Bize kendinizden bahseder misiniz? Ne zaman göreve başladınız?
Adım Doron Abrahami. İsrail Ticaret Ateşeliği görevi için Türkiye’de bulunuyorum. Geçen 15 yıl boyunca Kudüs’te bulunan Sanayi Ticaret ve Çalışma Bakanlığı bünyesinde çalıştım. Mühendisim. Türkiye’den önce Los Angeles - California ve Yunanistan - Atina’da benzer görevlerde bulundum. İsrail Türkiye Ateşelik Ofisi olarak amacımız, Türkiye ve İsrail arasında ticari bağları geliştirip kuvvetlendirmektir. İsrailli şirketlerin Türkiye’ye ihracat yapmalarını sağlamak, Türkiye’deki yatırımcıları, İsrail’e yönlendirmek ve yeni iş sahaları açmak, Araştırma Geliştirme ( AR- GE) alanında, ticari alanlarda, tüm ekonomik alanlarda iş birliği yapmaktır.
Projeleriniz nelerdir?
2008 yılı içerisinde dört sektör üzerine ağırlık veriyoruz. Bu sektörler, su teknolojisi, tıbbı ürünler ve cihazlar, güvenlik teknolojisi ve ekipmanları ve bilişim teknolojisidir.
Günümüzün en önemli sorunlarında biri olan su konusunda ne gibi çalışmalar olacak?
Türkiye ile İsrail arasında en büyük ticari olanakların gelişebileceği alanlardan ilki su teknolojisi alanıdır. Su sorunu iki bölge içinde son derece önemli ve gündemden düşmeyen bir konudur. Örneğin Ankara’nın suya ihtiyacı vardır. İş birlikleri kadar bu konudaki know- how’ında gelişmesi gerekmektedir. Bu konuda dünyanın dört bir yanı ile işbirliği içinde olan ve know howlarını aktaran birçok İsrailli şirket bulunuyor. Bu şirketleri Türkiye’ye davet edip Türk firmaları ile buluşturacağız. İşbirliğinin başlaması için önemli bir adım olacaktır.
Öte yandan Ekim ayında, Tel Aviv’de WATEC 2007 başlıklı Su Teknolojileri ile ilgili geniş bir panelimiz olacaktır. Türk iş adamlarını ve bakanlarını bu konferanslara katılımını sağlayacağız. İsrail’in bu konudaki bilgi birikimini ve iş yapma potansiyellerini buluşturacağız.
İsrail’in su çözümlerini 10 kategoride toplayabiliriz. Deniz suyundan içme suyu elde etme, atık suyun yeniden sağlığa uygun bir şekilde kullanımı sanayi ve belediyelerin su kullanımı ve tarım alanında kullanılan sular. Her kategoride farklı sistemler işlemekte ve bu sistemlerin kurulumu farklı şirketler tarafından yapılmaktadır. Odaklanacağımız ana konulardan en önemlisi deniz suyundan tuz arıtma sistemidir.
Deniz suyundan tuz arıtma sistemi için İsrail- Aşkelon’da üç yıl önce en büyük tesis kuruldu. İsrail’in buradaki önemi dünyadaki en önemli sorunlardan biri olan su sorununu çözecek şirketlerin kurulması ve konuya verilen destektir. Bu çözümler için DEİK ile ortaklaşa çalışmalarımız vardır. 30 Ekim’de gerçekleşecek olan İsrail’deki Başbakanlık konferansına ilişkin ortak çalışmalar yapacağız.
Su tasarrufu nasıl yapılır?
Dört yıldır İsrail’de su tasarrufu ile ilgili bilgilendirmeler sıklıkla yapılıyor. Yetkililer tuvalette, banyoda, mutfakta nasıl suyu idareli kullanacağımızı öğretiyorlar.
Zirai ürünlerdeki projeler nelerdir?
Su projesinden söz ederken aslında zirai alandan da söz etmemiz gerekirdi. Çünkü, tarımsal alanların besleme kaynağı sudur. Dolayısıyla suyun kalitesi ve yeterli kullanımı tarımı doğrudan etkilemektedir.
