Diaspora Yahudileri

Sara YANAROCAKBu hafta haçların gölgesinde yüzyıllarca yaşayan Avrupa Yahudilerinin İngiltere`de yeniden yapılanmalarını inceleyeceğiz. Amsterdamlı bir Yahudi olan Menasseh Ben İsrael`in ön ayak olmasıyla başlatılan girişimler sonucu Yahudiler; 1290 yılında kovuldukları İngiltere topraklarında yeniden yaşama hakkı elde ettiler

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba
HOLLANDA YAHUDİLERİ (4) 17. Yüzyıl - İngiltere’ye Dönüş
1290 yılında Yahudilerin tümü İngiltere topraklarından kovulduktan sonra, 400 yıl boyunca İngilteredeki Yahudi varlığı tamamen sıfırdı. 16. yüzyılın sonlarına doğru bir grup İspanyol ve Portekizli Marrano ailesi Londra’ya gelip yerleştiler. Diğer bir tüccar grubu ise Bristol’e yerleşti. Görüntüde hepsi de Katolikti. Bunların arasından biri, ünlü bir doktor Roderigo Lopes, Kraliçe 1. Elizabeth’in doktorluğunu yapıyordu. Bu doktor 1594 yılında Essex Earl’ünün (Eseks Örlü) hastalığın tedavi edemediğinden sorumlu tutularak idama mahkum edildi.
Yahudilerin, İngiltere’de yeniden mevcudiyeti, Amsterdam’lı bir Yahudi olan Manasseh Ben-İsrael tarafından başlatıldı. Ben-Israel adlı din bilgini Maşiyah döneminin çok yakınlaştığını bildiren bir eser yayınladı. 1653 yılında İngiltere’nin ulusal koruyucusu olarak ilan edilen Oliver Cromwell zamanında olaylar başladı.
1604- 67 yılları arasında yaşayan Manasseh Ben-İsrael Portekizin Madeira kentinden Amsterdam’a göç eden Marrano bir ailenin oğluydu.
Onun doğumundan kısa bir süre sonra aile Amsterdam’a yerleşmişti. Hemen Yahudi isimlerini geriye almışlardı. Joseph Ben-İsrael adlı babası iki oğluna Manasseh ve Ephraim adını verdi. Böylce kutsal kitaptaki Yosef’i ve oğulları Menase ve Efraim’i sembolize eden isimler aldılar.
Manasseh çok önemli bir din bilgini ve dil bilginiydi. İbranice dilinde Teolojik eserler kaleme alıyordu. Ayrıca bu eserleri İspanyolca ve Latince de yazıyordu. Özelikle Güney Amerika’da bulunan kayıp On Kabile’nin ortaya çıkarılması konusunda yoğunlaşmıştı. 1650 yılında yayınladığı “İsrail’in Umudu” adlı kitabında onun iddiasına (kehanetine) göre yeni Millenyum’un başında, tüm kayıp Yahudi kabileleri ortaya çıkıp birleşecek, dünyanın tüm köşelerinde yaşayan Yahudilerle biraraya geleceklerdi. Bu olayların sonunda yeryüzünü tek bir köşesinde bir araya geleceklerdi. Bu ülkenin adı ise Fransızca Angleterre (Yeryüzünün köşesi) olarak telaffuz edilen İngiltere idi.
Bu iddiaların yer aldığı eserin Latince dilinde yazılmış olanı İngiliz Parlamentosunda tartışma haline geldi. Hemen İngilizceye tercüme ettirildi ve büyük bir ilgi topladı. Manasseh bu gelişmelerin ardından birçok İngiliz ileri gelen kişileriyle temasa geçerek yazışmaya başladı. Ardından ülkenin en önemli insanı olan ulusal kurtarıcı Cromwell ile irtibat kurdu. Cromwell, Manasseh’ye dostça yaklaştı ona sempati duydu. Aralarında dini ve ekonomik ilişkiler kuruldu. Hollanda, İngiltere’nin baş dış ticaret limanı olarak kabul edildi. Zaten Hollandalı Yahudi tüccarların uluslararası başarıları ve servetleri uzun zamandır İngiltere’nin ilgisini çekiyordu. Cromwell önemli Yahudi tüccarları ülkesine çekmeye karar verdi. Önce parlamentoda bir kanun kararnamesi hazırlattı ve ardından Manasseh Ben-İsrael’i özel konuğu olarak Londra’ya parlamentoya davet etti.
Londra’ya gelen Manasseh, kısa bir süre sonra, İngiltere’de yaşayan Marranoları yeniden Yahudiliğe tamamen dönmeleri ve kendilerini açık etmeleri için cesaretlendirdi.
24 Mart 1664 yılında 6 Marrano ile birlikte Cromwell’e bir dilekçe hazırlayarak başvurdu.
Mektup sonunda özellikle şu kelimelerle son buluyordu. “Londra şehrinizde; İbrani olarak yeniden varlık göstermek isteyen Yahudiler”
Bu mektupta iki istek sunuluyordu. Birincisi herhangi bir evin ibadet için sinagog haline getirilmesi ve ikincisi şehrin dışında özel bir mezarlık arsasının onlara satılması ricası idi.
Cromwell yüksek konseyini topladı. B konseyde politikacıları, hesap uzmanları ve hukukçular vardı. Biraraya gelerek Yahudiler hakkında uzun uzun konuştular, tartıştılar. bu toplantının adı tarihte “1665 Aralık, Beyazev Konferansı” olarak geçti. Manasseh Ben-Israel ve yanında bulunan bir Yahudi delege de bu konferansa katıldı.
Konferansta önce 1290 yılında İngiltere’de yayınlanan kovulma fermanı tartışıldı. Bu fermanın o dönemdeki krallık tarafından imzalandığına, bugünkü Cromwell idaresindeki İngiltere idaresini bağlamaması gerektiğine karar verdiler. Böylece 1290 kovulunca fermanı feshedildi. Ondan sonra İngiltere’de yaşayarak olan Yahudiler için yeni yaşama şartları ve kuralları tartışıldı.
Cromwell bu kararların hepsini onayladı. Biraz tereddüte düşse de yine Yahudilere bazı kısıtlı haklar vermeyi kabul etti. Sonuç olarak bu şartların yanısıra, Mart 1665 yılında da Marranoların serbest ibadet hakları ile, Yahudi Mezarlığı için arsa verilmesini de onayladı.
Manasseh Ben-Israel bütün yıl boyunca Londra’da kaldı. Bu sırada orada “Yahudilerin zaferi” adlı kitabını yayınladı. Bu kitabında Yahudilerin yüzyıllarca çektikleri acılar ve haksızlıklar hakkında bilgiler vardı.
Amsterdam’a döndüğünde, içinde görevini yerine getirmiş olmanın huzurunu taşıyordu. Bu yaptıklarına karşılık Cromwell ona yıllık olarak 100 streling’lik maaş da bağladı.
Günümüze kadar, 1290 yılında Dürüst Edward’ın yayınladığı kovulma kararı tamamen rafa kaldırılmış oldu. Fakat başta Yahudilerin de ülkeye girişleri hala yasak iken bu problem de İngiliz usulu pragmatik bir birimde kaldırıldı. Cromwell’in Marranolara verdiği izinlerden sonra, İngiltere de yeniden yavaş yavaş ve mütevazı birbiçimde Yahudi hayatı şekillenmeye başlandı. İngiliz makamları da bunu fazlaca görmezden gelerek, orada yerleşmelerine izin verdiler.