Alexander Sano Mach, şefkatli bir baba ve iyi bir eşti. Aynı zamanda Slovakyanın Eichmannı olarak da tanınıyordu. Çünkü II. Dünya Savaşında Goebbels ile işbirliği yapmış ve 70.000 Yahudinin ölümüne sebep olmuştu.
Alexander Sano Machın ölüme gönderdiği Yahudilerden biri de, 40. doğum gününde, 13 Ağustos 1942de, Majdanek ölüm kampında yaşamını yitiren Paul Reissdı.
Bugün Paulün oğlu Frank Reiss, Alexander Sano Machın oğlu Roman ile mükemmel arkadaşlığından söz edebiliyor. Frank ile Romanın arkadaşlıkları yarım yüzyılı aşkın bir süreçtir devam etmekte.
Alman yönetmen Wolfgang Schoen, bu iki adamın arkadaşlıklarını konu edinen The Son of the Victim, The Son of the Perpetrator adlı bir film yaptı. Bu filmde Frank ile Roman babalarını birlikte ziyaret ediyorlar. Roman, Frankı bakımlı bir Katolik mezarlığına, Frank ise arkadaşını Majdanekte bir çukurun başına götürüyor. Ve Romana Bir hayvan gibi öldürüldü, bir hayvan gibi gömüldü demekte.
Frank Reiss 1935te Berlinde doğdu. Babası Slovakyada, annesi ise Almanların Auschwitz olarak adlandırdıkları Polonyanın Oswiecim kasabasında dünyaya gelmişlerdi. Annesi ile babası boşandıkları için Frank annesini pek hatırlamıyor. Sonradan bir Avusturyalı ile evlenen annenin, eşi ile birlikte Nazilere karşı direniş hareketine katıldığı, yakalanarak öldürüldüğü biliniyor.
Paul Reiss oğlu Frankı önce Viyana, sonra Slovak kenti Piestanyye götürdü. Frank oradaki Yahudi okuluna başladı. Oğlunun yeterince güvende olmadığı kanısına varan Paul, Frankı Yahudi Simon Pollak ailesinin himayesine verdi. Pollak ailesi, o dönemde Slovak ekonomisi için önem taşıyan Korunmuş Yahudiler Statüsüne ait bir aileydi.
Oğlunu teslim ettiğinin ertesi günü Paul Reiss yakalanıp götürüldü. Pollak ailesinin evinin balkonundan onun uzaklaşmasını seyreden Frank, babasını son görüşü olduğunu bilmiyordu.
Aradan altı hafta geçmeden Frankın sığındığı Pollak ailesinin durumu da kritikleşti. Ailece gönderildikleri kamptan kaçmayı başardılar. Simon Pollakın erkek kardeşi savaş öncesinde Alexander Sano Machın yakın dostuydu. Bu sayede Pollakların yanlarında yeni oğulları Frankla birlikte, Yahudiler için henüz daha güvenli bir bölge olan Slovakyanın doğusunda yaşamalarına göz yumuldu. Orada, 1944ün ortalarına dek, 18 ay yaşayabildiler. Sonra durumları yine tehlikeye girdi.
On binlerce Yahudiyi Almanlara teslim eden Alexander Sano Mach, gençliğinde din eğitimi almış dindar bir kişiydi. Günün birinde Slovakya Katolik Başrahibinden bir mektup aldı. Mektupta şöyle denmekteydi: Doğuya göndermekte olduğunuz Yahudilerin uzun süre hayatta kalamadıklarını biliyor musunuz? Bunun üzerine Mach, Yahudilerin sevkini derhal durdurdu. Ama olan olmuş, on binlerce Slovak Yahudisi Nazi ölüm mekanizmasının kurbanı olmuştu.
Bir dönem Theresienstadt toplama kampında bulunan Frank Reiss savaştan sonra Slovak kenti Piestanyye döndü ve okulda Roman Mach ile tanıştı. İki çocuğun arkadaşlığı gün geçtikçe pekişti. Piestany kenti antisemit bir kent konumunu sürdürmeye devam etti. Frank Yahudi olduğu için sık sık taciz ediliyor, Roman ise her zaman onu koruyordu. Alexander Sano Mach 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sonradan cezası 23 yıla indirildi.
Yıllar geçti Frank Reiss avukat, Roman Mach diş teknisyeni oldu.
1968de Komünistler Praga girince Frank Reiss eşi (dört evliliğinden ilki) ve iki çocuğu ile New Yorka kaçtı. 1972de Hebrew Immigrant Aid Society de çalışmaya başladı ve Doğu Avrupadan gelen göçmenlere yardım etti. 1980de Anti-Defamation Leaguein (ADL) Avrupa Başkanı oldu.
1989 Velvet Devriminden sonra Praga geri döndü ve Başkan Vaclav Havelin danışmanı görevine geldi. Ve uzun yıllar ayrı kaldığı Roman Mach ile dostluğu bıraktığı yerden devam etti. Şimdilerde Frank ile Roman sık sık görüşüyorlar. Zaman zaman Frank, Slovakyaya geçip çocukluğunun geçtiği mahalle ve sokakları ziyaret ediyor. Frankın babasının ve 70.000 Yahudinin ölümüne sebep olan Alexander Sano Mach 1980de öldü. Cellat ile kurbanın oğullarının yarım yüzyıllık dostlukları karşılıklı anlayışla devam ediyor. Kaderin diğer bir cilvesi de Frank Reissin en küçük oğluna Alexander adını vermiş olması
Kaynakça/ Jewish Chronicle