Geçtiğimiz hafta yurt içi ve yurt dışı piyasalar toparlanmak için bir hayli çaba harcadı. Buna rağmen haftanın ortalarında ABD’den gelen verilerin resesyon dediğimiz tehlikeli yavaşlamayı işaret etmesi borsalardaki karamsarlığın artmasına sebep oldu. Bu hafta ABD’de geçen hafta bahsettiğim ve zor durumda olan bono sigortalayan şirketlerin durumları hakkında bilgiler edineceğiz.
Bu hafta önemli ABD şirketlerinin 2007 karlılıkları açıklandı. Genel olarak finansal sektör karlılık oranları beklenenin altında gerçekleşse de diğer sektörlerdeki karların genellikle yüksek açıklanması piyasaları Perşembe gününe kadar rahatlattı. Perşembe akşam üstü saatlerinde Philadelphia FED üretim endeksinin 2001 yılı krizinden beri en düşük seviyesinde açıklanması ve bir küçülmeye işaret etmesi sonucu piyasalarda tedirginlik arttı. Aynı gün ABD borsaları günü yüzde 1’in üzerinde değer kaybıyla kapadı. Cuma günü ise en büyük ikinci bono sigortalayıcısı Ambac’ın kurtarılması için senaryoların haftaya açıklanacağının söylenmesi sonucu piyasalar olumlu kapandı. Bu gelişmeleri incelediğimde şu sonuca ulaşıyorum: 2007 karlılıklarının iyi gelmesi piyasalarda toparlanma isteğini beraberinde getirdi fakat aynı zamanda şu sıralarda 2008 yılı ABD verilerinin çoğunun tehlikeli bir yavaşlamayı işaret etmesi piyasaların olumlu havasını bozuyor gibi gözüküyor. Bunun sonucunda bu hafta yurt içi ve yurt dışı borsaların her gün artıdan eksiye veya eksiden artıya döndüğüne şahit olduk. Gelecek hafta yukarıda belirttiğimiz gibi bono sigortalayıcılarının kurtarılmasına ilişkin haberler piyasada bir doping etkisi yaratabilir. Kısa vadede piyasa oyuncularının ekonomideki yavaşlamanın boyutu netleşene kadar borsalara bir giriş yapmalarının olası olduğu kanaatindeyim. Geçtiğimiz hafta Avrupa bölgesine bakıldığında verilerin kesin bir yavaşlamayı işaret etmediğini ve karışık sinyaller verdiğini söylemek istiyorum. Bununla birlikte FED yetkililerinin yavaşlamayı önlemek adına Mart’taki toplantısında 50 baz puanlık bir faiz indirimine işaret etmesi Euro’nun dolar karşısında değer kazanmasına sebep olmuştur. Bu hafta ise piyasaların toparlanması durumunda Euro/Dolar paritesinde dolar lehine bir düzeltmenin olabileceği görüşündeyim.
Geçtiğimiz Cuma günü bono piyasası yılın en yüksek seviyesinden kapandı. Gösterge kağıt olarak nitelendirilen 07/10/2009 tahvili bu hafta yurt dışı yatırımcıların bonoya fazla ilgi göstermemesi sonucu 16.90 bileşik faize kadar yükseldi. Bununla birlikte haftanın en önemli gelişmesi TSK’nın Kuzey Irak’a düzenlediği kara harekatıydı. Önümüzdeki günlerde bu konu hakkında gelecek olumsuz haberler Türkiye’de piyasaları etkileyebilir. Buna rağmen piyasaların bu haberi şu ana kadar çok da önemsemediğini ve harekata yurt dışındaki siyasi desteğin devamı durumunda piyasalardaki tepki boyutu kısıtlı kalmaya devam edecek.
Bu hafta piyasanın olumlu seyredeceğini tahmin etsem de ABD’de yoğun bir veri akışı var. Özellikle ABD dördüncü çeyrek büyüme ve üretici-tüketicilerin şu an içinde bulunan yavaşlamadan nasıl etkilendiğini gösteren dataların piyasalardaki olumlu havayı bozabileceğini söylemek isterim. Bununla birlikte ilk başta da belirttiğim gibi bono sigortalayıcılarının durumlarına ilişkin haberler de piyasaların tadını kaçırabilir. Dolayısıyla yatırımcıların anlık haberleri ve gelişmeleri dikkatle takip etmeleri gerektiğini ve piyasanın olumlu havasının çok kısa vadeli olabileceğini belirtmekte yarar görüyorum.