(Yaşamı, eserleri ve felsefesi)
Ancak evrenin Tanrı'nın istemi ile mi kurulduğu veya herzaman var olan ve ilk motor aracılığı ile devinme biçimine dönüştürülen bir maddenin sonucu olup olmadığını araştıran Maimonides; bu konuda yanıt arayan tüm Arap felsefesini okur.
Dünyanın ilksiz, sonsuz veya yaratılmış mı olduğunu üç düşünceyle özetler: Birinci düşünce, Peygamber Moşe'nin yasasını kabul ettiğidir: Evren'i kesin ve saf bir hiçlikten yaratan Tanrı'dır. İlk varolan ne melek, ne küre ne de içindekilerdir. O'dur. İkinci düşüncesinde özetle Tanrı'nın yoktan bir şey yaratmasının düşünülemeyeceği yer alır. Üçüncü düşünceyse Aristo'nun düşüncesidir. Diğer düşüncelerle beraber hiçbir somut şeyin önceden varolan bir madde olmaksızın oluşamayacağını savunur. Fakat evren herzamandan beri şu anda olduğu gibidir; hep öyle kalacaktır. Bu düşüncelerin tümü ortak bir kanıtlanmış noktada birleşir: Bu evren için tek Tanrı vardır. Maimonides, Yahudi geleneğine dayanarak şöyle der: "Yahudilik'le birlikte, dünyanın bir başlangıcı olduğunu ve Tanrı'nın O'nu yarattığını düşünmek daha mantıklıdır." Tanrı'nın neyi neden yaptığını sormak da olanaksızdır. Bunların yanıtı şudur: "Öyle istedi veya öyle uygun gördü." Maimonides, Macrocosme'u insanla karşılaştırmıştır. Örneğin her insanda egemen organ kalptir ve egemenliği altına aldığı organlardan yararlanır. Evren ise yöneten bir etki yapar fakat egemenliğindeki parçalardan bir yarar sağlamaz. Veriş biçimi Tanrı'ya benzer bir şekilde ve iyilik dağıtıcıdır. Bunun gibi evren ile insan arasında benzer ve değişik hususlar bulunur. Yönetim, Tanrı'dan uslara ve onların ardarda gelen düzenine göre iner. Bunlar Tanrı'dan aldıkları ışık ve iyilikleri gökkürelerin cisimlerine yayarlar. Bu gökküreler de doğan ve ölen cisimlere bolluklarını dağıtırlar.
b) Maimonides'in Felsefesi: Yahudi felsefesi tarihi, felsefe üretiminin daha ziyade Yunan halkı ile olan ilişkisinin bir sonucu gibi görülmektedir. M.Ö. 1. yüzyılda İskenderiye'deki Yahudi allegoristler; Pitagor, Platon ve Zenon gibi eski Yunan filozoflarının düşüncelerini Tevrat'ın düşünceleriyle bağdaştırmaya çalışıyorlardı. Aralarında en ünlü olanı Logos düşüncesini yaratan Philon olmuştur. Yunan felsefeleriyle ikinci yakınlaşma ise Aristoteles'in yapıtlarının Arapça'ya tercüme edilmesiyle olmuştur. Saadia Gaon, Ibn Gabirol, Bahia Ibn Pakuda, Yuda Halevi, Yosef İbn Sadih vb. gibi Rabi'lerin felsefe kaynağı, Araplar tarafından yorumlanmış Yunan düşüncesidir. Ancak Tora'nın açıklandığı zamandan beri gerçek bir Yahudi felsefesi olduğu da kesindir. Yazılı Yasa'yla beraber sözlü bir gelenek te iletilmiştir. İbn Reşit, Yahudiler'in içinden birçok düşünürün çıktığını söyler.
devam edecek....
Kaynakça: "Yahudilik Ansiklopedisi", Cilt I, II, III Yusuf Besalel