Geçen hafta beklediğimiz gibi haftanın ilk günlerinde yurt içi ve yurt dışı piyasalarda olumlu bir hava hakimdi. Ancak haftanın sonlarına doğru ABD’den üst üste gelen kötü veriler, FED başkanı Bernanke’nin durumun daha kötüleşebileceğine ilişkin sinyalleri ve bono sigortalayıcılarının kurtarılmasına ilişkin taslakta bazı pürüzler çıkması sonucu Perşembe ve Cuma günleri piyasa oyuncuları daha güvenli yatırım araçlarına geçiş yaptı. Bu hafta da haftanın ilk günlerinde olumsuz havanın sürebileceğine ve hareketin ivmesine bakıldığında şu senenin en tehlikeli hareketlerinden biri olabileceğine dikkat çekmek isterim.
Daha evvel yazdığım yazılarda bu senenin geneline baktığımda ABD’den olumlu denebilecek bir veri gelmediğini söylemiştim. Bazı şirketlerin 2007 karlılıklarının iyi gelmesi son iki haftada piyasaların toparlanmasında rol oynamıştı. Bu hafta yine bu sebeplerden ötürü haftaya pozitif başladık. Ancak ABD tarafında üretici fiyat endeksinin beklenenden yüksek gelmesi piyasayı etkileyen ilk olumsuz gelişme olarak dikkat çekti. ABD’de yavaşlama olmasına rağmen petrol ve gıda fiyatlarının tüm dünyada artış gösteriyor olması FED’in Mart ayı sonrasında ekonomiyi hızlandırmak için yapacağı faiz indirimlerinde daha çok zorlanacağı anlamını taşıyor. Bununla birlikte bu hafta ABD’de tüketici güven ve durum anketlerinin beklenen seviyelerin oldukça altında açıklanması da ev hanesi harcamalarının ilerleyen aylarda bir miktar azalabileceğine işaret ediyor. Bu da olası bir resesyon durumunda piyasanın tekrar hızlanmasının daha zor olabileceğini gösteriyor. Ayrıca bu hafta Bernanke’nin ekonomik görünüm hakkında konuşmasını incelediğimde birkaç önemli detay gözüme çarpıyor. Bunlardan ilki yukarıda belirttiğimiz gibi ekonominin yavaşlarken enflasyonun hala yüksek seviyelerde olması. Bernanke bu durum sonucunda şu an gözlemlediğimiz yavaşlamanın 2001 yılından daha tehlikeli olduğunu dile getirdi. Bernanke’nin ikinci önemli söylemi ise küçük bankaların önümüzdeki aylarda daha fazla zorlanabileceğini ve hatta bazı bankaların batabileceğini belirtmesi. Bazı yatırımcılar piyasaların önemli gelişmelerden haberdar olmadığını düşünmeye başladı, bence bu da piyasaları alt üst eden bir başka gelişme. Bütün bu gelişmeler ile birlikte Cuma akşam üstü saatlerinde bu hafta açıklanması beklenen bono sigortalayıcılarından AMBAC’ın kurtarma planında bazı pürüzler olduğunun piyasalara duyurulması yatırımcıların endişelerini iyice arttırdı.
Yurt dışı piyasalarda bu hafta Euro Dolar karşısında önemli miktarlarda değer kazandı. Bu konuya da kısaca değinmekte yarar görüyorum. Amerika’nın durumu bu kadar kötüyken, Avrupa’da özellikle Alman verilerinin iyi geliyor olması Avrupa Bölgesi’nde yakın zamanda bir faiz indirimi ihtimalini oldukça azalttı. Yeni bir tarihi zirve yapan Euro/Dolar paritesinde yukarı yönlü hareketin son günlerde soluksuz olduğunu göz önünde bulundurduğumda paritede ufak bir düzeltme olması gerektiği düşüncesindeyim. Buna rağmen önümüzdeki birkaç ay içerisinde Euro’nun dolar karşısında bir miktar daha değerlenmesinin mümkün olabileceği görüşündeyim.
Yurt içi piyasalara baktığımızda Cuma günü gösterge tahvil olarak nitelendirilen 07/10/2009 kağıdının bu senenin en yüksek seviyesi olan yüzde 17 bileşik faize kadar yükseldi. Yurt dışındaki olumsuzluğun devamı durumunda bu hareketin bir miktar daha devam edebileceği görüşündeyim. Buna rağmen piyasalardaki olumlu gelişmeler olması durumunda gösterge bononun yüzde 16.95 bileşiğin altına rahatça gelebileceğini düşünüyorum.
Bu hafta yoğun ve zorlu bir hafta olacak gibi duruyor. Piyasadaki olumsuz havanın devam etmesi durumunda borsalardaki değer kayıpları oldukça artabilir. Buna rağmen açıklanacak veri ve haberler piyasaların moralini düzeltebilir. Bu yüzden piyasayı iyi takip etmeli ve hava değişmediği sürece olası ufak düzeltmeleri yabancı para birimlerinde alım, borsalarda ise satış fırsatı olarak kullanmalıyız.