Yazın en sıcak günü ilân edilen ve hatta resmi dairelerin kapatılacağından söz edilen 20 Haziran Çarşamba akşamı, Maslak Prenses’in (yeni adıyla Sheraton Oteli’nin) giriş katındaki L’Altra Risacca’ya giderken, açık havada değil de, klimalı bir ortamda yemek yiyeceğim için nasıl mutluydum size anlatamam. Otel ile bağlantısı olmayan, ayrı bir kapıdan geçip restorandan içeri adım atar atmaz, mekânın büyüklüğü karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim. Genellikle yeni bir lokale girdiğim zaman, içinde bulunduğum yeri tanıdığım bir mekânla kıyaslamak gibi “kötü” bir huyum vardır. Ama burası İstanbul’daki tüm İtalyan restoranlarını solda sıfır bırakacak bir dekorasyona sahipti – Papermoon’u bile!
Yerlerimize geçerken, etrafı birazcık inceleme fırsatım oldu. L’Altra Risacca’nın en çarpıcı yanı, farklı bölümlerden oluşuyor olması; restoranın barı, özel yemekler ve toplantılar için tasarlanmış yirmi kişilik özel yemek odası, 750 şişelik dev şarap mahzeni, rahat koltuklar ve kocaman yastıklarla döşenmiş oturma grubu ve inanmayacaksınız ama taze ev yapımı makarnalar, peynir ve şarküteri çeşitleri, zeytinyağları ve zeytin gibi sayısız İtalyan ürününün satıldığı bir “bottega – yani dükkân bölümü” var. Yemekte bize eşlik eden Leyla Hanım’a ilk sorum, dekorasyon konusundaydı. Mekânın dekorasyonunu içmimar Çağlayan Tuğal üstlenmiş.
Masamıza oturur oturmaz ne içeceğimiz soruldu. Elbette ki İtalyan şarabı! Ve İtalyan suyu! Şaraplarımızı yudumlarken Leyla Hanım ile öylesine koyu bir sohbete dalmışız ki, karşımızda beliren gencecik (28 yaşındaymış) ve ne yalan söyleyeyim, çok da yakışıklı beyaz gömlekli şefi bile görmeyecektik az kalsın. Şef Carlo Bernardini’nin Napoli’den özel olarak getirdiği Executive Şef Emiliano Luggo ile operasyon müdürü Alessio Di Gino da katıldılar bize, üstelik onca işlerine rağmen. Ve bir anda masamız tam anlamıyla “bezenmeye” başladı. Ancak benim gibi meraklı biri, masaya gelen o değişik lezzetlerin ne olduklarını yakından incelemeliydi. Bu yüzden bir mönü rica ettim. İki ünlü şefin birlikte hazırladıkları mönü, klasik ve yöresel lezzetlerin bir alaşımı gibiydi adeta. Ana yemek mönüsünün kapağı, aklınıza gelebilecek her türlü İtalyanca yemek adı ile süslenmişti (mozarella, raviolli, rigatoni, funghi, vs.) içki mönüsünün kapağı çeşit çeşit İtalyanca içki isimleriyle ve tatlı mönüsünün kapağı ise her türlü tatlılar ile…
Vi diamo il benvenuto all’Altra Risacca dove potrete assaporare i sapore della vera cucina Italiana diye başlıyor mönü. Yani İtalya’nın en güzel geleneksel lezzetlerini tadabileceğiniz L’Altra Risacca’ya hoş geldiniz. Ve mezelerle devam ediyor. Mezelerden, tuğla fırınında pişirilmiş patlıcan ve kabak, mozarella ve iri domates parçalarıyla süslenmiş Melanzane O’Sole Mio’yu tavsiye ederim ya da “zengin bir aperitif” isterseniz, Şef Emiliano’nun seçimi olan 6 başlangıcı... Mezelerin fiyatları 18.00 ile 22.00 YTL arasında. Manav’dan bölümü genellikle salatalardan oluşuyor. Balsamic sosla tatlandırılmış, Izgara Akdeniz sebzeleriyle yapılan Insalata di Verdure alla Griglia nefis.
Sıra geldi ana yemeklere: Makarnacı’dan bölümünde, çeşit çeşit “pastalar” ve benim favorim olan “risottolar” yer alıyor. Oyumu Porçini mantarı ve taze soğanlı Risotto alla Garfagnina’dan yana kullandım, ama aklım fırınlanmış mozarella ve patlıcanlı Pennette alla Norma Gratinale al Forno’da kaldı – bir dahaki sefere artık! Makarnaların fiyatları 20.00 ile 24.00 YTL arasında değişiyor.
Balıkçı’dan bölümünde en çok ilgimi çeken Involtini di Spada alla Siciliana oldu, yani acılı domates soslu Kılıç Balığı. Balık fiyatları 32.00 ile 36.00 YTL arasında. Ve tatlıdan önce midelerinde azıcık yer kalanlar için pizzalar: domates, mozarella ve ızgara Akdeniz sebzelerinden oluşan Vegetariana ile siyah zeytin, kapari, kurutulmuş domates ve ançüez kombinasyonu Alla Valentino No:46’yı gözüme kestirdim. Pizzaların fiyatları 18.00 ile 24.00 YTL arasında.
Tatlı olarak, bir İtalyan klasiği sayılan tiramisu ile tamamladık yemeğimizi, tabii yanında birer ristretto ve birer küçük kadeh “ev yapımı” lemoncello eşliğinde. Tam bir damak şöleni yaşattılar bize. Ve bu gerçek ziyafetin ardından, restorandan ayrılırken Leyla Hanım bizi eli boş göndermedi. Üzerlerinde açıklamalı tarifleri bulunan, iki paket değişik makarna ile pişireceğimiz “pastaları” fırından çıkartırken elimiz yanmasın diye bir fırın eldiveni hediye etti… Anlayacağınız hem karnımız, hem de ellerimiz kollarımız dolu ayrıldık L’Altra Risacca’dan.
Sabahın erken saatlerinden, gecenin ilerleyen vakitlerine kadar hizmet verecek olan... Ve duyduğum kadarıyla Milano’da, Başbakan Prodi, Eski Başbakan Berlusconi, Pavarotti, Madonna, Ronaldo, John Galliano, Fiat’ın veliahtı Elkann Agnelli, Valentino Rossi, Brooke Shields gibi sayısız ünlü isimin uğrak yeri olan L’altra Risacca, bana göre bu kışın en “in” mekânlarından biri olmaya aday... Buon Appetito, alla prossima volta!
