Sinagoglarda bizleri her zaman güler yüzle karşılayan biri vardır. Sorularımıza cevap vermeye, sorunları elinden geldiğince gidermeye çalışan, yani bir bakıma sinagogun yöneticisi konumundaki bu kişileri Gabay olarak adlandırırız. Bu haftadan itibaren yeni bir yazı dizisine başlayarak sinagoglarımızın bel kemiği sayılan Gabaylarımızı tanıyacağız. İlk durağımız Çorapçı Han Sinagogu ve 32 senedir görevini aynı kararlılıkla sürdüren Jak Gülerşen.
Mısır Çarşısı’nın envai çeşit kokuları arasında, Sultanhamam ve Tahtakale’nin kendine öz daracık sokaklarından geçerek Çorapçı Han’a ulaştığımda beni güleryüzlü bir İstanbul beyefendisi karşıladı. Mütevazi tavırları ve konuşmasıyla görevinin önemini ve değerini en ince ayrıntısına kadar paylaşmaya çalıştı.
Gabayların görevleri nelerdir?
Bizler Sinagogun kapısından giren herkesi tanımalı ve ismini bilmeliyiz. Gabaylar yaratıcı ve şeffaf olmalıdır. Sinirli olmamalı, her şeyi bilmeli ama fazla konuşmamalıdır. Yani ketum olmalıdır. Aynı zamanda görevli olduğu sinagogda bütün kutsal emanetleri korumalı, bakımlı olmalarını sağlamalıdır. Gabay emir vermemeli, tatlı dilli olmalı ve herkesle bir olmasını bilmelidir. Daima çalışma azmi olacak, asla tembellik yapmayacak. Sinagoga daha fazla yahidin gelmesini sağlamak için canla başla çalışacak. İşte gabaylık, yani bir anlamda idarecilik budur ve bir idareci saydığım bütün bu meziyetlere sahip olmalıdır.
Bir kişi Sinagoga geldiğinde karşısında üç kişi görmek ister. Birincisi Sammaz, ikincisi gabay, üçüncüsü ise haham. Sammaz ona hizmet edecek, gabay şikayetlerini dinleyecek onu rahatlatmaya çalışacak, haham ise duaları okuyacak.
Gönüllü olarak mı çalışırsınız?
Tabii ki gönüllü olarak çalışırız. Hiçbir maddi amaç gütmeyiz. Özetle bütün gabaylar gönüllüdür. Hatta birçok durumda bazı ihtiyaçları kendimiz karşılarız.
Kaç senedir bu görevi sürdürüyorsunuz ve göreve nasıl başladınız?
32 senedir görevi sürdürüyorum. İş yerim bu bölgedeydi. Zaten duaya Çorapçı Han Sinagogu’na gelirdim. 1976 yılında babamın ölümünün ardından duaları burada yaptık. O sıralarda bu sinagogla ilgilenen hiçbir kimse olmadığının farkına vardım.. Mevlut yemekleri yapılıyor. Parasını herhangi biri topluyor. Yani müthiş bir düzensizlik vardı. İşte o zaman bu görevi birinin üstlenmesi gerektiğini anladım. Anahtarları teslim aldım ve o gün bugündür buranın yöneticisiyim.
Gabaylığın bir süresi var mıdır? Devretmeyi düşünüyor musunuz?
Gabaylığın süresi yoktur. Ancak her kurumda olduğu gibi sinagoglarda da yeni fikirlere ve gençlere ihtiyaç vardır. Uzun süredir bir arayış içindeyim. Artık görevi devretmek istiyorum ancak şimdilik kimseyi bulamadım. Aslında; cumartesi ve bayram günleri de açık olan birçok sinagog gabayı kendinden sonra gelecek olanı yetiştiriyor, gerekli öğretileri veriyor. Maalesef henüz bunu yapamadım. Çorapçı Han Sinagogu artık benim bir evladım gibi. O beni bırakmadığı sürece ben onu bırakamam. Ancak güvendiğim ve saydığım vasıflarda birine devretmek isterim. İnanın, bana görevimden dolayı plaket bile verdiler ancak yerime geçecek kimse bulunamayınca halen buradayım.
Gabaylar sinagogun yöneticisi olarak yönetim kurulu üyesi midirler?
Her sinagogda bu farklıdır. Örneğin Çorapçı Han Sinagogu’nun artık bir yönetim kurulu yok. Robert Abudara ile bir veya en çok iki ayda bir bütün Sinagog yöneticileri toplanırız, problemlerimizi tartışır, çözüm üretmeye çalışırız.
Görev süresince ne türlü sıkıntı ve zorluklarla karşılaştınız?
Sıkıntı çekmeden veya zorluklara mücadele etmeden bir yere varılmaz. Tabii ki, sıkıntılar yaşadık. Özellikle sinagogu yenileme sürecinde maddi zorluklarla karşılaştık. Ancak en başta da söylediğim gibi bir gabay yaratıcı olmalı ve bunu büyük bir ketumiyet içinde yapmalıdır. Bir hanın içinde olmaktan dolayı biraz güçlük çektik. Caddede daha görünür bir yerde olsak yahid toplamak belki de o kadar güç olmayacaktı. İşte en kıymetli olan insanları toparlamak, ayaklarını buraya alıştırmak. Bilindiği gibi cumartesi ve bayram günleri kapalıyız. Ancak çok şükür sefer günleri otuzdan fazla yahidimiz oluyor. İnsanlara ulaşmak için buraya telefon ve faks bağlattım. Bayramlarda kart yolluyorum, mektup gönderiyorum. Yani bir bakıma sinagogumun propagandasını yapıyorum. Şunu demek istiyorum; kişi görevini seviyorsa, gönlünü vermişse ve yaratıcıysa aşılmayacak zorluk yoktur.
Hem işinizi hem de gabaylık görevini bir arada yürütmek zor olmadı mı?
1987 senesinde iş yerimi kapatarak büromu buraya taşıdım ve buradan işlerimi sürdürdüm. Ta ki birkaç sene öncesine kadar. Artık yalnızca sinagogla ilgileniyorum. Görevimi devrettiğim an seyahate çıkıp dünyayı dolaşmak istiyorum.