6 Eylül 1986 tarihinde Neve Şalom Sinagogunda Şabat duası sırasında gerçekleştirilen terör saldırısında, 22 dindaşımız hayatlarını kaybetmişlerdi. Hayatlarını kaybeden; David Behar, Aşer Ergün, Daniel D. Baruh, Eliezer Hara, Yuda L. Atalay, Dr. Moiz Şaul, Jozef Alhalel, İsak Barokas, Bensiyon Levi, Salamon Ancel, Şalom Çitone, İbrahim Ergün, İsak Gerşon, Robert İ. Özfis, Moiz Levi, Yako Matalon, Sefan Yaşenkal, Mirza Babazadeh, Rafael R. Nassimiha, Binyamin Ereskenazi ve Yuda L. Musaoğlu anısına 16 Ağustos Perşembe günü Ulus Aşkenaz Mezarlığı Midraşında bir tören gerçekleşti.
Törene hayatlarını kaybedenlerin aileleri ve sevenlerinin yanı sıra Hahambaşı Rav İsak Haleva, Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya, Onursal Başkan Bensiyon Pinto, İsrailin İstanbul 2. Konsolosu Michal Guryeh ve diğer üst düzey temsilciler, Bet- Din üyeleri, cemaat idarecileri ve dindaşlar hazır bulundular.
Yakınlarını kaybedenlerin mum yakmasıyla başlayan anma töreni Dostluk Yurdu Derneği gençlerinden İzzet Razonun, cesaret ve sevginin tüm kötülüklerin üstesinden gelebileceğini aktaran konuşmasıyla devam etti. Razon: Bugün 21 yıl önce hain teröristlerce Neve Şalom Sinagogunda sadece Yahudi oldukları ve sadece dini vecibelerini yerine getirdikleri için katledilen kardeşlerimizi anmak üzere buradayız.
Terör günlük yaşam içerisinde medyadan takip edildiğinde sanki günlük olağan şeylerdenmiş gibi görünür. Ancak kendi başımıza geldiğinde onun verdiği derin acıyı ruhumuzda ve bedenimizde hissederiz.
O zaman ateş düştüğü yeri yakar.
21 yıl öncede bu lanetli ateş içimizi yaktı.
Bir şabat duası için ellerini Tanrıya açan 21 kardeşimiz bu lanetli ateşi bedenlerinde hissettiler ve katledildiler. Ruhları şad olsun. Onları asla unutmayacak hatırlayarak onları anarak bu dünyayı saran terör lanetini telin edeceğiz. Ve her yıl yapılan bu tören birlik ve beraberliğimizin hiç bitmeyeceğini, bizleri takip eden nesillere aktaran önemli bir olgu olacak.
Sevgili arkadaşlarım, hepimiz terörün dur durak bilmeyen kimler tarafından yapıldığı açıkça belli olmayan zamanı zemini belirsiz, insan hayatına, huzuruna, topluma, insana düşman insanların, yüreklerine korku salmaya çalışan kalleşçe bir savaş şekli olduğunu biliyoruz. Peki onu nasıl alt edebiliriz?
Cesaret ve sevgi ile. Büyük insanlık yüzyıllar boyunca dünyadan bir çok musibeti bunlarla yendi. İnanıyoruz ki terörü de böyle yeneceğiz
dedi.
Hahambaşı Rav İsak Haleva da sevgiden uzaklaşılmaması gerektiğini, terörün dünyanın hiç bir yerinde yaşanmamasını ve dünyada sevginin eksik olmamasını diledi.
Bet- Din üyelerinin okudukları duaların ardından Kadiş duasını Hahambaşı Rav İsak Haleva, ölenlerin anısına Aşkava duasını ise Hazan Araşi David Sevi okudu. Tören, anıt mezar ziyareti ile son buldu.