Affetmeyi bilmek....

Sara YANAROCAKRoş Aşana genellikle Eylül ayına ve Veadar ayının eklendiği yıllarda Ekim ayının ilk haftasına rastlar. Tişri ayının ilk günü -Yılbaşı- Roş Aşana olarak anılır. Bu yıl Roş Aşana Bayramı`nı 13- 14 Eylül tarihlerinde kutlayacağız. Şana Tova...

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yako KOHEN

Talmud bilginlerinden Raban Şimon Ben Gamliel (M.S. 1 asır) şöyle der:
“Gadol Aşalom! Barış en büyük değerlerin başında yer alır. Aaron Akohen, Moşe Rabenu’nun ağabeyi, sahip olduğu birçok meziyetinden başka, özellikle barışı sevmesi, her şartta barışı araması, herkese selam vermekte alçakgönüllü davranmasıyla övülmüştür.”
Aaron Akohen birbirine dargın olan iki kişinin barışması için de ilginç bir yol bulmuştu.
Aaron Akohen, dargın kişilerden birine gider ve der ki: “Biliyor musun, kendisiyle dargın olduğun arkadaşına rastladım, sana yapmış olduğu haksızlardan bahsetti ve bundan çok pişmanlık duyduğunu söyledi...”
O kişi de: “kulaklarıma inanamıyorum, madem öyle buluşalım da barışalım!” der. Bunun üzerine Aaron Akohen, dargın olan diğer kişiye gider ve ona da: “Biliyor musun, kendisiyle dargın olduğun arkadaşına rastladım, sana yapmış olduğu haksızlıklardan bahsetti ve bundan çok pişmanlık duyduğunu söyledi” deyince o da aynı tepkiyi gösterdi. Aaron Akohen bunu duyunca iki kişiyi buluşturur onların birbirlerine nasıl sevgiyle sarıldıklarına şahit olur.
Bilginlerimiz diyor ki: Bir kişi katı olmayıp başkalarına karşı hoşgörülü davranırsa ve kişisel onuru üzerinde çok durmazsa, psikologların lisanıyla egosuna çok düşkün olmazsa yani büyüklük taslamazsa, Tanrı da ona karşı hoşgörülü davranacaktır. Her kimse, kendisine karşı herhangi bir kabahat işlemiş veya kendisini başkalarının önünde utandırmış, hatta ticari, ekonomik, parasal konularda aldatmış dahi olsa, konuyu çok uzatmadan affetmeyi bilmelidir. Tabii ki, kabahatli olanın af dilemesi ve sebep olduğu zararlar (maddi ve manevi) imkanları müsaade edebildiği ölçüde tamir etmeyi kabul etmesi şartıyla...
Kişi, affetmek konusunda sert ve zalim olmamalı. Kolay memnun edilir, tatlı bir karakter çizgisini çizmelidir kendisine.
Özetleyelim: Kendisine karşı kabahat işlemiş bir kişi gelip özür dilerse, onu istekle, samimiyetle affetmelidir. Bu konuda, 3300 sene önce Sinay Dağı’nda İsrailoğullarına verilen Tora’nın emri çok açıktır: “Lo tikom velo titor et bne ameha, veaavta lereaha kamoha” (Vayikra 19, 18) Arkadaşından intikam almayı, ona kin gütmeyi düşünme! Arkadaşını kendin gibi sev!
Yine Tora’dan alınmış bir pasajı hatırlatalım: Yaakov atamızın oğlu Yosef, kardeşleri tarafından kıskanıldığı için köle olarak satılmıştı. Kabiliyetleri ve dürüst ahlaki nedeniyle Yosef, firavundan sonra koca Mısır’ı idare eden kişi olmayı başardığında, Kenaan diyarında yaşayan babasını, kardeşlerini, velhasıl 70 kişilik ailesini Mısır’a çağırdı ve bölgedeki kuraklık zamanında onları bağrına bastı. Kinini, onlara olan kızgınlığını unuttu, kardeşlerini affetti. 17 sene sonra babaları Yaakov vefat ettiğinde, 11 kardeşi “Eyvah, Yosef bizden intikam almak için babamızın vefat etmesini beklemiş olabilir. Gidelim, ondan bir daha af dileyelim, ona kurban olmaya hazır olduğumuzu söyleyelim!” dediler.
“Vayelehu gam ehav vayiplu lefanav vayomru: inenu leha laavadim!” (Bereşit 50, 18)

Tercümesi: “Kardeşler topluca Yosef’e giderler ve huzurunda diz çökerek derler ki: “Yosef ağabey, biz ettik, sen etme! Sana köle olalım, affet bizi...”
Hükümdarın yardımcısı olan Yosef, bu dramatik tablo karşısında dayanamayıp kardeşlerine der ki: “Al tirav! Aim bimkom eloim ani!?” Kardeşlerim, korkmayın! Ben Tanrı değilim, ben nihayet bir insanım, bugün varım, yarın yokum...
“Veatem haşavtem alay raa, eloim haşava letova”
Siz gerçi bana karşı suç işlediniz, günah işlediniz, ama Tanrı bütün olanları tatlıya bağladı. Bu açlık, kuraklık senelerinde benim size yardım etmem gerekiyordu. Beni Mısırlılara köle olarak satmasaydınız,  ben bugün Mısır Firavunu’nun veziri olabilir miydim?
“Vaynahem otam, vaydaber el libam” Yosef, kardeşlerini teselli etti, gönüllerini kazandı...”
Amar Rabi Akiva: “Veaavta lereaha kamoha, ze klal gadol batora, veidah zil gmor...”
Talmud bilginlerinden Rabi Akiva (M.S. 2. Asır) der ki: Tora’nın en önemli kuralı: “Arkadaşını kendin gibi sev!” diyen kuraldı. Gerisi teferruattır, git öğren!
Yahudi takvimine göre yeni bir seneye girmeye, Roş Aşana ile Kipur bayramlarını kutlamaya hazırlandığımız bu günlerde bilginlerimizin Masehet Yoma (Perek Het) kitabındaki sözlerini hatırlıyoruz: “Averot şeben adam lamakom, yom akipurim mehaper...” “İnsanın Tanrı ile olan ilişkilerinde yaptığı hata ve günahlar, af dilediği takdirde, Kipur günü affedilir. Fakat: Averot Şeben Adam lahavero, en yom akipurim mehaper, ad şeyeratse et havero.” “İnsanın, benzerleri ile olan ilişkilerinde yaptığı hata ve suçları, Kipur günü bile affetmez... İnsan, hata ettiği, suç işlediği kişiden ancak özür dilediği, zararları ödediği takdirde affedilir...