Türkiye, 23 Temmuz sabahına kimilerinin beklediği, kimilerinin şoke olduğu ama en çok da anketlerin tahminleri tutturduğu bir sabaha uyandı. AKP %46,4 CHP %20,8, MHP %14,5 ve bağımsız milletvekililleri %5,2 oy aldılar. AKP geçerli 35 milyonun yaklaşık 16,3ünü alırken, CHP 7,3 milyon kişi tarafından desteklendi. Her kadar CHP oy oranını arttırmış görünse de bun da DSPnin seçimlerden çekilmesinin etkileri yadsınamaz. Demokrat Parti çerçevesinde sağın bileşememesi, seçimler öncesi Erkan Mumcuyu, seçimlerin ardından Mehmet Ağarı siyasi arenanın dışına itti. Erken seçimlere vesile olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Ağustos ayı içinde yeniden gerçekleşecek. Bir yandan sandık bir kez daha referandumla yaklaşırken, AKP önümüzdeki 5 yıl için iktidarda. Geleceğe dair birçoğumuzun içinde hissettiği kaygılar ve yanıtlarını aradığımız sorulara değinmeden önce, AKPyi başarıya götüren seçim sürecini yeniden gözden geçirelim:
- DYP ve ANAPın Demokrat Parti olarak sağda tam olarak birleşememesi, merkez sağda bir boşluğu doğurdu.
- 27 Nisanda yayınlanan genelkurmayın bildirgesinin AKPye olan olumsuz etkisi, seçmen kanadında AKP lehine bir tepkiye dönüştü.
- Cumhuriyet mitinglerinin ardından CHPnin oy potansiyelini doğru değerlendiremedi; mitinglerin partiye destek olma anlayışıyla karıştırıldı; böylelikle %30 oy beklentisi yerine %20yle sonuçlanan hayalkırıklığı oldu. Laiklik tartışmalarının gölgesinde ya CHP, ya AKP şeklinde bir görünüm oluşurken, bir alternatifsizlik doğdu.
- CHPnin sınırlı sayında ilde propoganda yaptı, halka somut proje sunamadı, halkın sorunlarına tam olarak inemedi. Buna karşılık AKP her ilde ve etkin propogranda çalışmaları gerçekleştirdi.
- CHP söyleminde Avrupalı anlamda siyaseten sosyal-demokrat kimliğin ifadesi olmadı, bu parti daha çok devletçi ve kültürel hassasiyetlere mesafeli bir yaklaşım sergiledi. Bu nedenle Güneydoğu illeri başta olmak üzere, CHP otuz ilden milletvekili çıkaramayı başaramadı. Oylar AKPye kayarken CHP seçmenlerden de beklediği güçlü desteği alamadı. Baskın Oran ve Ufuk Uras gibi bağımsız adayların söyleminin CHPnin solunda kalması özellikle büyük illerde bu partiye bağımsızlar ve AKP lehine oy kaybettirdi. AKPye oy vermeyen %53.5lik çoğunluk solu alternatif olarak görmedi.
- Ekonomi tek bir hükumet bünyesinde istikrarlı devam etti, iş dünyasında güven doğdu. Halk bu güvenle istikararın sürmesini istedi.
- Cumhuriyet Gazetesi laik ve demokrasi adına tam anlamıyla taraf olurken; ağırlıklı olarak satan gazeteler AKPyi destekleyen bir çizgide yayın yaptı.
Seçimlerin sonucu bizlere birtakım konuları ve etmenleri yeniden değerlendirme fırsatını verdi. Öyle ki,
AKPnin ABD ve AB ile ilgili politikaları halk tarafından onaylanmakta denilebilir; Türkiyedeki ABD ve AB karşıtlığının yeniden değerlendirilmesi anlamlı olabilir.
Geçmiş seçimlere bakıldığında geleneksel olarak oyların %60ının sağ partilere gittiği gözlemlenebilir. (1999 Fazilet Partisi, MHP, DYP, ANAPın toplamı. 2002 AKP, SP, MHP, DYP, ANAPın toplamı %60a yakın bir oy oranı ediyor). Bu seçimlerde de AKP oyunu yine bu %60lık kesimden aldı. Merkez sağın yeniden yapılanması ve yenilenmesi gerektiğinin önemi kanıtlanmış oldu. 2007 seçimleriyle, seçmenlerin bir bölümü AKPye merkez partisi kimliğini atfetti.
AKP aleyhindeki yolsuzlukluk iddialarının halk tarafından benimsenmedi. Seçmen, gelişmiş demokrasilerde büyük skandal olarak kabul edilecek bu dosyaları önemsemedi.
