Yako KOHENBilindiği gibi, Pesah Bayramı`nın birinci günü Mısır`daki köle olma durumundan kurtulup özgürlüğe kavuştuk ve Tanrı`nın atalarımıza (Avraham, Yitshak ve Yaakov`a) vadettiği Kenaan diyarlarına varmek ve orada yerleşmek gayesiyle köleler diyarı Mısır`ı terkettik... (M.Ö.1312)
ŞEMOT 19,8:
VAYAANV HOL AAM YAHDAV VAYOMRU:
KOL AŞER DİBER ADONAY NAASE.
(Tercümesi: Bütün millet bir ağızdan: Tanrının bütün emirlerine itaat edeceğiz dedi.)
Bir kaynak daha:
ŞMOT 24,7:
KOL AŞER DİBER ADONAY
NAASE VENİŞMA
(Tercümesi: Tanrının bütün söylediklerine itaat edeceğiz.)
Şavuot kelimesinin iki ayrı manasını belirttikten sonra yukarda sözünü ettiğimiz Omer sayımını izah etmeye çalışalım.
Pesahtan Şavuota kadar uzanan 49 gün, nisan ve mayıs aylarına tekabül etmektedir. Tabiatın bu bahar döneminde tahıllardan Arpa, artık olgun bir hale gelmiştir, tarlalarımızda. Yeruşalayimdeki Bet- Amikdaş zamanında, Pesahın ikinci günü, sembolik olarak Tanrıya teşekkür manasında, Kohenler tarafından bir demet arpa adak edilirdi. Bir demet arpanın İbranicesi Omerdir... Omerin adak edilmesinden itibaren 49 gün sayacaksın deniyor Toramızda:
VAYİKRA 23,15:
USFARTEM LAHEM MİMAHORAT AŞABAT,
MİYOM AVİAHEM ET OMER ATNUFA,
ŞEVA ŞABATOT TMİMOT TİYENA.
AD MİMAHORAT AŞABAT AŞVİİT
TİSPERU HAMİŞİM YOM
VEİKRAVTEM MİNHA HADAŞA LADONAY
(Tercümesi: Bir demet arpadan oluşan Omer adağını yaptığınız Pesahın ikinci gününden iitibaren MİMAHORAT AŞABAT tam yedi hafta sayacaksınız. 50. Gün bayram olarak kutlanacaktır, yapılması gereken adakta bir demet Buğdaydır...
Bu adakları millet adına Kohenler yapacaklardı Bet- Amikdaşta Toramız bu sayımın manasını ve Pesahta adak olarak sunulan bir demet arpa ile Şavuot Bayramında sunulan bir demet Buğday olayını izah etmemektedir... Basit bir anlayışla bunun, verdiği bereketli mahsul nedeniyle Tanrıya sembolik olarak bir teşekkür manasına geldiği söylenebilir. Arpa, nisan ayının başlangıcında (Pesahta)- buğday ise daha sonra, mayısın sonlarına doğru (Şavuot zamanında) olgunlaşır...
Ama, bilginlerimiz, bu açıklama ile yetinmediler, daha derin bir anlam vermeye çalıştılar.
Şöyle ki:
Atalarımız Pesahın birinci günü Mısırdan çıkmakla köle olmaktan kurtulup fiziki özgürlüğe kavuştular. Ancak bu özgürlük kafi değildi...
Bir insanın, bir toplumun, bir milletin kültürden, medeniyetten, hukuktan yoksun bir şekilde özgür olması, hiçbir şey ifade etmez! O özgürlüğün değeri yoktur. Hatta tehlikelidir de...
Özgürlüğünü kazanmasına rağmen hukuktan yoksun bir toplumu bilginlerimiz EVED Kİ YİMLOH- yani idareyi ele geçiren köleler şeklinde tasvir ettiler...
Bunun ne kadar tehlikeli bir durum olduğunu tarihteki örneklerden mesela Roma İmparatorluğunun yıkılışından- da görebiliriz.
Fiziki özgürlük yanında manevi özgürlük te gerekliydi. Kölelikten kurtulup özgürlüğe kavuşan İsrailoğullarına bir kültür vermek, onu ahlaki, hukuki, sosyal disiplinli bir toplum haline getirmek gerekiyordu.
İsrailoğullarına Torayı vermek lazımdı...