Medikal sektördeki çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
Tıbbı malzemeler alanda da delegasyonlarımız ve konferanslarımız olacak. Bu konudaki çalışmalarımızın ilki Mart ayında İstanbul’da olacak. Türkiye’den uzmanları iş adamlarını İsrail’e götüreceğiz.
İsrailli firmalar, çok çeşitli tıbbi alanlar için geliştirilen bir çok çözümde yer almaktadırlar. Başlıca ilgi alanlarına kardiyovasküler, ameliyathane ve acil servis nöroloji, onkoloji, obsterik jinekoloji, ortopedi, oftalmoloji, enfeksiyon hastalıları, yara bakımı, ve doku onarımı ve gastroenteroloji girmektedir.
İsrail tıbbı cihaz çözümleriyle dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Tek kullanımlık malzemeler, vücuda yerleştirilebilir cihazlar ve görüntüleme alanlarında sürekli gelişmeler sağlamaktadır.
Ayrıca İsrail akademik araştırma alanında dünya lideri ülkeler arasındadır. İsrailli biyoteknoloji firmalarının çoğu AR&GE aşamasındadır. İlaç buluşu, genetik hücre ve doku terapisi, tanı kitleri, biyolojik materyal ve immünoloji (bağışıklık sistemi bilimi) alanlarında çalışmalar vardır.
Eczacılık faaliyetlerinin çoğu markasız ilaçlar geliştirmeye yöneliktir. Yeni kimyasal varlıklar, doğal malzemeler, ilaç teslimi markasız ilaçlar ve kimyasallar kullanılmaktadır.
İsrail’de medikal alanda yapılan çalışmalara sağlık bilgisi teknolojilerini de eklemek gerekir. İsrail, bilgi teknolojilerini (IT) sağlık sistemine entegre etme konusunda uzman bir ülkedir. İsrailli doktorların %90’ından fazlası günlük uygulamalarında bilgisayar kayıtları üzerinden hareket etmektedirler. Bu alanda ise hasta güvenliği, tedavi ve yönetim için özel yazılımlar geliştirilmiştir.
HLS ve IT alanındaki çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
HLS Homeland Security ( güvenlik teknolojileri ve ekipmanları) ve IT alanlarında somut bir planlarımız henüz yoktur. Ancak bu sektörler İsrail’de en hızlı gelişen iş kollarından ikisidir. Farklı projelere dâhil edilecekler. Gelecek aylarda projeler HLS ile ilgili çalışmalarımız şekillenecektir. IT alanında daha önceki yıllarda İsrail’de çok büyük gelişmeler yaşandı. Yaşanmış bir çok örnek ve işbirliği söz konusudur. En son örnek, OTI’dır. OTI, Garanti Bankası ile işbirliği yaptı. Ödeme sistemini geliştirdi. Kredi kartı yerine geçen saat uygulamasını getirdi. Dünyada bunu yaratan İsrail’li OTI şirketidir. Trinck kart veya saat şeklinde olan kredi kartı.
İsrail’li şirket tarafından üretilen bu sistem sadece Türkiye’ye mi satıldı?
Bu sistemi Avrupa’da ilk kullanan Türkiye’dir. Sistem OTI şirketine ait. Kullanıcıda Garanti Bankası’dır.
Bunun yanı sıra Tricom şirketi önemli bir mevkiye sahiptir. Uluslararası bir şirkettir. İsrail’de şubeleri var. Türkiye ile Savunma Bakanlığı ile işbirliği içindeler. Bu proje 2.5 milyon dolarlık bir projedir. Bu bir kurulumdur.
İsrail şubesi Türkiye Savunma Bakanlığı tarafından bir sistem kurmak üzere seçilmiştir. WAN 450 ofiste sistemi yaşama geçirecek.
Daha birçok müşterek projelere imza atılacağını ve başarılı çalışmalar yapacağımızı düşünüyorum.
