Washington Yakın Doğu Enstitüsü Başkanı Robert Satloff, Holokost süresince Arap Dünyasının tepkilerini ortaya koyan bir çalışma hazırladı.
II. Dünya Savaşı ve Holokost boyunca çeşitli Arap ülkelerinin değişik tavırlar ortaya koyduğunu belirten Satloff, Tunusun Nazi işgali sırasında Yahudileri koruyan, Arap Schindler olarak nitelendirilebilecek Kaled Abdülvahabın en dikkate değer karakter olduğunu dile getirdi.
Çalışmalarını Arap topraklarına uzanan Holokostun unutulmuş hikayeleri (the Righteous: Lost Stories from the Holocaust's Long Reach into Arab Lands) adı altında kitaplaştıran Robert Satloffun eseri 25 Nisanda New York Yeşiva Üniversitesi tarafından yayımlandı. Kitabında Holokostun Yahudiler için olduğu kadar Araplar için de çok büyük bir önemi olduğunu vurgulayan Satloff, yirmi dört Yahudiyi saklayarak hayatını kurtaran Abdülvahabı, Yad Vashem Holokost Anma Müzesinin Uluslararası Dürüstler (Righteous Among the Nations) ödülü için aday gösterdi. Eğer kabul edilirse, Abdülvahab dünya çapındaki yirmi iki bin Dürüst arasındaki ilk Arap olacak.
Satloff, Abdülvahabın hikayesini kamuoyuna duyurmanın Arap ve Yahudi toplumları arasında özellikle bugünlerde ihtiyaç duyulan, tolerans ve hoşgörünün artmasına yardımcı olacağı düşüncesinde.
Kitabın basın tanıtımında yer alan Abdülvahabın kızı Feza da, babasının hikayesinin Arap ve Yahudilerin II. Dünya Savaşı öncesinde Tunusda oldukları gibi barış içinde olmalarına yardımcı olmasını diledi. Büyüdüğü kasabada Yahudilerle iç içe yaşadığını dile getiren Feza Kasabamızın yüzde otuzu Fransız ve İtalyanlar, yüzde otuzu Araplar ve yüzde otuzu da Yahudilerden oluşuyordu. Herkes birbirleriyle çok iyi anlaşıyordu dedi. Feza, babasının çok inatçı biri olduğunu hatırladığını ve değişik etnik ve dini gruplar arasında hiç fark göz etmediğini belirtti.
Robert Satloff ise, çalışmalarının Holokost inkarının yaygın olduğu bugünün Arap dünyası için de tarihi gerçeklere ışık tutacağını umduğunu belirtti. 11 Eylül saldırılarının çalışmalarını tetiklediğini belirten Satloff, saldırganların içinden çıktığı toplumları inceleme ihtiyacı hissettiğini dile getirdi. 11 Eylül ile kendini gösteren nefretin nasıl sona erdirilebileceği düşüncesi beni Holokost eğitimi konusuna yöneltti. Holokostu Arapların kabul edebileceği bir hikaye haline getirmek için onların yaptığı tercihleri araştırdım. Bu bir Arap hikayesidir, dedi. Satloffun kitabı Arapça ve Farsçaya da çevrildi.