28 Mart Cuma günü Sabancı Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen, Polonya, İsrail, Türkiye ve Almanya’dan 50 öğrenci ve akademisyenin katılımı ile gerçekleşen ‘Leaving Places, Shaping Places’ adlı etkinliğin konferans konusu II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Avrupa ülkeleri ve özellikle Türkiye’deki göçmen sorunlarıyla ilgiliydi.
Polonya ve Almanya’da bulunan “Krasiau Initiative” adlı sivil toplum kurluşunun organizasyonunu yaptığı, Anna Lindh Vakfı, Robert Bosch Vakfı ve Frederich Ebert Vakfı tarafından desteklenen konferansın ilki ve ikincisi aynı öğrenci grubuyla ekim ayı içerisinde Berlin ve Wraclaw’da düzenlendi. Konferansta, Türkiye’nin II. Dünya Savaşı’ndaki rolü ve 1933 yılında Almanya’dan kaçan ve İstanbul Üniversitesi tarafından kabul edilen akademisyenler ile ilgili yapılan sunumlar oldukça önemli bir yere sahipti. Bunun dışında savaştan sonra Almanya’ya gelen Polonya vatandaşları hakkında da çeşitli bilgilendirmeler yapıldı ve göçmenlik kavramı altında vatandaşlık konusu tartışıldı.
Sabancı Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı organizasyonun İstanbul ayağında, Rıfat Bali “Türkiye’de Antisemitizm” konusu üzerine bir sunum yaptı. Ayrıca 1945’ten sonra Almanya- Türkiye ilişkileri ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği de konferans çerçevesinde tartışma konuları arasındaydı. Avrupa Birliği uzmanı Cengiz Aktar’ın katılımıyla öğrenciler Türkiye AB ilişkileri üzerine de ayrıntılı bir toplantı gerçekleştirdiler.
Grup, Türkiye’de yaşayan Yahudiler ile ilgili aldığı teorik bilgilerin dışında İstanbul’daki Yahudi kuruluşlarını da gezme şansı buldu. Aşkenaz Sinagogu’nda Robert Shild ile buluşan öğrenciler, sinagog ve Aşkenaz cemaati hakkında bilgi aldılar. Naim Güleryüz eşliğinde 500. Yıl Vakfı Müzesi’ni gezen grup Türkiye Yahudilerinin tarihçesiyle ilgili kısa bir konuşma dinledi. Neve-Şalom Sinagogu’nda öğrencileri Lina Filiba karşıladı ve günümüz Yahudi Cemaati ve yaşamıyla ilgili çeşitli bilgiler sundu. Kültür Merkezi’nde konuklara sunulan öğlen yemeğiyle de program sona erdi.
“Leaving Places Shaping Places” konferansının en önemli özelliği dört farklı ülkeden farklı kültürlere ait öğrencileri değişik ülkelerde konuk etmesi ve onların göçmenlik kavramı hakkında paylaşım yapmasına olanak sağlamasıydı. Konferansa katılan öğrenciler değişik kültürlerden çok şey öğrendiklerini ve göçmenlik kavramına daha değişik açılardan bakabilme yeteneğini kazandıklarını söylediler.
Organizasyon yetkilileri, akademisyen ve öğrenciler, yardımlarından dolayı Türkiye Yahudi Cemaati’ne teşekkür ettiler ve cemaat kurumlarını tanımaktan çok memnun olduklarını belirttiler.