem de hemen!” Kimseden cevap çıkmadı. Greenberg’in soyunma odası baskını Amerikan spor efsanelerinin arasında yerini almıştı.
Babe Ruth’un 60 sayısına çok az kalmasına rağmen, rekorunu kıramadı. Fakat adı, Amerikan Beyzbol tarihine altın harflerle geçti.1938 yılında bir röportajında aynen şunu söylüyordu: “Bir Yahudi olarak her topa vurduğumda Hitleri hayal ediyorum…”
Greenberg, 1940 yılında havacı olarak orduya katıldı. Askerden döndüğünde onu bekleyen taraftarları ve bir takımı vardı. 1946 yılına kadar Detroit Tigers’da oynadı.1947’de takasla Pittsburgh Pirates takımına gitti. Kendisine, o zamana kadar bir oyuncuya ödenen en yüklü miktar ödenmişti 100 bin ABD Doları. Hatta o sene ünlü şarkıcı Bing Crosby onun için bir şarkı bile yapmıştı: “Mr.Ball, Goodbye…”
Pittsburgh şehri, onu tam anlamıyla bağrına bastı. Amerikan spor tarihine altın harflerle geçen ‘’ÇEKİÇ HANK’’, toprağın bol olsun.Hank Greenberg, 1935 ve 1940 yıllarında iki kere MVP seçildi ve dört kere ALL STARS’a seçildi.
