Geçmiş yıllarda, çok uluslu şirketlerde dahi, muhasebe ve finans departmanlarında çalışan bireylerin sorumlulukları belirli çerçeve ile sınırlıydı. Ancak son on yıldır, sürekli büyüyen şirketler, görev dağılımlarını yaparken CEOlara verdikleri önem ve iş paylaşımını CFOlara da veriyorlar.
Bugün ise CFOlara en az CEOlar kadar önemli görevler ve sorumluluklar düşüyor. Zira CFOların kariyerlerindeki bir sonraki basamak CEO veya Yönetim Kurulu oluyor.
Deloitteun yaz aylarında yayımlamış olduğu 2007 Türkiye CFO ( Chief Financial Officer) Araştırmasında, CFOların bilinen kurum içi görev tanımlarının hızla farklılaştığını ve genişlediğini ortaya çıkardı. Mayıs Haziran ayları arasında 55 CFO arasında yapılan ankette, geçmişte çalıştıkları kurumlara sadece destek hizmetleri veren CFOların artık şirket içi stratejilerin belirlenmesi ve uygulanmasında çok daha ağırlıklı bir role sahip oldukları ortaya çıktı.
Kurumsal kimliğe sahip şirketlerde yönetimin en doğru şekilde uygulanmasına yardımcı olmak ve iç kontrolün giderek ağırlık kazanması gibi gelişmeler CFOların iş tanımına dâhil olabiliyor.
Yukarıda da belirtmiş olduğum gibi, geçmişte şirketlerde sadece mali işleri kontrol eden CFOlar, artık günümüzde kurumsal kaynak planlaması performans yönetimi gibi stratejik alanlarda da söz sahibi oldular.
Deloitteun anketine katılan CFOlara göre, CEOlar ve Yönetim Kurulu Üyeleri CFOları stratejist olarak değerlendiriyorlar. Buna karşın operasyonel birimler ve denetim kadroları ise finans bölümlerinden ve CFOlardan daha çok destek görevi beklemeye devam ediyor.
90lı yıllarda yapılan anketlerde kendi görevlerini destek ağırlıklı tanımlarken bugünlerde ise destek ve stratejist rollerini birbirine yakın ağırlıkta görüyorlar
Araştırma, farklı görev gruplarına sahip CFOların sorumluluklarını dört ana başlık altında tanımladı. Katalizör, startejist, bekçi ve operatör.
CFOlar dört farklı şapka taşıyorlar. Önce katalizör olarak uygulamaya odaklanıyor ve stratejilerin hayata geçmesini sağlıyorlar. Şirket bünyesinde doğru adımlar atmak için en gerekli uygulamaları seçiyor, bu uygulamaları belirli planlar doğrultusunda aktif hale getiriyor. Bekçi olarak kontrol işlevini yerine getiren CFO, şirketin varlıklarını koruyor. Finansal alanda şirketin temel varlıklarını koruyarak, gelişimini kontrollü bir şekilde sağlıyor.
Üçüncü özelliği olan operatör rolünü üstlendiğinde de verimlilik konusunda çözümler geliştiriyor. Son adım olan stratejist olarak ise şirketin gideceği yönün belirlenmesi sürecine katılıyor ve şirket performansını ön plana çıkartıyor.
Bir başka deyişle rüzgâra göre varılacak limanı belirliyor.
Şirketlerde, CFO görevini başarı ile yerine getirenler kariyer hayatlarının bir sonraki basamağında CEO veya Yönetim Kurulu Üyesi olarak beliriyorlar. Performans yönetimi konusunda son derece etkin yöntemlerin kullanıldığını görebiliyoruz. Çalıştığı kurumun tüm süreçlerine hakim olması, CFOların entegre performans yönetiminde etkili olduklarını gösteriyor. CFOlar finans bölümünün finansal olmayan bilgilerden de sorumlu ve ilgili tutması şirketlerin geniş beklentiler içinde olduğunu göstergesidir.
Yapılan araştırmalar sonucunda, CFOlar finans grubunun görevini, yöneticilere finansal ve operasyonel performans üzerine acil raporlar sağlama ve şirket organizasyonlarının ileriye dönük performans hedefleriyle ilgili bilgiye sahip olma şeklinde açıklıyor. Günde yaklaşık olarak on saat çalıştığını belirten CFO lar şirketlerine yaratıcı fikirler geliştirmek için yeterli zamanın olmayışından şikâyet ediyorlar.
Kurumların değişen karar verme ve yönetim süreçleri mali ve işlemsel konulara hâkimiyetinden ötürü CFOların görev tanımlarının daha da geliştirilmesini zorunlu kıldı. Şu anda yeni beklentiler ve sürprizlerle dolu bir geçiş dönemi yaşanıyor. Bu da, kurumlar için fırsatları ve riskleri bir arada barındırı yor. CFOların çoğu milyon dolar cirolar yapan şirketlerde çalışıyorlar. Bu şirketler gıda, teknoloji, bilişim, hızlı tüketim mamülleri, finans ve lojistik alanında bulunuyor.