HER TELDEN...

Derleyen: Niso TİZAGerçek SevgiYaşlı bir bey erkenden evinden çıkmış, yolda etrafına bakınırken bir bisikletin kendisine çarpması ile yere düşmüş ve hafifçe yaralanmış.Yoldan geçenler yaşlı kişiyi hemen en yakın hastaneye ulaştırmışlar. Hemşireler adamcağızın yarasına pansuman yapmışlar ve onu revire alı

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba
Bunu duyan yaşlı bey huzursuzlanmış, acelesi olduğunu ve hiçbir tetkik istemediğini söylemiş.
Hemşireler acelesinin sebebini sormuşlar. Adam da bu soruya cevap olarak şunu söylemiş:
“Karım bir hastanede yatıyor:ben her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim, geç kalmak istemiyorum demiş”
“Karınızın, siz gecikince merak edeceğini düşünüyorsunuz herhalde” demiş hemşire.
Adam üzgün bir ifade ile “Ne yazık ki karım Alzheimer hastası ve benim kim olduğumu bilmiyor” demiş. Hemşireler hayretle “Madem sizin kim olduğunuzun bilmiyor neden her gün onunla kahvaltı etmek için koşuşturuyorsunuz” demişler.
Adam buruk br sesle:
“Ama ben onun kim olduğunu biliyorum” demiş...

Konuşarak Anlaşmak
Adamın biri artık karısıın eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş. Bunun için karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş.
“Yapacağın şey şu: Karından 40 adım ilerde dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla. O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koyulmuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” cevap yok. Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Yine cevap yok. Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” hala cevap yok.
Adam mutfağın kapısına gelmiş mesafe iyice azalmış ve soruyu tekrarlamış “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” yine cevap alamamış.
Bu sefer karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu tekrar sormuş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?”
Bu sefer kadın cevap vermiş: “Hayatım beşinci kez söylüyorum, Tavuk!”

Hikayenin ana fikri: Belki de genelde düşündüğümüz gibi problem daima karşımızdaki kişilerde olmayabilir. Problemlerin sebebini biraz da kendimizde aramalıyız.

Aynı dili konuşanlar değil,
aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
                                       Mevlana