Piyasa oyuncuları genel olarak ABD, Avrupa ve Japon ekonomik verilerine bakarak kısa vadeli yatırımlarını şekillendirir. 2007 yılında ABD faizlerinin yüzde 5.25 seviyesine kadar yükselmesi ile birlikte mortgage kredilerini ödeyemeyenlerin sayısının arttığını ve bunun ekonomiye zarar vermeye başladığını gözlemlemiştik. Bununla birlikte bu sektöre yüklü yatırım yapan finansal kurumların da 3. ve 4. çeyrekte mortgage ve emlak sektörü ile ilgili yatırımlarda önemli miktarlarda zararlar yazdığını biliyoruz. Bu sene kredi vermekte çok daha dikkatli davranması beklenen finansal kurumların ekonomide tehlikeli bir yavaşlamaya sebep olup olmayacağını hep beraber göreceğiz. 2008 yılı kredi tutarlarındaki fiyat artışının ve azalmanın reel sektöre nasıl yansıdığının anlaşılacağı hareketli bir yıl olabilir.
Yılbaşı sonrasında Türkiye ve dünya piyasalarında oluşan olumsuz havanın ana kaynağı ABD ekonomisidir. Bu haftanın genelinde ABDde beklenen yavaşlamanın tahmin edilenden daha tehlikeli boyutlarda olabileceğini işaret eden veriler açıklanmıştır. Özellikle Çarşamba deklare edilen ISM üretim endeksi ve maliyetleri 2008de büyümenin yavaşlaması ile birlikte enflasyon artışının bir arada olması ihtimalinin arttığını göstermektedir. Cuma günü açıklanan işsizlik oranları ise son iki yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda yılın ilk haftalarına baktığımızda ABD borsaları son beş yılın en kötü açılışını yapmıştır. Bu gelişmeler ışığında ABD ekonomisinin yıla çok kötü bir başlangıç yaptığını ve 30 Ocakta yapılacak olan FED faiz toplantısında yüzde 4.25 olan faizlerin 50 baz puan indirilerek 3.75e gerileme ihtimalinin bir hayli arttığını belirtmekte yarar görüyorum.
Türkiyede ise Perşembe günü Aralık ayı enflasyonu açıklandı. (TÜFE: %0.22, ÜFE:%0.15) Böylece 2007de TÜFE ve ÜFE sırasıyla yıllık %8.39 ve %5.94 olmuştur. Beklentinin altında gerçekleşen Aralık enflasyonu sonrasında gösterge tahvil bileşik faizi 16.60 seviyelerinden 16.50ye kadar gerilemiştir. Bono piyasasında 2008 yılının ilk yarısında Türkiye Merkez Bankası tarafından yapılacak olan faiz indirimleri fiyatlara yansıdığından son 1 aydır bono faizlerinde fazla bir değişiklik görülmemektedir. Cuma günü Merkez Bankası tarafından yapılan Aralık ayı enflasyon değerlendirmesi de 2008 yılında faiz indirimlerinin devam edeceğine işaret etmektedir. Bununla birlikte bu hafta Diyarbakırda yapılan ve 5 kişinin ölümüne sebep olan bombalı terör eylemine ise piyasalar fazla tepki vermemiştir.
Özellikle 2007 senesi başta olmak üzere son birkaç senede Türkiyeyi iç faktörlerden çok dış faktörlerin etkilediğini belirtmek isterim. Cuma günü ABDnin önemli borsalarının her birinin yüzde 2den fazla kayıpla kapadığını düşünürsek Pazartesi piyasaların açılması ile birlikte Usd/Try kurunda yukarı yönlü bir baskı oluşabileceğini düşünüyorum. Bununla birlikte Eur/Usd paritesi ABDde Ocak ayında faiz indirimi ihtimaline neredeyse kesin gözüyle bakılması ve hatta yapılacak olan faiz indiriminin 50 baz puan olabileceğinin fiyatlanması kısa vadede Eur/Usdde aşağı yönlü hareketleri kısıtlayacak gibi gözüküyor.