5 milyon 720 bin geçerli oyun kullanıldığı İstanbulda semtler arasında ilginç farklar oluştu. Türkiyenin en büyük kentinin ekonomik ve kültürel olarak üst düzeyde bulunan semtleri CHPyi tercih etti. Kentin orta ve yoksul kesimlerinin tercihi ise AKPden yana oldu. CHP 32 ilçeden sadece 6sında 1. parti oldu. Etiler, Gayrettepe, Bebek,Teşvikiye gibi semtlerde her 10 kişiden 6sı CHPyi tercih ederken, bu durum Esenler, Sultanbeyli, Bağcılar, Gazi Osman Paşa gibi ilçelerdeki semtlerde AKP lehine ortaya çıktı.
Saadet Partisi ve Milli Görüş ideolojisi %2.4 oranında oy aldı. Halk kimi partilere atfedilen Yahudi kökenli bağlanılara ve siyonist komplolara önem vermemiştir.
CHP, Ege Bölgesinde sahip olduğu gücü büyük oranda yitirmiş görünüyor. Uzun vadede CHP Anadolunun sadece Batısına değil, Doğu ve Güneydoğusuna da yeniden erişebilmelidir. Halka ulaşabilmeli, iktidardaki partinin karşısına hem CHP, hem de diğer partiler, gerçek bir alternatif olarak çıkabilmelidir.
Özellikle Telsimin satılmasının ardından, Genç Partinin etkisi kaybolmuştur. GP, DSP, ANAP ve DPden parçalanan oylar ve artan terör olaylarının da etkisi MHPnin yeniden meclise girişinde katkıda bulundu.
Seçim öncesi düzenlenen anketlere güven arttı, anketlerin gerçekçi sonuçları yansıttığı ortaya kondu. Öte yandan anketlerin bazı partilerin barajın altında kalacağını göstermesi, oyların sapmasına ve barajı aşan partilere yığılmasına neden olabilir. Ankete göre oy verme anlayışının önüne geçilebilmeli ve %10luk baraj da ele alınarak manipülatif değil, daha gerçekçi bir demokratik seçim için çalışılma yapılmalıdır.
Elbette seçimlerin ardından birçoğumuzun kafasında yeni sorular filizlendi. Avrupa ve dünyanın birçok saygın gazetesi seçimleri farklı biçimde yorumladı. The Guardian Kansız Devrim, NewYork Times AKPnin zaferi İslam Dünyası için de esin kaynağı olur, Le Monde AKP her istediğini yapamayacak derken, bizler de kendi perspektifimizi sunmak istiyoruz.
Seçimlerin ardından teşekkür konuşmasıyla birlikte Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği yolunu yeniden hatırlattı ve oy veren herkese teşekkür ederek bütünleyici bir konuşmayla yeni dönemi açtı. Kısa vadede Cumhurbaşkanlığı seçimleri gerçekleşecek ve Mayısta olduğu gibi bir kriz doğma olasığı çok düşük bir olasılık gibi görünüyor. Hükumetin kurulması ve yeni yasama yılının başlamasıyla hepimizi yeni bir dönem başlıyor. Türkiye AB, ABD, İsrail ve diğer dünya ülkeleriyle ilişkilerde yeni adımlar atılacaktır.
- İsrail Büyükelçisi Pinhas Avivinin veda ederken teşekkür ettiği üzere Türkiye, Ortadoğudaki barış sürecine katkısı artarak devam edebilir.
- ABD, 2008 Kasımında yeni bir başkanlık seçimlerine hazırlanıyor; Türkiye-ABD ilişkileri kısa vadede Irak politikaları ve uzun vadede ABDnin seçimleriyle şekillenecek.
- AB reform paketlerinin uygulanmaya devam edilmesi, daha aktif bir rolün üstlenilmesi, önümüzdeki 5 senede gerçekleşebilir.
- Ekonomide istikrar ve milli gelirin artması AKPnin seçim sürecindeki en büyük vaatlerindendi; bu vaatlerin gündelik yaşama yansımasını birlikte hissedeceğiz. Uzun vadede üretime dayalı sanayi dönüşümü sağlanması önem taşımaktadır.
- Yerel seçimler orta vadede gerçekeleşecek. Bu süreçte CHP, DP ve diğer siyasi partiler etkin bir biçimde yapılanmasını güçlendirmeli ve kalıcı projeler geliştirebilmeli.
Kasım 2003 saldırılarının ardından Ocak 2004te Türkiyedeki Musevi Cemaati güvenlik endişesi duymasın. Onalar Musevi dünyasının bize emanetleridir, 2005te Musevi düşmanlığı sapkınlıktır, diyen ve Amerikan Yahudi Kongresinden Cesaret Ödülü alan Başbakan Erdoğan, önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye için en önemli isimlerden birisi olacak. Bu yılın başında suikastle öldürülen Hrant Dinkin ardından azınlık kesimin güvenliği ve Türkiyede düşünce ve ifade özgürlüğü önemini fazlasıyla koruyan konuların liste başında. Yeni atılımların yapılacağı ve ülkemizin çağdaş medeniyet seviyesine uzandığı yolda, yeni meclis ve iktidarın medeniyetler birliğini pekiştirdiğini görebilme temennisiyle...