Hindistan’ın güneyindeki Cochin kentindeki, bir zamanlar başarılı bir cemaati çatısı altında toplamış Pardesi Sinagogu, günümüzde yedi yaşlı Yahudi’ye kaldı
Hindistan’ın Kerala bölgesi, eski çağlarda Yunanlıların, Romalıların, Yahudi, Arap ve Çinlilerin ticaret merkezi konumundaydı. Efsaneye göre, ilk Yahudiler bu bölgeye İkinci Kutsal Tapınağın yıkılmasından hemen sonra gelmişlerdi.
Ticaret monopolunu ellerinde bulundurdukları için Arapların saldırılarına hedef olan Yahudiler 1524’te Cochin Mihracesinin koruması altına alındılar. Yahudilere, Mihracenin sarayının tam karşısında bir arazi temin edildi ve bu yerleşim zamanla bir “Yahudi Kenti”ne dönüştü. 1568 yılında, Pardesi Sinagogu parke taşlı dar bir sokağın bitiminde inşa edildi.
Dünyanın en eski sinagoglarından biri olup, yüzyıllar boyunca hiçbir tehlikeye maruz kalmaksızın cemaati çatısı altında topladı. Cochin’de yaşamış kalabalık cemaatten bugün geride kalan ve Yahudi Kenti’nde yaşamlarını sürdüren yedi kişi, dünyada hiçbir halkın Yahudilere bu denli misafirperverlik ve saygıyla yaklaşmadığını, Yahudilerin barış içinde yaşamaları yönünde çaba harcamadıklarını iddia etmekteler.
Cochin Yahudileri iki gruptan oluşmaktaydı: “Meyuhassim” veya Malabari Yahudileri olarak adlandırılan birinci ve nüfusu yoğun grubun Hindistan’a, Kral Süleyman döneminde tacir olarak geldikleri söylenmekte. İkinci grup olan “Pardesi” Yahudileri, bu topraklara Mısır, Irak, Suriye, İran, İspanya ve Almanya’dan geldiler.
Cochin, Aluva, Kuzey Paravur ve Ernakulum kentlerinde yerleşmiş bu iki grubun geniş cemaatlerinin inşa ettikleri sekiz güzel sinagog, 1950’de İsrail’e gerçekleşen kitlesel göçe dek hizmet verdi.
Hindi, Tamil, Malayalam ile İbranice karışımı ve “Judeo-Malayalam” olarak adlandırılan farklı bir diyalekt konuşan Cochin Yahudileri, Hint yaşam tarzına uyum sağladılar, kast sistemine uyarak toplumsal sınıflara ayrıldılar.
İki büyük grup ten renklerine göre de farklılık göstermekteydi: “siyahi” olan “Meyuhassim” veya Malabari Yahudilerinden 50 kişi bugün halen Ernakulum kentinde yaşamaktadır. “Beyaz” Yahudiler olarak bilinen ve daha etkin bir grup olan “Pardesi” Yahudilerinden sadece yedi yaşlı kişi Cochin’in Yahudi Kenti’nde yaşıyor.
Bu iki grup hiçbir zaman birbiri ile kaynaşmadı; “siyahi”lerle “beyaz”lar arasında evlilikler yasaktı.
1950’lerde başlayan ve 1970’lerde tamamlanan İsrail’e göç süreci sonucunda, Cochin’in zengin Yahudi cemaati yok oldu. Cochin Yahudileri kalabalık gruplar halinde Negev’deki Nevatim Moşavı, kuzeydeki Yuval Moşavı, Kudüs yakınındaki Katamon, Beersheva, Dimona, Yeruham gibi yerlere yerleştiler ve her yerleşim bölgesinde kendi sinagoglarını kurdular.
Yahudi gelenekleriyle Hint geleneklerinin uyumlu bir şekilde kaynaşmasının sonucu olarak sinagoga girerken ayakkabılar çıkarılıyor. Sinagogda kristal şamdanlar, mihracelerin hediyesi objeler var. Mavi-beyaz zemin Yahudi cemaatinin 15.yy’da Çin’den getirdiği söğüt ağacından inşa edilmiş. Bu sinagogda günlük dualar ancak Yahudi bir turist grubunun minyan oluşturması ile gerçekleşebiliyor. Gri saçları, emprime entarisi ile tipik bir Yahudi büyükanne görünümündeki 80’li yaşlarda Sarah Cohen, elindeki Tevrat’ı sessizce okuyor.
“Burası zamanla duaların yükseldiği bir sinagogdan, bir müzeye dönüşecek. O zaman tarih, buradaki Yahudi cemaatinin Hindistan’ın hoşgörüsüzlüğü veya ayırımcılığı yüzünden değil, göçler nedeniyle yok olduğunu yazacak. Bizler bu ülkede her zaman çok iyi ağırlandık” demekte.
Yahudi cemaatinin büyük çoğunluğu İsrail’e göç ettiği halde, küçük bir azınlık neden kalmayı tercih etti? Bu soruyu Sarah Cohen şöyle yanıtlıyor: “Nasıl terk edebilirdik? Bizler de Hintliyiz. Evimiz bildiğimiz tek ülkeyi niçin terk etmeliydik ki?”
Cochin’in son Yahudilerinden bir diğeri 85 yaşındaki Yossef Halegua. İspanya’dan göç eden ataları 1592’de bu topraklara yerleşmişler. Yossef ve eşi Juliette, 1761’de inşa edilmiş evlerinin verandasında otururken, Cochin’de hiçbir zaman antisemitizm olmadığını anlatıyorlar. İsrail’e göç eden Halegua çiftinin kızları Givat Ada’da yaşıyor.
Pardesi Sinagogu, bugün tarihi bir miras olarak devletin koruması altında. Bir zamanlar Cochin’de bulunan ikinci bir sinagog, 1950’lerdeki göç sırasında bütünüyle İsrail’e taşındı ve Kudüs’teki İsrail Müzesi’nde aynen kuruldu. Cochin sinagogunun kutsal sandığı, bir kısım göçmenler tarafından, gelecek nesillerce korunmak amacıyla dindar bir kibutz olan Nehalim’e getirildi.
Kaynakça/ Yediyot Aharonot/ İnes Ehrlich