Sara YANAROCAKArapça İsmail bin- Nagdila (doğumu 993 Kurtuba- Kordoba, ölümü 1055/56 Gırnata- Granada, İspanya). Talmud bilgini, dilbilgisi uzmanı, filozof, şair ve Gırnata Emirliğini 30 yıl boyunca yöneten güçlü devlet adamı olan Samuel ha- Nagrela, Yahudiler tarafından şef anlamına gelen ha- Nagid lakabı ile anılırdı
İSLAM ÜLKELERİ (5) Magribi İspanya
Samuel ha- Nagid
Gençliğinde Yahudi ve İslam ilahiyatının bütün dallarında iyi bir eğtiim aldı ve Arapça kaligrafi, uzmanı oldu. Kurtuba (Kordoba) 1013de Berberilerin saldırısan uğrayınca o sırada Müslüman Gırnata (Granada) Emirliğinin parçası olan Malagaya kaçtı.
Malagada bir baharatçı dükkanı açarak yaşamını sürdürmeyi düşünürken dilbilgisi ve kaligrafi yeteneğinin, Gırnata vezirinin dikkatini çekmesi üzerine vezirin özel sekreterliğine getirildi ve kısa sürede vezirin en önemli siyasi danışmanlarından biri oldu. Onun ölümünden sonra ise Ziri emiri Bâdis bin Habbus tarafından vezirliğe getirildi ve böylece Gırnatanın diplomatik ve askeri ilişkilerine yön veren kişi oldu.
Samuel ha- Nagid o dönemden itibaren, zamanının çoğunu savaşlarda geçirdi. Savaştığı millet ise Sevilla kentinde hüküm süren diğer bir İslam emirliği idi. Yahudi dünyası onun başarılarıyla gurur duyuyordu. Çünkü Granada, İslam emirliği başka bir İslam emiri ile savaşırken bir Yahudiye başkomutanlık görevi veriyordu.
Samuelin askerlikle geçen hayatının onda yarattığı duygular, onun çok büyük bir şair olmasına neden oldu. Yahudi edebiyatında mevcut olan epik savaş şiirleri Samuel ha- Nagide aittir. Granada Krallığının tüm politik ve askeri yükümlülüğü onun üzerindeyken bile o asla kendi cemaatini ihmal etmedi. Babildeki ve Diasporadaki tüm Yahudi cemaatlerinin dini liderleri ve cemaat başkanlarıyla her türlü problemi çözmek için gereken yardımları ve yazışmaları da üstlendi.
Samuel aynı zamanda Yahudilerin Nagidiydi. (İbranicede şef). Bu sıfatıyla bütün yargıçları atıyor ve Talmud Akademisinin başkanlığını da sürdürüyordu. Mevo ha- Talmud (Talmuda Giriş) adlı kitabın yazarı olduğu sanılan Samuel ayrıca Tevrat için bir korkondans yazmış, her alanda eğitimi özendirmiş ve hem araplar, hem de Yahudiler arasında saygınlık kazanmıştır.
İspanyada Talmud Akademisi kurdu. Yoksul öğrenciler için özel din öğretmenleri sağladı. Ülkedeki fakir Yahudilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere hayır kurumları açtırdı ve varlıklı Yahudilerden bağış toplayarak bu kurumları işlerliğe soktu. Bu bağışların içinde Kudüsteki sinagoglarda kullanılan saf zeytinyağının sağlanmasına bile önayak oldu.
Şiirlerinde kendi kişisel savaş başarılarını anlatırken, yüzyıllardır, sürgünde yaşayan Yahudilerin birgün yeniden Eretz İsraele dönmelerini ve orada yaşamalarını, dileyen duygusal dizelere de yer veriyordu. Ziri Emiri Bâdis bin Habbus 1037de ölünce, tahta zevk düşkünü büyük oğlu geçti, ama halifeliğini fiilen Samuel yürüttü. Sürekli savaş içinde olunan bu dönem boyunca Gırnatayı yönetti. Bütün önemli seferlere bizzat katıldı ve kendisinden sonra oğlu Yehosefin (Yasef) vezir olmasını sağladı.
Samuelin başarılı ve parlak yaşamı çok trajik bir şekilde son buldu. 1056 yılında bir savaş sırasında hayatını kaybetti. Samuelin oğlu Yehosef, Yahudi cemaatinin lideri oldu. 10 yıl sonra 1066 tarihinde, ülkede çıkan Yahudi aleyhtarı ayaklanmada Yehosef ve Gırnatada yaşayan 1500 Yahudi öldürüldü.
Böylece Samuel ha- Nagidin ve Yahudilerin Gırnatadaki başarılı ve esenlik dolu yılları tarihin sayfalarına gömüldü.
devam edecek...