Kısaca yarıştan bahsetmek gerekirse, pit stoplar ve bazı kazalar dışında fazla heyecanın yaşanmadığı bir yarış demek çok da yanlış olmaz. Hatta bu kazalarda güvenlik aracının da piste uğramamış olması yarışın heyecanını biraz daha azalttı. Kısa süreli izlediğimiz kovalamalar ve tur bindirmeler dışında genel izleyiciye keyif verecek olay yaşanmadı. Yarış sonuçta başladığı gibi bitti bir yerde. Yarışa ilk iki sırada başlayan Alonso ve Hamilton, bu konumlarını kaybetmeden McLarena bir double yaşattılar. Arkalarında yarışa başlayan Massa ve Fisichella da yarışı başladıkları gibi bitirdiler. Yarışın bir başka başarılı sayılabilecek takımı ise beş ve altıncı sıraları alan BMW takımıydı.
Üzerinde konuşulabilecek ilk nokta, Ferrari pilotu Kimi Raikkonenin durumu. İspanyada yarış dışı kalmasının ardından, Monacoda sıralama turlarında süspansiyon problemi yaşaması yüzünden başarılı bir performans sergileyemedi ve yarışa onbeşinci sıradan başlamak durumunda kaldı. Starttaki iyi çıkışının ardından Kimi iyi sayılabilecek bir performans sergileyip sekizinci sırada yarışı bitirdi ve takımına bir puanı getirmeyi başardı. Fakat burada asıl düşünülmesi gereken konu, Ferrarinin takım içinde yaşadığı birinci pilot ikilemi. Takıma Schumacherin yerine getirilen ve takımın şampiyonluk umudu olan Kiminin, McLarendakine benzer şanssızlıklar sonucu başarılı olamaması; bunun aksine geçen sene Scumacherin yanına fazla göze batmadan yarışması için oturtulan Massanın ise ciddi biçimde şampiyonluğu kovalıyor olması, takım içinde beklenmedik bir rekabet ortamı oluşmasına neden oldu. Geçen senelerde Mercedesini çok zorlamak ve bu yüzden çok fazla yarış dışında kalmakla suçlanan Kiminin Ferraride de aynı problemleri yaşıyor olması, Kiminin sürüşünün sorgulanmasına neden oluyor. Takım içi rekabetin takımın yükselmesinde etkili olacağı düşünülse de, Massanın da istekli bir şekilde şampiyonluk kovalaması, ileride pilotların ciddi sıkıntılar yaşamasına neden olabilir. Özellikle de Kiminin birinci pilot konumunu kaybetmemek adına aracını daha fazla zorlamasına, hatta Massa ile karşı karşıya gelmesine bile neden olabilir.
Üzerine konuşulabilecek başka bir nokta ise, nerdeyse her yazımda değindiğim Hamilton. Henüz 22 yaşında olmasına karşılık çıktığı beş yarışta da podyuma çıkması günden güne ilgileri üzerine çekmesine yol açıyor. Fakat bu durum Ferrarinin aksine takım için bir huzursuzluktan çok, ciddi bir abi- kardeş ilişkisine sahip iki pilotun bu bağlarını güçlendirmesini sağlıyor gibi. Elbette medyanın ilgisi Hamiltonun üzerinde artarak çoğalmaya devam ederse, bunun Alonsoyu nasıl etkileyeceğini bilemeyiz ama işler şimdilik McLaren için yolunda gidiyor. Tabi araçların performansını bu düzeyde tutabilmek için takımın ciddi bir biçimde çalışıyor olması gerekli. Takımlar sıralamasında farkı giderek açan McLarenın bu tempoyu devam ettirmesi durumunda, takımlar şampiyonluğunu erkenden garantileyebilmesi sürpriz olmayacak.