İsrail Güvenlik Konseyi`nin eski başkan yardımcılarından Chuck Freilich`in hazırladığı rapora göre; İsrail ve ABD`nin en kısa zamanda bir araya gelerek İran`ın nükleer programını, İran`ın nükleer tesislerini vurmanın yollarını ve bunun olası sonuçlarını tartışmaları gerekiyor
Geçen hafta sonu Washington Ortadoğu Politikası Enstitüsü tarafından, İsrail ve ABDnin İran politikası hakkında İsrail Güvenlik Konseyinin eski başkan yardımcısı Chuck Freilich imzalı bir rapor yayımlandı.
Freiliche göre, ABD ve İsrailin İran hakkındaki şu andaki bilgi alışverişi; istihbarat paylaşımı, diplomatik manevraların koordinasyonu ve sofistike silahların İsraile verilmesini kapsıyor. Ayrıca İranın yarattığı tehlikenin boyutu da ABD ve İsrailde farklı olarak algılanıyor. İsrailin görüşüne göre İranın nükleer programı İsrailin varlığına yönelik bir tehdit oluşturuyor, bu yüzden ne pahasına olursa olsun durdurulması gerekiyor. Öte yandan İranın nükleer programı ABDyi nükleer silaha yol açacağı fikri nedeni ile rahatsız ediyor, fakat bu durum ABDnin varlığına yönelik bir tehdit olarak görülmüyor.
Freiliche göre durumun iki ülke tarafından farklı değerlendirilmesi diyalogu etkiliyor. ABD İrana karşı askeri operasyon fikrine temkinli yaklaşırken, İsrail İranın nükleer ülke statüsünün kabul görmesi durumunda güvenliğini sağlamak için düşünülen alternatifleri endişe ile karşılıyor.
Freilich, bu diplomatik görüşme ve yaptırımlar alternatifinin bir sonuca varması ihtimalini düşük görüyor. Freilich yarı askeri bir alternatiflerden de bahsediyor. Bu alternatifler İrana karşı denizden bir kuşatma, özel sabotaj girişimleri, İsrail ve ABD tarafından girişilecek askeri harekâtlar veya nükleer bir İranı kabullenme ve buna karşılık ABDnin İsrailin güvenliğini sağlayacağına dair güvence vermesi gibi planları kapsıyor.
Freilich, İsrailin İranı caydırmak için kendi başına eyleme girmesine karşı çıkıyor. Bunun yerine ABDnin İrana saldırmasının tercih edileceğini belirtiyor. İsrailin kendi başına gireceği bir harekatı ABDnin veto edebileceğini ve bu şekilde saldırı planının kamuoyuna açılabileceğini, bu durumun İsrail tarafından tercih edilmeyeceğini bildiriyor. ABDnin de benzer bir biçimde bir operasyon planlaması durumunda bunu İsrailden gizli tutacağını iddia ediyor.
Freilich iki tarafın birbirine karşı çekincelerine karşın bir araya gelerek İrana karşı yapılabilecek bir operasyonu tartışmaları gerektiğini söylüyor. Bu durumun tek taraflı girişilen bir operasyonda diğer tarafın güçlerinin arada kalması tehlikesini önleyeceğini belirtiyor. Ayrıca İranın yapılan herhangi bir operasyonda İsrail ve ABDyi ortak hareket ediyor varsayacağını ve yanıtı ikisine birden vereceğini de iddia ediyor.
Freilich bu sepeple iki tarafın diyalog kurarak olası bir operasyon sonrası İranın verebileceği tepkileri (terörist saldırılar, Batıya verilen petrolün kesintiye uğratılması vb.) veya nükleer bir İranla nasıl yaşanacağını araştırması gerekiyor.
Kaynak: Haaretz Gazetesinden çeviri