David Blatt`ten hayat dersleri

Avrupa`nın en ünlü coachlarından, Efes Pilsen head coach`u David Blatt`i bir de insanlığı, karakteri ve düşünceleriyle tanımanızı istedik… İşte Blatt`ten bazı hayat dersleriVedat LEVENT

Spor
9 Ocak 2008 Çarşamba
Cemaatimizin en önemli organizasyonlarından biri olan Limmud yıllar geçtikçe daha da iyiye gidiyor. Kişisel görüşüm, bu sene organizasyona gidemeyenlerin gerçekten çok şey kaçırdıkları.
Gelelim Limmud’un en önemli konuşmacılarından birine… David Blatt’e… Avrupa’nın en iyi coachlarından biri olan Blatt, bildiğiniz gibi bu sene Efes Pilsen’in başına getirildi. CV’si muhteşem başarılarla dolu… Maccabi Tel Aviv, Dinamo St Petersburg, Pallacanestro Treviso, Rus Milli takımı ve Efes Pilsen… Sayısız kupalar, Avrupa şampiyonlukları… Ve bunların altında imzası olan o büyük adam mütevazi gömleği ve kotunu giymiş, bizden biri olarak karşımızda duruyor, sorularımıza cevap veriyor… Bir sporsever daha ne ister…
Sizi Avrupa’nın en ünlü coachlarından David Blatt ile çok yakında tanıştıracağız. Sevgili köşe yazarımız Alp Alkaş ve ağabeyi Efes Pilsen’in seçkin antrenörlerinden Emir Alkaş sayesinde Blatt’ten bunun sözünü almış bulunuyoruz.
Ancak David Blatt’i mesleğinden önce insanlığı, karakteri ve düşünceleriyle tanımanızı isterim. Zira kendisini Limmud’da dinleyen yaklaşık 20 kişi, bu açık yürekli insanın kalbinden geçenleri öğrenme şansına nail oldular. İşte Blatt’ten bazı hayat dersleri…
“Hepiniz özelsiniz… Bu özelliğinizin sırrı ailenizin sizi yetiştirme tarzında yatıyor.”
“Yahudi olmanın en güzel tarafı, gittiğiniz her yerde -  nereye giderseniz gidin – bir aile bulabilmenizdir. Örneğin İtalya’da çalışırken Venedik’te bulunan mütevazi cemaat bana çok destek oldular. Her maçıma geldiler ve beni desteklediler.”
“Yahudilik iyi bir dost gibidir... İki  ay önce İstanbul’a geldim. Burayı tanımıyor ve ne yapacağımı bilmiyordum. Tanrı’ya şükür birkaç gün sonra Yom Kipur idi ve Emir (Emir Alkaş) beni Ortaköy Sinagogu’na götürdü. Orada insanlarla tanışıp kaynaşmam 10 dakikamı aldı. Benden hiçbir şey beklemeyen bu kişiler, tersine bana çok şey sunuyorlardı. Bu koca şehirde yeni ve deneyimsizdim… Ve onlar, benim alışma süremi hızlandırmak için ellerinden ne geliyorsa yaptılar… Sadece 10 dakikadır bu kişileri tanıyordum… Neden bunu yaptılar? Çünkü ailelerinden böyle öğrenmişlerdi… Tüm ailemizi yetiştiren büyükannem hep şöyle derdi: Elma yetiştiği ağaçtan uzağa düşmez…”
“İyi bir atlet savaşmalıdır. Gerekirse rakibinin gömleğini yırtacak kadar arzulu ve hırslı olmalıdır. Bunu yapan birçok insanın gözünde “iyi sporcu”dur. Ancak, iyi sporcu olmak isteyen bir Yahudi bunu yaparken dikkatli olmalıdır çünkü bütün gözler onun üzerinde olacaktır.”
“Hayatta ne yapmak istiyorsanız onu yapın! Princeton mezunuydum. Ailem her Yahudi genci gibi uluslar arası büyük bir şirkete kapağı atmamı bekliyordu. Nitekim önce attım da ama ancak iki sene çalışabildim. İç güdülerim basketbol oynamamı söylüyordu. Dayanamadım ve ayrıldım. Kendimi İsrail’de basket oynarken buldum. Ailem önce bu kararımı çok yadırgadı. Ama sonra alıştılar. İyi ki istediğimi yapma cesaretimi korumuşum ki şu an dünyanın bu cennet ülkesinde hayatta en sevdiğim işi yapıyorum.”
“Hayatta her zaman 1+1 = 2 değildir! Başında olduğum Rus milli takımı kağıt üzerindeki en vasat takımlardan biriydi… Ama Avrupa şampiyonu olduk!”
“Şu an hızlı karar verme ile ilgili bir kitap okuyorum. Adı Blink… Herkese tavsiye ederim!”
“Çok teklif geldi. Ama Türkiye’yi çok sevdiğim için buraya gelme kararı aldım. Efes Pilsen ve takım yöneticilerinin kalitesinin de bunda çok büyük etkisi oldu. Türkiye Ligi gelişiyor. 2- 3 takımlı bir ligden bugün 5- 6 takımlı bir lige dönüşüyor. Bu sene çok çekişmeli geçecek. Heyecana hazır olun.”
David Blatt’e bir kez daha hayran oldum… Kendisinden çok öğreneceğimiz şey var…