ABD Genel Sekreteri Condoleezza Rice`ın, Filistin Özerk Yönetimi (FÖY) Lideri ile yaptığı görüşmede Mahmud Abbas, ABD`den Ortadoğu barışındaki rolüne ilişkin beklentilerini dile getirdi. Amerikalı yetkililer konferansın somut sonuçlara bağlanabilmesi için tüm görüşmeleri önceden yapmaya kararlı olduklarını belirtiyorlar
Lieberman: Şimdi zirve yapmanın zamanı değil
Stratejilk İlişkiler Bakanı Avigdor Lieberman, Rice ile yaptığı görüşmede şu anda gerçekleştirilecek bir toplantının Ortadoğu barışı için hata olacağını belirtti. "Filistinliler ve İsraillilerin hayatları üzerine olumlu yansıması olmayacak bir başka konferans daha gerçekleştirmek anlamsız şeklinde tepkisini dile getirdi. Lieberman FÖY ekonomisinin ilgiye ihtiyacı olduğunu, ve sadece bu konuda ciddi pazarlıklar yapılabileceğini sözlerine ekledi.
Riceın İsrailli yetkililer ile yaptığı görüşmeler sonrasında, hazırlıklar için daha fazla zaman gerektiğine, tarihin ertelenebileceğine değinildi. Konuların oldukça karmaşık olması nedeni ile ABD diplomasisine konferans öncesinde büyük görev düştüğü belirtildi. Her iki tarafın da konferansa gelmeden önce birbirini tamamen anlamış olması hedefleniyor.
Japonya Ortadoğuda sesini yükseltiyor
Japon kaynaklarının yaptığı açıklamaya göre Japonya, gelecek ay Annapoliste gerçekleştirilecek uluslararası barış konferasına katılmak üzere İsrail ve ABDye başvuruda bulundu.
İsrail Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Japonyanın bu talebinin memnuniyet yarattığını belirtti.
Uzun yıllar devam eden soğuk ilişkilerin ardından İsrail- Japonya ilişkileri son birkaç yılda yakınlaşma sürecine girdi.
İki ülkenin yakınlaşmaya başlaması 1991 yılında gerçekleştirilen Madrid Konferansına dayanıyor. Japonya aynı zamanda Filistin Özerk Yönetimine en yoğun yardımı yapan ülkeler arasında yer alıyor. Geçen yıl yaşanan İkinci Lübnan Savaşının ilk günü Japonya eski Başbakanı Junichiro Koizumi, İsraile bir ziyaret gerçekleştirdi.
Ayrıca İsrail- Ürdün- Japonya arasında ortak bir endüstriyel projenin de hayata geçirilmesine çalışılıyor. İsrail daha önce bu projeye 150 milyon Dolar yatırım yapacağını açıklamıştı.
İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livninin Tokyo ziyaretleri İsrail- Japonya arasındaki yakınlaşma sürecini hızlandırmış, Japon Dışişleri Bakanlığına bağlı üst düzey bir yetkili Japonyanın Ortadoğu konusuna daha yoğun katkı sağlamayı arzuladığını belirtmişti. Japonyanın yıllarıdır Ortadoğuya mali yardımlarda bulunduğunu ancak bunun yeterli olmadığını söyleyen yetkili, gelecek dönemde daha aktif olarak varlıklarını göstermek istediklerini açıkladı.
Japonyanın Ortadoğu petrolüne olan bağımlılığı, bölge istikrarının Japonya istikrarı ile paralel olma sonucunu yaratıyor. Petrol krizi yılları boyunca Japonyanın zorunlu olarak Arap tarafında yer aldığını belirten Japon uzman, ancak bugün gelinen noktada dengelerin değiştiğini ve artık böyle bir zorunluluğun varolmadığını belirtti.
Ortadoğu Konferansına 40 ülke bekleniyor
FÖY Lideri Mahmud Abbas, gelecek ay Washingtonda yapılması planlanan Ortadoğu Konferansına Birleşmiş Milletlerin 5 daimi üyesi ve G- 8 ülkelerinin dışında 12 Arap ülkesinin katılacağını açıkladı. Özellikle Arap ülkelerinin katılımı, konferansın başarısı açısından önemli. Ancak başta Suudi Arabistan olmak üzere, İsraille diplomatik ilişkisi bulunmayan bazı ülkeler, sınırlar, Kudüsün statüsü ve İsrailli yerleşimciler gibi konuların gündeme getirilmesini talep ediyor.
Konferansa davetli olmayan Hamas ise, Arap ülkelerine toplantılara katılmamaları çağrısında bulundu. Gazzenin kontrolünü elinde tutan Hamas hükümeti, konferanstan somut sonuç çıkmayacağını savunuyor.
Hamasın ardından İranın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney de İslam ülkelerine gelecek ay ABDde yapılacak Ortadoğu Barış Konferansını boykot etmeleri çağrısında bulundu. Hamaney, barış konferansının Filistinlilere zarar vereceğini savundu. Şu ana kadar Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan konferansa katılıp katılmayacağına ilişkin bir açıklama yapmadı. Suriye, Golan Tepeleri konusu gündeme getirilmezse konferansa katılmayacağını duyurdu.