Başkalarına köle olmaktan kurtulup medeni bir ulus haline gelmesi istenen İsrailoğullarına Toranın (hukukun) verilmesi Sinay dağında, Mısırdan çıkıştan tam 49 gün sonra gerçekleşti.
İşte bu nedenle Toramız Omer Sayımını emretti... Tıpkı muayyen bir süre sonra gerçekleşmesi sabırsızlıkla beklenen önemli bir olaya ne kadar yaklaşıldığını dile getirmek istercesine... Toranın verilmesine bin gün daha yaklaştık gibi bir heyecana, bir sevince kapılmayı ifade etmek arzusu...
Zaten Tanrı, Musa Peygambere İsrail oğullarını Mısırdan çıkarmak görevini verdiği zaman asıl amacın kölelikten kurtulmak olmadığını, bunun yanında İsrail oğullarının medeni bir toplum ve bütün insanlığa örnek bir millet olmaları gerektiğini ifade etmişti:
BEOTSİAHA ET AAM MİMİTSRAYİM
TAAVDUN ET AELOİM AL AAR AZE
(Şemot, Perek Gimel, Pasuk 12)
(İsrail oğullarını Mısırdan çıkardıktan sonra, Moşe, sana göründüğüm bu yerde, Sinay Dağında, benim ahlakımı öğreteceksin!)
Şavuot Bayramında (Hag Matan Tora), Tanrı, Sinay Dağında Bütün Milletin huzurunda on emir ilan ettiği zaman, asıl gayeyi, yani manevi özgürlüğü bu şekilde ifade etti:
VAATEM TİYU Lİ MAMLEHET KOANİM VEGOY KADOŞ
(Şemot, Perek 19, Pasuk 10)
(Siz, İsrail oğulları, benim adıma, dünya milletlerine örnek, medeni bir ulus olacaksınız.)
Arpa ve buğday adakları olayı da bu medeni olmak durumuna bağlanmaktadır. Şöyle ki, arpa, tahıllar sınıfında değer bakımından en alt mertebede bulunmaktadır. İsrail oğulları da Mısırdan çıkışlarında değerleri o kadardı... Onun için Pesahın ikinci gününde Bet Amikdaşa getirilen adak bir demet arpa idi... Yalnız fiziki bir özgürlüğe sahip, fakat hukuk ve ahlak kurallarından yoksun bir topluma ancak bu kadar bir değer biçilebilirdi... Ama 49 gün sonra Tora ilan edilince, İsrail oğullarının derecesi de yükseldi. Bet Amikdaşa sunulması gereken adak bir demet buğday olmalıydı. Tıpkı buğdayın tahıllar sınıfında en üst mertebede olması gibi...
Bir insan için, herhangi bir toplum için, bir ulus için yalnız özgür olmak kafi değildir; asıl amaç medeni, ahlak sahibi, insanlığa yaraşır bir mertebeye yükselmektir.
SFİRAT AOMER ile Şavuot Bayramının (namı diğer: Hag Matan Toramın) verdikleri mesaj budur.
Bir küçük ilave:
Hag Matan Toradan bahsederken, M.S. 12. Asırda İspanyada yaşamış meşhur şair ve filozofumuz Ribi YEHUDA HALLEVİnin AKUZARİ kitabında, tek Tanrılı dinlerin mukayesesi konusunda yaptığı şöyle bir tesbiti hatırladım.
Hıristiyanlık ve İslam dinlerinde Tanrı, kendi Tanrısal öğretisini, mesajını, peygamberleri vasıtasıyla insanlığa iletmişti. Hıristiyanlıkta bu mesaj İsa Peygamberin İNCİL kitabı ile; İslam dininde de Hazreti Muhammedin KURAN- I KERİM kitabı vasıtasıyla anlatılır.
Halbuki Musevi dininde Tanrısal öğretiyi, mesajı veren Peygamber Musa değildir, bizzat Tanrının kendisidir:
ŞEMOT 20,18:
ATEM REİTEM Kİ MİN AŞAMAYİM DİBARTİ İMAHEM
(Tercümesi: Şahitsiniz ki, bizzat ben (Tanrı) göklerden seslendim sizlere! Yani ben size Sinay Dağında On Emri verirken Bizzat Ben konuştum sizlerle. Peygamberim aracılığıyla değil