HER TELDEN...

Reneta Sibel YOLAKHanuka Bayramı`ndan bir hafta önce İsrail`de Afula şehrinde beş yaşlarında kırmızı yanaklı, bukleli, tatlı mı tatlı bir küçük kız çocuğu koşarak büyük annesinin yanına gelir. “Büyükanne, büyükanne herkes “Hanuka” diye bir şeyler söylüyor.

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Derleyen: Niso TİZA

Elele tutuşmanın gücü
Bir yaz günü, plajda kumlarla oynayan iki çocuğu seyrediyordum. Her ikisi de deniz kıyısında, kapılarıyla, kuleleriyle,tünelleriyle kocaman kocaman bir kale yapmak için beraberce çaba sarfediyorlardı. Kale neredeyse tamamlanmak üzere iken, kocaman bir dalga gelip güzelim kaleyi tümüyle bozuverdi. Bütün uğraşlarının bir anda gözlerinin önünde yok olduğunu gören çocukların göz yaşlarına boğulacaklarını bekliyordum. Ama çocuklar, beni şaşırttı. Ağlamak yerine, ikisi de kalkıp elele tutuşarak ve gülerek kıyıdan biraz daha uzaklaşıp yeni bir kale yapmaya  giriştiler. Çocukların o anda bana önemli bir ders verdiklerini fark ettim.
Yaşamımızdaki her şey, yaratmak için üstünde çok zaman ve enerji safettiğimiz her karmaşık iş ve yapı; aslında kumdan yapılmışlardır. Sadece başka insanlarla kurduğumuz ilişkiler ayakta sağlam kalabilir. Er ya da geç, bir dalga gelip, kurmak için yoğun çaba sarf ettiğimiz çalışmaları anında yıkabilir. Böyle bir durum karşısında, sadece yanında tutacak bir eli olan insan gülümseyebilir...