Sihirbaz Berkovic

Eyal Berkovic… Avrupa`da parmakla gösterilen sayılı orta saha oyuncularından biri... Ada ekiplerinin gediklisi… Ama derler ya, her güzelin bir kusuru var diye… Sizi Berkovic`in ilginç hayat hikayesini okumaya davet ediyoruz…Selim ÇİPRUT

Spor
9 Ocak 2008 Çarşamba
Berkovic, 2 Nisan 1972 yılında Nahariya’da dünyaya geldi. İsrail futbolunun yetiştirmiş olduğu en iyi orta saha oyuncularından biri olan oyuncu, gol noktalarında fazla gözükmese de, golcüleri gole götürmesiyle tanınan bir asist uzmanıydı. Fazla gol atmamasına rağmen, forma giydiği takımlarda attığı goller asla unutulmadı. Bunun nedeni attığı gollerin her zaman normal üstü derecede görsellik taşımasıydı. Gol olduktan sonra, taraftarlar o gölün nasıl atıldığı konusunda dakikalarca düşünürlerdi.
Berkovic, inanılmaz dripling yeteneği ile rakip defansları yıpratmasıyla tanınmıştı. Bundan dolayı futbol hayatında çok tekme yemişti. Yaptığı inanılmaz asistlerden dolayı ona Ha- Kosem lakabı takılmıştı… Yani “Sihirbaz”.
Futbol yeteneğine kimse tek kelime edemezdi. Oynadığı zaman Avrupa’da parmakla gösterilen sayılı orta saha oyuncularından biriydi. Ama derler ya, her güzelin bir kusuru var diye…
Berkovic’in de en büyük kusuru agresif bir kişiliğe sahip olmasıydı. İsrailli futbolcular Reuven Atar, Eli Ohana ve Galli forvet John Hartson ile ettiği kavgalar günlerce spor basını manşetlerinden eksik olmamıştı. Her şeye rağmen hep yetenekleri ile hatırlandı.
Berkovic futbol kariyerine 1989 yılında Maccabi Haifa’da başladı. 1996 yılına kadar istikrarlı bir grafik çizip, Haifa forması giymeye devam etti. Formasını giydiği sürede, 1990- 91 ve 1993- 94 sezonunda lig şampiyonluğuna ulaştı. 1993- 94 sezonunda İsrail’in en değerli futbolcusu ödülünü aldı. Yavaş yavaş Avrupa gündemine oturmaya başlamıştı. Bunun ödülünü alması gecikmedi. 1996- 97 sezonunda Southampton takımına kiralık gitti. Böylece Ada’ya ilk adımını atmıştı. Manchester United’ı 6- 3 yendikleri inanılmaz maç ile Berkovic ada gündemine oturmuştu bile. O maçta birbirinden güzel iki golün yanında, üç tane de asistle İsrailli maçın yıldızı oluyordu… Sonraki sezon West Ham United takımına 1.75 milyon Pound karşılığında transfer oldu.  Burada iki sezon oynayıp, 64 maç sahaya çıktı. Takımın forveti John Hartson, Berkovic’i ona top atmamakla suçluyordu. Bir gün antrenmanda Berkovic’in suratına yumruk attı. Berkovic bunun altında kalmayarak, Hartson’a saldırdı. Ancak ikisi de bu kavganın dakika dakika kameralara kaydedildiğini bilmiyorlardı.
Hartson kendini akladı, Berkovic’e ise kapı gösterildi. Kapının diğer ucunda bu sefer Celtic vardı. 5.75 milyon Pound karşılığında İskoç ekibine imzayı attı. Takımın hocası efsanevi John Barnes idi. Burada  iki sene oynadı 32 maçta 9 gole imza attı. Glasgow Rangers takımının menajeri O’Neill’in gelmesi ile takımıyla olan ilişkisi kesildi. İngiltere’ye dönme kararı vermişti. 2000- 2001 sezonunda Blackburn Rovers forması giydi. 11 maçta 2 gole imza attı. Fazla forma giymemesine rağmen kader onu bu sefer efsanevi Manchester City’e götürüyordu. Oynadığı ilk maç olan Watford maçında bir gole imza atıyor ve maçın adamı seçiliyordu. Manchester taraftarının bir anda sevgilisi oldu. Attığı gollere dakikalarca inanamayan taraftarlar her maç onun gol atması için adeta yalvarıyordu.
Ipswich maçında kornerden gelen topa attığı enfes vole, hala dünyada en güzel 50 gol listesindeki yerini koruyor. Manchester City ile 56 maç oynadı ve sadece 7 kere gol sevinci yaşadı. Ama onun işi gol değildi. Bunu istatistikler de kanıtlıyordu zira Berkovic, o sezon İngiltere’nin asist kralı oldu. Bir dergiye verdiği röportaj Eyal’i özetliyordu:’’Gol attığımda sadece seviniyorum, asist yaptığımda ise adeta çıldırıyorum.’’
Manchester City ‘de ki hocası Kevin Keegan onun için şöyle konuşuyordu:’’O bir dünya markası. Her hoca elinde onun gibi bir silaha ihtiyaç duyar. Demek ki ben şanslı bir adammışım.’’ Eyal, Manchester’dan sonra bu sefer Portsmouth yolunu tutuyordu. İlk maçları Manchester City’e karşıydı. Fakat yeni hocası onu oynatmadığı için adeta kudurmuştu. Maçı 4- 2 kaybettiklerinde, Berkovic yedek kulübesindeydi. Portsmouth macerası 22 maçta 2 golle sonlandı. Ardından Crystal Palace ‘dan gelen teklifi reddetti. Artık doğduğu ülkeye dönmek istiyordu. İsrail’in yolunu tuttu. Bu sefer giydiği forma Maccabi Tel- Aviv idi. Orada futbolu bıraktı. 82 kez milli takım forması giydi. Türkiye- İsrail hazırlık maçında İsrail’in sahadaki kaptanıydı. O maçı İsrail 4- 0 kazanmıştı…
 Futbolu bırakır bırakmaz futbolcu menajerliğine soyundu. Bugün, Mazuwa Nsumbu, Liran Strauber ve İtai Shekner gibi üst düzey futbolcuların menajerliğini yaptı. Yossi Benayoun’un İngiltere’ye transferinde çok büyük bir rol oynadı. Benayoun her söyleşisinde Eyal’e minnetlerini sunar. Berkovic’in kardeşi Nir ise Maccabi Haifa’da forma giyiyor. Arsenal tarafından transfer edilmek istendi ve o da ağabeyi gibi adanın yolunu tuttu. Fakat kendisine oturma izni verilmemesinden dolayı geri dönmek zorunda kaldı. Çok kısa zamanda İsrail futbolu yeni bir Berkovic ile tanışacak. Otoriteler ağabeyi kadar yetenekli, ama öldürücü vuruşları daha etkili diyor. Bakalım genç Nir ağabeyi kadar adından söz ettirecek mi?