İspanya`nin Krali Massa

Formula 1, yaklaşık bir aylık bir aradan sonra İspanya Grand Prix`i ile Avrupa`ya taşındı. Daha önceki üç yarışın genel seyrine paralel olan yarışta, birincilik çekişmesi yine Ferrari - McLaren arasında yaşanırken, sonunda yüzü gülen pilot Massa oldu. Hamilton ise çıktığı dördüncü yarışta tekrar podyumda yer

Spor
9 Ocak 2008 Çarşamba
Her şeyden önce iki önemli haberi paylaşmak istiyorum. Öncelikle Ecclestone, 2008 yılında Valencia pistinin takvime alınacağını açıkladı. Bu da Barselona’dan sonra İspanya’da koşulacak olan ikinci yarış anlamına geliyor. Bu pistin ilginç yanı Monako pistine benzerlik göstermesi. Yarışın büyük bölümü Monako’da olduğu gibi şehrin sokaklarında yapılacak. Bu yarışın Avrupa Grand Prix’i adını almasıyla beraber, Almanya’da koşulan Avrupa Grand Prix’i ise sona ermiş olacak. Schumacher’in ayrılığından sonra Almanya’da koşulan yarış sayısının azaltılması ve Alonso’nun memleketindeki yarışların artırılması ise ilginç. Pist doluluklarından şikayetçi olan Bernie Ecclestone’un ticari kaygıları, F1’i geliştirme kaygılarının önüne geçmiş gibi gözüküyor.
Başka bir gelişme ise; Valencia’nın ardından Singapur pistinin de gelecek sene için takvime dahil edilmiş olması. Singapur’da yapılacak olan yarış da Valencia ve Monako gibi sokak pistinde yapılacak. Fakat Singapur’u bu iki pistten, hatta bütün Formula 1 Grand Prix’lerinden ayıran bir özellik, buradaki yarışların gece yapılacak olması. Bu bağlamda bu yarışın daha önce de tartışılan gece yarışlarına öncülük yapması bekleniyor. Yarışın Avrupa ve Amerika’da yarışların rahatlıkla izlenebilecek saatlerde yapılması muhtemel. Fakat akıllarda bir çok soru işareti bulunuyor. Yarışın çok fazla ilgi çekeceğine  kesin  gözüyle bakılsa da en önemli sıkıntı, pilotların ve seyircilerin güvenliklerinin sağlanması. Pistin nasıl, ne kadar  aydınlatılacağı ve gece yarışı için araçların dizaynlarında değişikliğe gidilip gidilmeyeceği henüz bilinmiyor. Yeni yarışın takvime Eylül veya Ekim ayında olmak üzere eklenmesi bekleniyor.
İspanya’ya geri dönmek gerekirse, yarışa damgasını vuran isim, pole pozisyonu, en hızlı tur zamanı ve yarış birinciliğiyle Massa oldu. Yarış esnasında elektronik aksamında problem yaşayan Kimi Raikkonen ise yarış dışı kalıp McLaren’daki günlerini hatırlattı. Massa’nın baskı hissettiği tek belirgin an  yarışın başında, startın hemen ardından Alonso’nun kendisini geçmeye çalıştığı andı. Solundaki koridoru kapatan Massa Alonso’yu pistin dışına çıkmaya zorladı ve liderliğini kaybetmedi. Birinciliği zorlarken dördüncülüğe düşen Alonso, Kimi’nin yarış dışı kalmasıyla yarışı üçüncü sırada bitirebildi. Yarışta performansı merakla takip edilen bir diğer isim Lewis Hamilton, yarışı ikinci sırada bitirerek dördüncü yarışında dördüncü kez podyumda kendisine yer buldu. Bundan daha da önemlisi, şampiyona sıralamasında 30 puanla liderliğe yükseldi. Nick Heidfeld, başarılı bir yarış götürürken pitte sağ ön lastiğinin tam takılamamasının ardından tekrar pite girmek zorunda kaldı ve bundan sonra da yaşadığı vites problemi yüzünden yarış dışı kaldı. Bir diğer BMW pilotu, Kubica ise yarışı dördüncü bitirerek takımına  beş puan kazandırdı. Beşinci olan David Coulthard ise, Red Bull adına senenin en iyi sürüşüne imza atarak takımına ilk puanlarını kazandırdı. Renault’un Finli pilotu Heikki Kovalainen ile ciddi bir mücadeleye giren David, Heikki’nin fazladan bir pit stop yapması yüzünden bu pozisyonu elde etti. Fazladan pite girmesine rağmen Finli Pilot Kovalainen, yarışı takım arkadaşı Fisichella’nın iki sıra önünde yedinci bitirerek puan alabildi.   Williams sürücüsü Nico Rosberg yarışı altıncı sırada bitirirken, haftanın bir başka sürprizi Super Aguri pilotu Takuma Sato’nun yarışı sekizinci sırada bitirerek takımına ilk puanını kazandırmış olmasıydı. Aslına bakılırsa Sato bu pozisyonu, yarışı yarıda terk etmek zorunda kalan Fisichella sayesinde elde etti denebilir. Başarısız bir hafta sonu geçiren Honda pilotları onuncu ve on ikinci sıraları elde ederken, Toyota pilotlarının ikisi de “finish”i göremedi.
Önümüzdeki Monaco Grand Prix’inden önce sorulan sorular çok fazla. En önemlisi, bu senenin en çok göze çarpan ismi Hamilton’un yarışı kazanıp kazanamayacağı. Elbette Massa takım arkadaşından daha başarılı gözüktüğü şu dönemde unvanını bırakmak istemeyecektir. Bunun dışında kendi seyircisi önünde başarısız sayılabilecek bir derece alan Alonso’nun ne yapacağı da önemli. Monaco’nun geçişe izin vermeyen yapısı da düşünüldüğünde,  bu hafta sonu bizi tatmin edebilecek bir yarış izleyeceğimiz söylenebilr.