İsrail Başhahamı Rav Şlomo Moşe Amar İstanbul’daydı…

Hahambaşı Rav İsak Haleva ve Bet-Din üyelerince ağırlanan İsrail Sefarad Başhahamı Rav Şlomo Moşe  Amar ve Genel Sekreteri Rav İsak Peretz  ziyaretlerinin ilk gününde  din bilginlerinin gömülü  bulunduğunu  tarihi Hasköy ve Ortaköy mezarlıklarını ziyaret etti.

Buralarda Neve Şalom Vakfı Başkanı Jojo Nasi ve yardımcıları ile Ortaköy Sinagogu Vakfı Başkanı Albert Elvaşvili ve yardımcıları   Başhaham Rav Amar’a Türk Musevi Cemaati için büyük önem taşıyan  mezarlıklar hakkında bilgi verdiler

İsrail İstanbul Başkonsolosu Moderhai Amihai  ile konuk heyet Ortaköy Sinagogu’nda  düzenlenen öğle yemeğine katıldı.

 Başhaham Rav Amar,  daha sonra İstanbul il Müftüsü Prof Dr. Mustafa Çağrıcı’yı makamında ziyaret etti.  Hahambaşı Rav Haleva’nın da hazır bulunduğu görüşmede din adamlarının dünya barışına  katkıları bir kez daha vurgulandı. 

İsrail Başhahamı Rav Şlomo Moşe Amar  Salı akşamı Neve Şalom Sinagogu’nda akşam duasına  katıldı.  Cemaat ileri gelenleri,  kurum kuruluş ve dernek başkanlarının yanı sıra yahidlerin de katıldıkları tören Yahudi dini geleneklerine göre mutlu günlerde olduğu gibi şofar sesleriyle başladı. 

Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya konuşmasına; Yahudi dininde din adamları arasında bir hiyerarşi olmadığı bilinmesine rağmen İsrail Sefarad Başhahamının Türk Musevileri için ayrı bir önem taşıdığını belirterek başladı. “(…)Son yıllarda globalleşen dünyamızda biz Türk Yahudileri de payımıza düşeni aldık. (…)1980’li yıllara kadar cemaatimize çok ender ziyaretçiler gelirken, günümüzde ziyaretçisiz nerdeyse bir hafta bile yaşamamaktayız

Türkiye Hahambaşısı ve Bet- Dini yıllardan beri ellerinden gelen her türlü çalışmayı ülkemizdeki Yahudilerin dini ihtiyaçlarının karşılanması için yapmakta, yönetmekte ve yönlendirmektedirler.

Sayın Başhaham,

Bu ziyaretinizle Ortodoks çizgisinde yaşamını sürdüren Türk Yahudiliğini yakından görme ve tanıma olanağı buldunuz.

Yüzyıllardan beri köklü bir geçmişi bulunan kanaatimce son yüzyılda dindar olmaktan fazla gelenekçi olan; nerdeyse tüm fertleri cemaatin birer kayıtlı bireyi niteliğini taşıyan; ve Yahudiliğiyle her zaman gurur duyan biz Türkiye Yahudileri sizin gibi değerli bir din adamının ziyaretiyle Hahambaşımız ve din adamlarımıza vermiş olduğunuz onur ve desteği gerçekten takdir etmekteyiz” dedi.

Başkan Ovadya, Hahambaşı Rav  Haleva ile Başhaham Rav Amar’a bir hediye sundu.

Söz konusu  ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Hahambaşı Rav Haleva: “Bugün Bet Amikdaş’ın açılışında, kabile reislerinin mizbeahta  kurbanlar sunmalarının 3. günü ve bilindiği üzere bu gün İsrail kabilelerinin sevinç günüdür.

Mutlu gününüzde, bayramlarınızda ve yeni ayın başında boru çalacaksınız diye yazılı olduğundan, biz de sizi  Şofar sesleri ile karşılıyoruz. Gemara’da Masehet İruvin’de şöyle yazılıdır:  Kişiyi  yüzüne karşı överken  azını,  çoğunu ise gıyabında söylemek gerekir.  Müsaadenizle sizden azıcık övgüyle söz etmek benim için onur olacaktır.

Efendimizin adı “Şlomo”dur. Bu adıyla barışsever ve barışı arar, tatlı ve hoş diliyle insanları Tora’ya yakınlaştırır. Masehet Gitin’de yazılı olduğu gibi Tora’nın tüm yolu Şalom yoludur.

İsrail Ulusu “Yapalım ve Dinleyelim” dediklerinde, Tanrı memnun olmuş ve onları Şalom Berahasıyla kutsamıştır.

Teilim’de şöyle yazılıdır: Tanrı der ki; Museviler aralarında barış içindeyken hata yapsalar bile aralarında barış bulunduğu müddetçe onlara hükmetmeyeceğim. Keza hikmetli Kral Şlomo da, Tora yolunun zarafet yolu, amacının barış olduğunu söylemiştir.

Cemaatimize yaptığınız bu ziyaretle bize verdiğiniz destek ve yakınlığınız için şükranlarımı sunmak isterim. Bu nedenle siz özel bir duaya layık bulunuyorsunuz. Size beden sağlığı, yüce nur, ve bu kutsal görevinizde uzun yıllar berdevam olmanızı, sizin ve sevdiklerinizin mutluluğunu ve yaşlılığınızda da zihin tazeliğinizi korumanızı diliyorum…”dedikten sonra konuşmasını yapmak üzere konuk başhahamı davet etti.

İsrail Sefarad Başhahamı Rav Şlomo Moşe Amar   2003 yılında yaşanan terör olayları sonrasında  üzüntülü bir dönemden gelmiş, o sırada cemaat bireylerinin kimileri hasta, kimilerinin ise  üzüntüden başları öne eğilmişti. Bu durumdan  çok duygulandığını, şimdi ise insanları sağlıklı görmek mutlu olduğunu belirtti ve  “Yahudi halkı uzun yıllar kan ve ızdırap içinde yaşamış olsa da hiçbir zaman umutlarını kaybetmemiştir, geleceğe dair umutlarını yitirmemiştir. Yaşanan tüm terör olaylarına rağmen tek bir ülke olarak var olacaktır ”dedi.  Yahudi ulusunun maruz kaldığı en büyük tehlikenin asimilasyon olduğunu ve bu konuda önemler alınması gerektiğini vurguladı. Başhaham Rav Amar tarihte Türk Musevi Cemaati’nden  yetişen bir çok yazar ve din adamlarının ışığından günümüzde de yararlanıldığını söyledi. Dua Neve Şalom’da bulunan mikvenin kapısına mezuza takılması sonrası Başhaham Rav Şlomo Moşe Amar’ın onuruna verilen yemekle devam etti.

Başhaham Rav Amar  İstanbul’da geçirdiği diğer günlerde ise cemaat kurumlarını ziyaret etti, cemaat ileri gelenleriyle bilgi alışverişinde bulundu.