Çin’de koşulan yarışın ardından böyle sıra dışı bir son yarış olacağı tahmin ediliyordu. Takvim Brezilya’yı gösterdiği sırada listenin başındaki Hamilton henüz şampiyonluğunu ilan edememiş olsa da zafere en yakın pilot gibi gözüküyordu. Arkasından ise son zamanlarda verdikleri demeçler ve sergiledikleri tavırlarla aralarının oldukça açık olduğunu belli eden takım arkadaşı geliyordu. Listenin üçüncü sırasında ise şampiyonluk şansı çok az olarak görülen Raikkonen vardı. Sonuç olarak yaklaşık 20 sene sonra sezonun son yarışında 3 pilot birden şampiyonluk kovalıyordu. Hamilton için tamamen dramatik sayılabilecek yarışın sonunda ise, Finli Raikkonen yarışı birinci sırada bitirerek, birkaç kere çok az farkla kaçırdığı şampiyonluğa ulaştı.
Çin’de yaptığı büyük hatanın ardından Hamilton sıralama turlarında iyi sayılabilecek bir performans gösterip ev sahibi Massa’nın ardından 2. sırada yarışa başladı. Ferrarilerin başarılı çıkışının ardından ikilinin arkasında kalan Hamilton, Alonso da kendisini geçince çaylaklığına yenik düştü. Belki de aralarındaki gerginlik ve rekabetten ötürü, kaybettiği sırasını hemen geri almak için hızlanan Hamilton pist dışına çıktı ve sekizinci sıraya kadar düştü. Fakat genç pilotun şampiyonluğu kaçırmasındaki tek neden acemiliği değildi. Kimi’nin yarışı birinci, Alonso’nun ise üçüncü sırada bitirmesi durumunda bile, Hamilton’un alacağı bir beşincilik onu şampiyon yapmaya yetecekti; fakat sekizinci sıraya geriledikten yaklaşık iki tur sonra vites kutusundaki problem nedeni ile yavaşlamaya başlayan Hamilton, bir turun yarısı kadar bir mesafeyi bu hızda kat edip sonra normal hızına dönünce 18. sıraya kadar geriledi ve şampiyonluk şansını mucizelere bıraktı. McLaren takımı bu durumun ardından taktik değiştirip üç pitstop stratejisine dönse de Hamilton yarışı ancak yedinci sırada bitirebildi ve tarihin ilk çaylak şampiyonu, tarihin en genç şampiyonu, tarihin ilk siyahi şampiyonu gibi unvanlara veda etti. Şampiyonluk için Kimi’den daha fazla şansı bulunan Alonso ise, yarış boyunca takım arkadaşını geçmekten başka bir çaba içine giremeyince; yarışı birincinin 57 saniye arkasında üçüncü sırada bitirdi ve üçüncü kez şampiyonluğu yakalama fırsatını kaçırdı. Şampiyonluk düğümü ise Massa’nın ikinci pitstopu sırasında çözüldü. Öncelikle Massa, Kimi’nin üç saniye önünde gittiği ve hesaplamaların Alonso’yu şampiyon gösterdikleri bir sırada yaptığı bir hata ile aradaki farkın yarım saniyeye kadar inmesini sağladı. Bu hatanın ardından Massa pite girince, Kimi’nin hafif aracıyla atığı üç tur onun liderlik koltuğuna oturmasına yetti. Takım emirlerinin yasaklandığı bir dönemde Massa’nın bu hatayı, takım arkadaşının şampiyonluğunun önünü açmak adına yaptığı konuşulmaya başlandı fakat yarış öncesi demeçlerde Massa, Kimi’nin şampiyonluğuna yardım edebileceğini açıkça belirtmişti. Yarışın sonunda Kimi 110 puanla iki, McLaren pilotunun da bir puan önünde, eski takımında bir türlü elde edemediği zaferi bir anlamda eski takımına karşı elde etmiş oldu.
Yarıştan önce birçok kişinin üzerinde yorum yaptığı soru ise kimin gerçekten şampiyonluğu hak ettiği idi. Sezonun bitmesine rağmen bu tartışmanın daha çok uzayacağı kesin. Lewis Hamilton F1 tarihinde birçok ilke imza atarak ve gerçekten çok başarılı bir performans sergileyerek çok yaklaştığı şampiyonluğu biraz tecrübesizliği, biraz da takımının bir türlü kurtulamadığı şansızlığı yüzünden kaybetti. Fakat zaferin hak edilmesi söz konusu iken Raikkonen’in Fransa Grand Prixi’nden itibaren yakaladığı müthiş yükselişi göz ardı etmek olanaksız. Bu performansın ardından Buz adamın sadece bu sene değil belki de geçtiğimiz senelerde bile hak ettiği şampiyonluğu kazandığını söylemek kimseye haksızlık olmaz sanıyorum. Seneye pistlerde yine iki şampiyonun yarışacağını bilmek de izleyiciye ayrı bir keyif verecektir.
