Yahudi yeni yılı, diğer inanışlarda olduğu gibi neşeli, coşkulu, eğlenceli bir kutlama düzeni ile değerlendirilmez. Roş Aşana son derece ciddi bir kutlamadır. Kefaret günü olan Yom Kippura değin geçen 10 pişmanlık gününün başlangıç gününü temsil eder. Bu gün Tanrının geçen tüm yıl boyunca her bir Yahudinin, günlük hayatlarının her gününde neler yaptığını tarttığı günlerin başlangıcıdır.
Ama bu yargılama günlerine değin, her Yahudinin çok önceden ciddi bir hazırlığa girişmesi gerekir.
İbrani takviminin aylarından biri olan Elul, Tanrının yargılama dönemine giden bir önceki aydır. Bir Yidiş atasözüne göre "Elul ayında balıklar bile titrer."
Bu ay içinde bazı Yahudiler mezarlıklarda yatan yakınlarını ziyaret ederek, kendileri için Tanrıdan affedilmelerini dilerler. Yine bu ay içinde Yahudiler Torayı çok sık okurlar. Onu bir kez daha öğrenmeye ve anlamaya çalışırlar. Günlük dualarının içinde özür ve bağışlanma dileği içeren bölümler ve ilahiler bulunur. Roş Aşanadan önceki son Şabat geceyarısı Selihot adı verilen özür ve pişmanlık duaları okunur.
Yahudi inanışına göre Roş Aşana günü Tanrı katında üç kitap açılır, bunlar Tanrının kendi kulları için kaydettiği, yaptıkları iyiliklerin yazılı olduğu "yaşam kitabı", yaptıkları kötülüklerin yazılı olduğu "ölüm kitabı" ve genel anlamda ne çok kötü, ne de çok iyi olmayan davranışların kaydedildiği üçüncü bir kitaptır.
İnsanlar, 1 Tişriden, 10 Tişri (Yom Kipur)ye kadar olan 10 pişmanlık gününde (Atseret yeme ha Teşuva) içlerinde bu huzursuzluğu duyarak, yaptıkları hataları, kötülükleri hatırlayarak, bunun yanısıra yaptıkları iyi şeyleri de ekleyerek Tanrıya bağışlanmak için yakarırlar. Daha doğru bir söylemle o günlerde özellikle yeni hatalar yapmamaya azami dikkat ederler.
Her insanın kaderi Roş Aşanada bellidir ama Yom Kipura kadar silinebilir. Sinagoglarda Une taneh tokef duası okunur. Bu dua ilk günün anlam ve önemini kapsar. "Kim ölecek ve kim yaşayacak? Kim ateşle ve kim su ile sınanacak?" Duada, pişmanlık duygusu, yakarı ve iyi davranış vaadleri vardır. Tanrı katında tüm yakarılar tek tek değerlendirilir. Bu yüzden insanlar özellikle bu günlerde davranışlarına çok dikkat ederler. Her kişi kendi kişisel davranışından sorumludur.
İnsanlar, bu günlerin geleceklerini şekillendireceğine inanırlar. O yüzden kendilerine göre ekstra önlemler de alırlar. Örneğin Roş Aşana döneminde birbirlerine iyi dilekler içeren kartlar, notlar ve armağanlar gönderirler. "Tanrı seni hayat kitabına yazsın", "iyi bir yeni yıl dilerim" gibi notları özellikle kullanırlar. Kartların üzerinde şofar, sefertora, kutsal topraklardan özel bir fotoğraf veya magen David figürleri çokça kullanılır. Herkes özüne olasıya döner.
Levililer kitabının 23:4 bölümünde bu günün kutsal olduğu ve güçlü seslerle anılması gerektiği yazar. Bu güçlü sesler ancak Şofar ile gerçekleşebileceğinden bu gün "Şofar sesinin duyulduğu gün" olarak nitelendirilir. 1. Bet ha mikdaş döneminde bu gün Yılbaşı olarak kutlanmazdı. Bu yüzden de yeni yıl kutlaması yapılmazdı.
M.Ö. 5. yüzyılda Babile sürgüne gönderilen ve 70 yıl sonra yeniden kutsal topraklara dönebilen Yahudiler, Babililerin dili olan Aramiceden tercüme ederek "Taşiru" ayını "Tişri" olarak değiştirdiler. Yüzlerce yıl sonra Din bilginleri Tişri ayının 1. gününü dünyanın kuruluşunun 1. günü olarak ve yargılanma günü olarak tespit ettiler. Böylece Roş Aşana- yani "Yıl başı" kavramı ortaya çıktı. Günümüze kadar Roş Aşana "şofar çalma günü" olarak düşünülür ve uygulanır. Geleneğe göre Roş Aşana gününde şofardan 100 adet ses çıkartılır.
Şofar birçok sebeple üflenir. Öncelikle Avraam Avinunun oğlu Yishakı Tanrı adına kurban etme girişimini anımsatmak içindir. Avraamın imanı Tanrı tarafından bu biçimde sınanmış ve Avraam bu sınavı başarı ile verdiğinden oğlunun canı bağışlanmış, onun yerine yeryüzüne indirilen bir koç kurban edilmiştir.
Midraş kitabına göre Satan (Şeytan) Tanrıyı Avraamı sınaması için ikna etmiş, böylece bu olay gerçekleşmiştir. Şofarın sesi sembolik olarak olaya neden olan Satanı ve kötü ruhları etraftan uzaklaştırmak içinde kullanılır.
Roş Aşana ve Kipur günleri arasında tsedaka (hayırseverlik) yapmak gerekir. Bu günlerde ihtiyaçlı olanlara yardımcı olmak bir dindaşlık görevidir. Nehemya kitabının 8:10 bölümünde "Hazırlığı olmayanlara da bir pay gönderin, çünkü bugün Rabbiniz için kutsal bir gündür" şeklinde bir ifade vardır.