İnsan Neredeydi?

Sara YANAROCAKRoş Aşana genellikle Eylül ayına ve Veadar ayının eklendiği yıllarda Ekim ayının ilk haftasına rastlar. Tişri ayının ilk günü -Yılbaşı- Roş Aşana olarak anılır. Bu yıl Roş Aşana Bayramı`nı 13- 14 Eylül tarihlerinde kutlayacağız. Şana Tova...

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Rav Mendy CHITRIK

Lubavitcher Rebbe zt”l, Rav Menachem Schneerson ile Eli Wiesel tahmin edeceğiniz üzere Holokost üzerine konuşuyorlarmış. Wiesel de hepimizin aklının bir ucuna takılan soruyu sormuş – “Holokost sırasında T- nrı neredeydi?” Rebbe, Wiesel’in sorusuna başka bir soru ile cevap vermiş: “Sen bana T- nrı neredeydi diye soruyorsun, peki ben de sana soruyorum, Holokost sırasında İNSAN neredeydi?!” Yahudilerin Holokost sonrasında odaklanması gereken bu en önemli tek soruyu içeren anıyı Wiesel bana bizzat nakletmişti.
Teoloji ile az da olsa ilgilenen herkes T- nrı ve ıstırap ile ilgili bu konunun oldukça eskilere dayandığını bilir. “İyi insanların başına neden kötü şeyler gelir?” sorusuna hepimiz bir cevap bulmaya çalışırız. Bu soruya verilebilecek kestirme cevaplardan biri kanun yoksa muhasebenin de olmayacağıdır. Eğer T- nrı’ya inanmıyorsanız, zaten bu soruyu sormanıza gerek yoktur çünkü orman kanunu olarak da adlandırılan “güçlü olan hayatta kalır” cevabı sizin için yeterlidir..
Ama ilahi bir gücün varlığını kabul eden inançlı biri için yukarıdaki cevap bir seçenek değildir. Eğer T- nrı’ya inanmayı tercih ettiyseniz, o zaman T- nrı’ya dönüp “neden?” diye sorarsınız. Avraam T- nrı’ya dönüp “kötü insanlarla birlikte yanlarındaki iyi insanları da mı yok edeceksin?” diye haykırmıştı. Tevrat’taki peygamberlerden Habakkuk dünyadaki haksızlıklarla ilgili benzeri soruları yöneltmişti.
Yahudi inanç sistemi T- nrı’yı herşeye gücü yeten (omnipotent), herşeyi bilen (omniscient) ve iyi niyet ve merhamet sahibi (benevolent) olarak tanımlar. Maimonides tarafından kategorize edilip günlük dularımızda yer alan bu üç öge Yahudi inanç sisteminin temelini oluşturur. Öte yandan dünyadaki acı ve ıstırapların sürmesine T- nrı’nın izin vermesi bu sistemdeki en büyük çelişkidir. Merhametli olduğuna inandığımız T- nrı nasıl 1,5 milyon çocuğun katledilmesine müdahale etmez?
Bu paradoksal soruya cevap arayışları din felsefesinde “theodicy” olarak adlandırılan alanı yaratmıştır. Ama bu paradoks son yüzyıl içinde de keşfedilmedi; Tevrat’ın ortaya çıktığı dönemlerden beri mevcuttu. Bir tarafta, birinci Bet Amikdaş’ı yok eden Nabukadnezar’a T- nrı “hizmetkarım” diye hitap eder, öte yandan biz Nabukadnezar’dan intikam alması için T- nrı’ya dua ederiz. Eğer Kutsal Mabedi yıkan Nabukadnezar haklı olarak “Kötü” diye nitelenmişse, onu aynı anda “T- nrı’nın elçisi” olarak görmek nasıl mümkün olabilir?
Konumuza geri dönecek olursak, “merhametli T- nrı neden Holokost’u durdurmamıştır?” sorusu halen cevapsızdır ve belki de cevapsız kalması daha doğrudur. Cevapsızlık durumunda ne yapılmalıdır öyleyse? Tek bir şey: “Holokost sırasında İNSAN neredeydi” diye sormak ve başka bir holokostun meydana gelmesini önlemek.
Bu yüzden, başta kardeşi olmak üzere ailesinden Holokosta çok kurban veren ve kendisi de 1941’de Fransa’dan Amerika’ya kaçarak  hayatta kalmayı başaran Lubavitcher Rebbe insanlara bu dünyayı savaşsız ve ıstırapsız bir hale getirme çağrısında bulunmuştur. Yaptığımız her iyi hareket, yerine getirdiğimiz her Mitzva bizleri Peygamber Yeşeyahu’nun “bir millet başka bir millete kılıç çekmeyecek ve savaş nedir bilmeyecek” diyerek nitelediği günlere taşıyacaktır. Bu ütopik dünyayı tanımlamak için “Maşiah”tan daha iyi bir ifade biliyorsanız bunu lütfen hepimizle paylaşın.
Bu makaleyi, geçen hafta Şalom’da yayınlanan başyazıya cevaben kaleme aldım. Kendimizden farklı düşünceleri veya yaşam biçimi olan insanları da eşit derecede sayıp sevmeyi öğrenebiliriz.