Sara YANAROCAKBu haftadan itibaren, Diaspora tarihinde yer alan İtalya Yahudi`lerinin hayatını ele alıyoruz. M.Ö. 2. yüzyıldan itibaren İtalya coğrafyası üzerinde varlığını sürdüren Yahudiler elbette genel kaide bozulmaksızın buralarda da antisemitzm ile boğuştular
Yusuf BESALEL
Musevi mistiklerine göre İbrani harflerinin yazılması bile aklı ve bedeni birleştirerek kişiyi üst dünyayla ilişkiye sokabilir. Üç harf alef, mem, şin, dünyanın yaratılışındaki bütün potansiyel elementleri içerirken, diğer on ikibasit harf evreni ayakta tutan kutsal enerji için kanal görevi görür.
Tzeruf (harflerin permütasyonu) olarak bilinen meditasyon tekniği ile fiziksel öğelerden ruhsalenerji duyarına geçen mistiklerin başında 13. yüzyıl kabalisti Abraham sabulafia gelir. Abulafia, 1240da İspanyada Saragosacada dünyaya gelmiştir. 1273te tzerufu öğrencilerine öğretmeye başladı. Her insanın konsatrasyonunun güçlendirmesini savunur ve Musevilerin yanısıra Müslüman Sufileri ve Hıistiyan mistikleri de etkilemiştir. Abulafiaya göre kabalist heves ve arzu ile harfler üzerinde konsatnre olursa Devekutha (Tanrıya bağlanmaya varabilir. Bu arada Tanrının harfleri (Tetragrammaton) arasında nefes alma koşullarını belirtir. Tzeruf meditasyonu yapan Abulafianın öğrencilerinden Shem Tov Sefaradi ise, bu meditasyon esnasında harflerin devleştiğini görmüş; büyük bir fiziksel ve ruhsal baskı duyumsamıştır.
Hasidizm mehzebi mensupları olayı basitleştirdiler. Devekuth (Tanrıya bağlanma), kişinin kendisine eziyet etmesinden ziyade Tanrıya sevgiyle bağlanmasından geçiyordu. Günlük meşgalelerin yoğunluğu meditasyona engel oluyordu. Fakat bencillikten uzak iyiliksever bilinç (Kavanna), Hasidliğin ritüelinin bir parçası olmuştu. Baal Şem Tov, duaların dışa vuran ve neşeli bir yürekten kaynaklandığında Tanrısal kabul gördüğünü belirtiyordu. Baal Şem Tov, 1760da öldüğünde Kabalayı insanlara daha somut bir tarzda bırakabilmiştir. Baal Şem Tovun torunu Rabi Nachman (1772- 1881) da Hasidizmin öncülerindendi. Dünyevi hayatını esirgememesine karşın öğrettiği meditasyonla birçok müritler yetiştirmiştir. Rabi Nachman, bu şekilde herkesin tzadik olabileceğini savunmuştur. Ancak 1747de Orta Rusyada doğan Shneur Zalman, tzadikliğin doğuştan bir özellik olduğunu savunuyordu. Kitabı Tanya sıradan bu Hasid için çok kabalacıydı. Zalmana göre kişi hayvansal ruhundan ancak ilahi bilgiye erdiği zaman kurtulabilirdi.
Shneur Zalmanın birci ve affetmeyen Kabalizmi, Lubavitchli oğlu Doev Baerde (1774- 1872) daha güçlü olarak ortaya çıktı. Baal Shem Tov Tanrıya ulaşmak için kalpten duayı geniş kitlelere önermesine rağmen, bugün bir efsane olarak kalmıştır. Ancak Zalman ve Baerin aklın mistik uygulamalarındaki rolünü yineledikleri Habad sistemi, günümüzde Lubavitchçi Hasidizm olarak süregelmektedir. Hasidik merkezler, bugün Kabala hakkındaki fikirsel alışverişin oluşturabileceği en uygun merkezler olarak görülmektedir. Ayrıca Kabalaya giriş seviyesinde öğreti kitaplar yayınlanmaktadır.
Kaynakça: "Yahudilik
Ansiklopedisi", Cilt I, II, III
Yusuf Besalel