WTA sezonunun kapanış turnuvası olan Sony Ericsson Şampiyonası`nı, finalde Rus Maria Sharapova`yı 2- 1 yenen dünya klasmanının bir numarası Belçikalı Justine Henin, üst üste ikinci kez kazandı.
Rudi DİRİMAN
Geçen yıl içimde parlayan “Vestel Ateşi” üzerine yine bu köşeden sizlere yazmıştım. Şimdi ise ligimizde yeni bir ışık yeni bir heyecan üzerine Sivasspor üzerine biraz da fikir yürütmek istiyorum.
Geçen yıl V.Manisapor’un başına gelenler, hepimizin hatırında…İyi bir başlangıç kötü bir son. Daha sonra gelişen olaylar ve spekülasyonlar. Bu sene Sivasspor’un ligde 2. durumda olması tıpkı geçen yıl V.Manisaspor da olduğu gibi kötü giden üç büyüklerin arasından sıyrılan bir takım kimliği var. Vestel’in arkasında ki sponsor desteğini Sivas’ın arkasında göremiyoruz. Buna rağmen şu an geldikleri nokta hayranlık verici. Vestel, Sivas gibi örnekler, Turkcell Süper liginin hala biraz heyecanı içinde barındırdığını gösteriyor. Geçen yıl Vestelin ne kadar şampiyon olmasını gönlümden geçiriyorsam da bu yıl aynı dileklerim Sivasspor için… Geçen yıl da belirtmiştim bu yıl da tekrar hatırlatayım, Turkcell Süper liginin tekrar istenilen heyecana kavuşması için farklı bir takımın Süperligde başrol oynaması, esas adam olması gerekiyor. İşte en son Galatasaray- Gençlerbirliği maçının gördüğü ilgi ortada.
Geçen yıl Vestel’deki en büyük eksiklik kadronun yeterli derinlikte olmamasıydı. Bunun yanında bir de konsantrasyon bozuklukları baş göstermişti. Dileriz aynı filmi tekrar izlemek zorunda kalmayız. Bu yüzden geçen yıl Vestelmanisaspor’un başına gelenler Sivas’ın teknik adamları tarafından iyi irdelenmeli ve artık maç sonu röportajlarında “şampiyonluk” kelimesini cümle içinde kullanmaları gerekiyor. Belki şampiyonluk bu yıl değil önümüzdeki yılda değil ama artık bunun telaffuz edilmesi bir hedef olarak görülmesi gerekiyor. Yaptığım izlenimler dahilinde Sivaspor’un hedefi ligi ilk üç içinde bitirmek. Bunu takım için başarı olarak görüyor. Tıpkı Türkiye’nin Dünya kupasında 3. olması gibi… Evet, bu büyük bir başarıdır. Evet, bu daha önceden belki tekrarlanmamıştır. Fakat her ikisi de efsane olmak için yeterli değildir. Bu yüzden Sivasspor’un bundan sonraki tek hedefi çıtayı yükseltmek ve artık kendisini şampiyon adayı olarak göstermesi; bu koyduğu hedef doğrultusunda çalışması ve bu yolda ilerlemesi; şampiyon olabilmesi için sonuna kadar zirveyi zorlaması gerekmektedir. Bu da en kötü ihtimal ile şu an ki hedeflerine ulaşmasını kendinden sağlayacaktır.
Bunun yanında Sivasspor’un başarısında ki küçük bir noktaya daha değinmek istiyorum. Sivasspor teknik direktörü Bülent Uygun sahaya çıkarken söylediği “oyundan zevk alın” cümlesi de hepimizin bildiği gibi Brezilyalıların futbol oyununa bakışlarının temel felsefesini oluşturuyor. Bu da sanırım Sivasspor’un başarısındaki bir başka etken.
Dileğimiz ligimizde yeni Kayserispor ateşi, Bursaspor ateşi gibi yeni heyecanlarla, Türkiye de oynanan futboldan daha fazla keyif almak ve heyecan yaşamak.
