Sara YANAROCAKİberya Yahudileri`nin kovulmaları Yahudi tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Bundan sonra büyük ve parlak bir kültürün sahipleri olarak bu Yahudiler faaliyetlerini geniş ölçüde Selanik, İstanbul, İzmir ve İsrail ülkesine doğru yoğunlaştırdılar. Osmanlı topraklarında önemli sanayiler kurdular. Özellikle top ve silah imal
İSLAM ÜLKELERİ (8) Türk Topraklarında
Selçuklu Dönemi
Bizans İmparatorluğuna Doğu yönünden ilk darbeleri, Orta Asyadan Batıya doğru ilerleyen ve sonradan Anadolu Selçukluları adını alan Türk boyları vurmuştur.
XI. yüzyıldan itibaren de, Anadoluda Antik zamanlardan beri mevcut olan Yahudi cemaatleri Türk Yönetimine geçmişlerdir.
Selçuklular, Oğuz hanedanının, Üç Ok (veya Uç Ok) kolundan Dakak Beyin oğlu adına anılan bir Türk boyu ve hanedanıdır. Bu hanedan da 3 kola ayrılır: İran Selçukluları, Kirman Selçukluları ve Anadolu Selçukları. Sırasıyla Tuğrul, Alparslan ve Melikşah dönemlerinde Selçuklular nispeten düzenli, dengeli ve özgürlükçü bir yönetim kurdular; bu nedenle, Bizans zulmünden kaçmaya hazır olan, gruplar ve şüphesiz Anadolu Yahudileri de bu tarihsel alternatifi kullanarak, Türklerin kontrolüne giren topraklara kaydılar.
Selçuklular da, bir vergi karşılığı, idarelerine giren azınlıklara din ve vicdan özgürlüğü tanıdılar.
XI. yüzyıl boyunca (özellikle 2. yarısında), Ön Asya ve Anadoluda Selçuklularla Bizansılar arasında savaşlar devam etti. Bunun dışında çeşitli Türk boyları da birbirleriyle mücadele ettiler. Anadolu Selçukluları arasında merkezi otorite, ancak ertesi yüzyılın ortalarında 2. Kılıç Arslan, zamanında yeniden tesis edilebildi. Ne var ki, epeyi yaşlandıktan sonra 2. Kılıç Arslan İmparatorluğu 11 oğlu arasında böldü ve iç kavgalara kapı açtı. Otorite yeniden, oğullarından Rüknettin Süleyman tarafından kuruldu. Bundan sonra Gıyasettin Keyhüsrev, İzzettin Keykavus ve Alaettin Keykubat zamanlarında (1204ten 1220lere) Anadolu Selçuklu Devleti genişledi ve güçlendi. 2. Gıyaseddin Keykavus zamanında İmparatorluk Cengiz Hanin öncü kuvvetlerinden İlhanlıların etkisiyle zayıfladı ve parçalandı. Bundan, Anadolu Türk Beylikleri doğdu.
Anadolu Türk Beyliklerinde Yahudi yaşamı, hakkında elimizdeki bilgi fazla değildir. Bu dönemde Yahudiler, muhtemelen, Bizans zulmüyle, Türklerin yumuşak siyaseti arasında bir geçiş dönemi yaşamışlar ve eylemsiz bir yaşam sürdürmüşlerdir. Zaten Selçuklular belirli bir uygarlık geliştirmemiş olduklarından, buradaki Yahudiler muhtemelen kendi kültürel stoklarıyla yaşamaya devam etmişlerdir. Galanteye göre, Karaman Beyliğinin merkezi Konyada I. yüzyıldan beri organize bir cemaat mevcuttu. Karaman Beylerinden birinin doktoru da Yahudiydi. Germiyanoğullarının başkenti Ankarada Yahudi varlığı milattan önceye kadar uzanır. Hamitoğullarının sınırları içinde bulunan Antalyada da eski bir Yahudi cemaati mevcuttu. 1453te İstanbul alındıktan sonra bu kentten bir grup Yahudi, yeni başkente gelerek yerleşmiş ve burada cemaatlerinin adına bir sinagog kurmuşlardır.
Ege bölgesinde Yahudi varlığı, elbette çok eskidir. Selçuklu döneminde de burada Yahudi yaşamış olduğunu belirten deliller vardır. Galante bazı folklorik bilgiyle bu noktayı vurgulamaya çalışırken, Menteşe Beyliğinin Milas Kentinde Ortaçağa ait bir mezartaşı bulunduğundan söz eder. Taşın üzerindeki İbranice metin şöyledir: Şmuel Bahar Yitzhak 1356 Gene aynı araştırmacıya göre, Gümüşlüde bulunan Çıfıt Kalesi burada Selçuklu döneminde Yahudi yaşadığına delildir. Aynı yerde, üzerinde İbranice yazılar bulunan bir mezar taşı bulunmuştur.
Çandaroğullarının hakim oldukları Samsun, Sinop ve çevresinde de Yahudiler yaşamışlardır. İstanbul alındıktan sonra Sinoplu Yahudilerden de bir grup buraya yerleşerek adlarına bir sinagog kurmuşlardır. Aydınoğullarının Tire kasabasından gelen Yahudiler de, İstanbulda, Antalya ve Sinoplu dindaşlarının örneğini izlemişlerdir.
Selçuklu döneminde Anadoluda Yahudi yaşamı hakkında bilinenlerin kısa bir özeti yukarıda verilmiştir. 1328 tarihli bir belgenin altında bulunan Yehuda Anatoli imzası fazla aydınlatıcı değildir. Anadolu Eliyahu Çelebi ha Koen adlı şair, muhtemelen XV. yüzyılda yaşamıştır. Mora asıllı Şlomo Ben Eliyau Efese yerleşmiş ve İstanbulun alınmasından önce burada yaşamıştır. Rabi Şlomo dilbilgisiyle ilgilenmiş, şiir yazmış ve astronomi alanında çalışmalar yapmıştır.
devam edecek...