Hayvanat bahçesinin Uluslararası Dürüstleri

Antonina ve Jan Zabinski çifti 1940 – 1944 yılları arasında, Nazilerden kaçan Yahudileri ve Polonyalı direnişçileri yönettikleri Varşova hayvanat bahçesinin hayvan kafeslerinde kendi yaşamlarını tehlikeye atarak gizlediler

Nelly BAROKAS Kültür
27 Şubat 2008 Çarşamba

Antonina Zabinski Nazi Almanya’sının Polonya’yı işgal ettiği 1939 yılının 15 Eylül tarihinden birkaç gün sonra Kasia adlı filin öldüğünü, maymun ve antilopların yandığını, şempanze ile egzotik kuşların yok olduğunu gördü. Kendi krallığı olan Varşova hayvanat bahçesinin neredeyse tüm canlılarının yok oluşuna tanık oldu.

Eşi Jan Zabinski hayvanat bahçesinin müdürüydü. Oranın yakınında rahat ve konforlu bir evleri vardı. Antonina ve Jan, 1940–1944 yılları arasında hayvanat bahçesindeki kafeslerde, bazen de evlerinde 300 Yahudi’yi ve Polonya direnişçilerini gizlediler. Bu durum aslanlarla ayıların telef olmalarına daha az üzülmelerine, hatta kafeslerin boş kalmasına fırsat yarattığına seviniyorlardı. Hayatta kalabilen hayvanlar insanlara zarar veren türden değildi.

Zabinski çifti hayat kurtarma projelerini, Almanların burunlarının dibinde, adeta askeri bir operasyon gibi planladı. Çünkü bir Nazi birliği hayvanat bahçesinin çok yakınına yerleşmişti.

 

 

Sincaplar

Orada gizlendiğinde beş yaşında olan ve günümüzde İsrail’in Carmiel kentinde yaşayan Moshe Tirosh; “Ben ve kız kardeşim ofis bölümünde, annemle babam maymun kafesinde gizleniyorduk. Zabinskilerin oğlu Ryszard bize yemek taşırdı” demekte.

Bugün Varşova’da yaşayan 76 yaşında bir emekli olan Ryszard, gizledikleri Kenigswein ailesine ait bir anısını şöyle anlatıyor: “Dikkati çekmemeleri için annem bütün aileyi banyoya soktu, saçlarını sarıya boyamak istedi. Ama hepsinin saçı kıpkırmızı oldu. Sincaba benzediler. Artık ailenin adı ‘Sincaplardı’… Zaten bizde gizlenen her kişi ve aile, bir hayvan adına sahipti. Annem yüksek sesle, ‘Ryszard, Sincaplara yemek götür’ diye seslenirdi.”

Jan Zabinski çocukluğunda, öğrencilerinin % 80’i Yahudi olan Gymnasia’da eğitim görmüştü. Askerlik görevi süresince ve üniversite eğitimi yıllarında Yahudi arkadaşları vardı.

1940 yılının yazı Jan Zabinski, yeraltı direnişçilerinden bir telefon aldı. Sahte belgeleri sağlanıncaya dek bazı Yahudilere barınak aranıyordu. Bu bir başlangıç oldu, Zabinskiler Yahudilere ve direnişçilere kapılarını açtılar.

Yahudilerden saçı koyu olanlar hayvan kafeslerinde gizleniyor, kumral ve sarışınlar evde kalıyor, yabancılara akraba oldukları söyleniyordu.

Jan Zabinski’nin Varşova Gettosu’na girme izni vardı. Getto’dan çıkarken gardiyanları nasıl ikna ediyorsa, tanıdıklarından bir Yahudi’yi oradan çıkarmayı başarıyor, hayvanat bahçesinde gizleyip hayatını kurtarıyordu.

 

 

Zegota ile işbirliği

Zabinskiler, yazar Zofia Kossak Szczucka’nın girişimi ile kurulan Zegota yeraltı grubu ile ilişki içindeydiler. Holokost araştırmacıları Zegota’nın yaklaşık 20 bin Yahudi’yi kurtardığını ileri sürmekteler. Zegota kaçak Yahudileri hayvanat bahçesine getiriyor ve masrafları karşılığında belirli bir ücret ödüyordu.

1942–1943 yılları arasında Zabinskiler’de barınanlar giderek çoğaldı; yazar/çevirmen Marysia Aszer, gazeteci Rachel Auerbach, heykeltıraş Magdalena Gross ve daha niceleri…

1942 yılı Aralık ayının soğuk bir kış gecesi kapı çalındı. Ryzard kapıyı açtı. Regina Kenigswein, biri 5, diğeri 3 yaşındaki çocuklarıyla perişan halde eşikte dikiliyordu. Regina’yı tanıyan Antonina’nın gözleri yaşardı, ama hemen toparlanarak içeri buyur etti. Antonina onları iki ay aslan kafesinde gizledi.

Jan Zabinski bir süre sonra Regina’nın eşi Samuel’i Varşova Gettosu dışına çıkarıp ailesinin yanına götürmeyi başardı. Samuel Kenigswein, uluslararası yarışmalarda Polonya’yı temsil eden ünlü bir boksördü. Ayaklanma hazırlıkları yapılan gettoda gıda ve silah temini onun göreviydi. Ayaklanmanın lideri Mordehai Anilevich’e ailesinin yanında olması gerektiğini söyleyerek bu görevi bıraktı.

Jan Zabinski yardım ettiği Varşova Gettosu ayaklanmasında boynundan vuruldu. Herkes öleceğini zannetti, ama Jan toparlanmayı başardı. Savaş esiri olarak götürüldüğü Almanya’dan 1945 yılının Ekim ayında Polonya’ya dönebildi. Savaşın son günlerinde Naziler hayvanat bahçesini bastı, Antonina iki çocuğu ile Almanya’ya gönderildi. Savaş sonrasında Zabinskiler hayvanat bahçesini yeniden düzenlemeye başladılar. 1949’da açılışı yapılan mekânı Jan, 1953’e dek yönetti. Daha sonraki yıllarda hayatını eğitmen olarak sürdürdü, 50’den fazla kitap yazdı, radyoda yönettiği hayvanlar konusunda bir program çok popüler oldu.

7 Ekim 1965’te Yad Vaşem’de düzenlenen mütevazi bir törenle Jan ile eşi Antonina, Uluslararası Dürüst ödülü ile onurlandırıldılar. Onların kurtardığı ve İsrail’e yerleşmiş bazı Yahudiler, törende Zabinski Ailesi’nin yanında yer aldılar.

İsrail basının o günlerde yaptığı söyleşide Jan; “Bu bir kahramanlık girişimi değil, sadece insani bir zorunluluktu” dedi. Antonina 1971’de, Jan eşinden üç yıl sonra yaşama veda etti.

ABD’li yazar Diane Ackerman, insancıl Zabinski Ailesi’nin öyküsünü “The Zookeeper’s Wife, a War Story” adlı kitabında ölümsüzleştirdi.