Sara YANAROCAKHOLLANDA YAHUDİLERİ (2) / 17. YüzyılBüyük Portekiz SinagoguAmsterdam`daki büyük Portekiz Sinagogu`nun inşaasına 1675 yılında karar verildi. Saray biçimindeki sinagogun mimari tarzı zarif fakat sade, Barok Protestan stiline göre inşa edildi. Bu bina 17. yüzyıl Hollanda Sefarad Yahudi cemaatinin zenginliğini, sadeliğini ve zevkini yansıtıyordu. Sinagog b
Amsterdamda Yahudi iş hayatı
Amsterdamdaki ve bütün Hollandadaki Yahudi ticari hayatının en önemli bölümü dış ülkeler ile uluslararası yapılan ticaretti. Yahudi tüccarlar Osmanlı İmparatorluğu, İtalya ve İspanya ile ticari bağlantılar kurmuşlardı. Ayrıca Uzakdoğu ile Portekizli kaşiflerin buldukları Ümit Burnunun etrafından dönerek ulaşabildikleri için rahatlıkla iş yapabiliyorlardı. Yine aynı yollarla Yeni Dünya (Amerika)daki kolonilerle ticari ilişkileri vardı. Hatta özellikle orada kurulan Hollanda Kolonisi ile sıkı işbirliği içindeydiler. Yahudiler iki büyük oluşumun parçaları olup, bunlarla birlikte hareket ediyorlardı. Biri Hollanda Doğu Hindistan Şirketi, diğeri ise Hollanda Batı Hindistan Şirketiydi. Bu şirketler, Hollanda İmparatorluğunun deniz aşırı ticaretini yayan şirketlerdi.
Yahudi bankerler ve brokerler, Hollanda borsasının en önemli şahsiyetleriydi. 1688 yılında Orange kralı William, kendisi ve İngiliz karısı Mary için İngiltere tahtına talip olunca, İngiltereyi almak için çıktığı deniz seferini, Hollanda Yahudisi banker Isaac (Lopes) Suasso, iki milyon gulden vererek finanse etti.
Ticareti canlandırmak için Hollanda Yahudileri tütün, elmas, matbaa ve optik endüstrilerini de sürekli paraca desteklediler. Elmas kesmek ve biçimlendirmek Yahudilerin en önemli zanaatlarından biri haline geldi.
Diasporadaki bütün ülkelerde olduğu gibi Yahudiler burada da tıp alanında bir numaraya yükselmişlerdi. İspanya ve Portekizin en büyük Yahudi doktorları, ülkelerinden kovulunca Hollandaya göçmen olarak yerleşmişlerdi. Bunların en önemlilerinden biri 1641 yılında ölen Joseph Bueno idi. Bu doktor aynı zamanda çok önemli bir din bilgini ve şairdi. 1625 yılında Orange Prensini ölüm döşeğinde ziyaret etmiş ve onu tedavi etmeye çalışmıştı. Ünlü Hollandalı ressam Rembrandt ile çok yakın arkadaştı ve onun Yahudi doktor adlı tablosu için modellik etmişti. Aynı dönemin diğer bir önemli doktoru ise Abraham Zacuto (1575- 1642) idi. Zacuto, Portekiz Libzonda dünyaya gelmişti ve önemli bir Marrano ailenin oğluydu. 50 yaşındayken Amsterdama göç etmiş ve derhal Yahudi dinine geri dönmüştü. Kendini brit- mila (sünnet) etmiş ve Manuel Alvares de Tavara adlı Hıristiyan adını değiştirerek Yahudi adı olan Abraham Zacutoya çevirmişti. Mesleki olarak tıp alanında büyük keşiflerde bulunmuş, bulaşıcı hastalıklarla ilgili kaleme aldığı iki tıp kitabı ölümünden hemen sonra yayınlanmıştı.
Amsterdam hem İbranice yayıncılık hem de matbaacılık alanında da Yahudilerin tekelindeydi çünkü buraya matbaayı onlar getirmişlerdi. Ülkedeki ilk matbaayı 1626 yılında Sefarad Rabbi Manasseh Ben- İsrael kurmuştu. İbrani eserlerini Hollanda stilinde basıp, süslemelerini ve tasarımını o şekilde yapıyordu. Zaman içinde tüm Avrupanın İbrani yayınları Hollanda stiline uygun olarak basılmaya başlandı. En ünlü Sefarad basımcı ve yayıncısı 1698 yılında ölen Joseph Attias ve sonra mesleği sürdüren oğluydu. En önemli Attias baskısı kitap 1661 yılında yayınlanan İbranice Kutsal Kitapdı. Attias bu kitaptan bir milyon adetten fazla İngilizce olarak basmış İngiltere ve İskoçyaya satmıştı.
Rembrandt ve Amsterdam Yahudileri
Dünyaca ünlü Hollandalı ressam Rembrandt van Ryn (1606- 69) Amsterdamda Yahudilerin yerleştikleri mahallelere çok yakın otururdu. Hayatının en önemli uğraşlarından bir Yahudi hayatını incelemekti. Yahudi cemaatinin en yetkin iki siması onun çok yakın dostuydu. Bunlardan biri din adamı Rabbi Manasseh Ben- İsrael, diğeri ise büyük doktor Ephraim Bueno idi. Spinoza ile de tanışırdı ama onunla gizlice görüşürdü.
Yahudilerin yağlı boya tablolarından ayrıca, onların uzun etekli cüppelerine de siyah mürekkep ve tebeşir ile desenler çiziyordu. Bu tablolardaki Yahudi insan yüzleri, onun Tevrattaki öyküleri resimlerken, esin kaynağı oluyordu. Belki de Yahudi cemaatine ait insanların değişik tipleri, kılık kıyafetleri onun Hollandanın hiçbir şehrinde rastlamadığı kadar değişik ve özgündü. Bu yüzden bu halka birlikte olmak ona artistik bir heyecan ve haz veriyordu.
devam edecek