Pesah Bayramı öncesi Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya ile toplumumuzdaki gelişmelere değindik...
Cemaat yönetiminde yapılan bazı değişiklikleri topluma duyurmak fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Şalom okurları biliyorlardır geçtiğimiz haziran ayından itibaren, ikinci bir dönem yine başkanı olduğum bir cemaat yönetimi var. Yürütme kurulunda bazı değişiklikler oldu. Yaklaşık her görevde iki kişi var. Amaç, ilerde görevi devralacak kişilerin gençlere de görev vermesini sağlamak.
Yeni dönemde birçok plan ve yapılacak iş var. Her ne kadar cemaat günlük işleri süratli bir tempoda gelişiyorsa da yeni projeleri hayata geçirerek ilerlemek istiyoruz. Geçen dönem halkı bilgilendirme açısından çok da başarılı olmadığım kanaatine vardım. Her ayın ikinci Salı günü yapılan otuza yakın toplantının en kalabalığı altı kişi idi. Sorunların dile getirilmesi için yapılan bu toplantılarda 50 kişiye hitap etmeyi başarmışsak, hedefe ulaştığımız söylenemez. Bu nedenle yeni dönemde Halkla İlişkiler grubu oluşturduk. Başında Yaşar Bildirici var. Cemaat Başkan Vekili Lina Filiba kendisiyle beraber çalışıyor. İlk toplantıyı Nisan ayı içinde Amram Oditoryumu olmak üzere 15 Haziran’a değin, hem Asya hem de Avrupa yakasında 4-5 toplantı gerçekleştireceğiz. Bunlar tüm cemaat bireylerine açık olup herkesi eşleriyle birlikte davet edeceğiz. Toplantıların başında önce bilgilendirme yapılacak. Yapısal olarak cemaatin nerede olduğu, nereye geldiğini gösterecek bir film hazırlanıyor. Sunumun ardından, muhtelif masalar oluşturulacak. Örneğin UÖML’nin masasında okul idarecileri ve cemaat temsilcileri bulunacak. Dini işler ve sinagoglarla, kurumlarla ilgili masalar oluşturulacak. Oralarda daha küçük komiteler bu kişilerin birebir dertlerini paylaşması sağlayacak. Toplumla Şalom Gazetesi vasıtasıyla iletişim sağlamaya çalışıyoruz. Çok fazla demeç vermiyoruz. Güvenlik gibi bazı nedenlerden dolayı çok fazla bilgi verilemiyor. Tüm bunlar üst üste gelince gereken iletişimi oluşturamıyoruz. Belirli e-posta zinciriyle birkaç bin kişiye hitap ediyoruz. Ancak bu daha fazla haber verme niteliği taşıyor.
Toplumumuzda bir duyarsızlık görüyoruz. Farklı amaçlarla düzenlenen törenlerde hep aynı simalara rastlıyoruz. Bilgilendirme toplantılarına katılım olacağını düşünüyor musunuz? Bu katılımı nasıl sağlayacaksınız?
İyi sunabilirsek daha fazla katılım sağlayabiliriz. Yapılan değişiklikler insanları çok da ilgilendirmiyor olabilir, hiçbir şikayetleri de yoksa az katılım olacak. Zaten onun endişesinde 3500 kişiyi davet ediyor, 400 kişi katılım bekliyoruz. %10-15 katılım oranı genellikle oluyor. Nedenini bilemiyorum ama maalesef böyle. II. Dünya Savaşı’nda hayatlarını kaybeden dindaşlarımız için Yom HaŞoa töreni, bir hafta sonra da Yom Ha Azikaron anma töreni gerçekleşecek. Bununla ilgili duyuruları yapmaya çalışıyoruz. Bu yıl 3.sü gerçekleştirilecek KaraKare Film Festivali özellikle gençlerin önayak olmasıyla yapılıyor. Filmlere cemaat bireyleri büyük ilgi gösteriyor. Ancak etkinlikte esas amaç geniş topluma ve lise öğrencilerine yayabilmek. Onda da çok başarılı olamadık.
Yahudi toplumunda da Türkiye ekonomisiyle paralel giden ciddi bir işsizlik söz konusu. Hahambaşılık bünyesinde başlatılan ‘insan kaynakları’ ihtiyaca biraz olsun yanıt veriyor mu?
Son dönemde tekstil sektörünün Türkiye’de inişte olduğunu ve görüyoruz. Bu çok ciddi bir şekilde toplumumuzu etkiliyor. çünkü çok fazla mensubu olmayan bir cemaatin %70’i çalışıyor ise, yansıma çok daha kuvvetli hissediliyor. Bunu giderebilmek için bünyemizde bir insan kaynakları oluşturduk. Bir arkadaşımız şahıslarla birebir ilgilenerek, gerekli yerlere yerleştiriyor. Bir çok işverenimiz burayı arayarak eleman buluyor. İki yıllık bir dönemde 250- 300 kişiye iş bulundu. Diğer bir sorun bu kişilerin çok kalifiye olmamasından kaynaklanıyor. Kalifiye olanlar ise işsiz olsalar bile hahambaşılığa müracaat etmiyorlar. Burada gözlemlediğimiz iş arayan kişilerin eğitimlerinin çok konuda yeterli olmaması idi. İlk olarak cemaat bünyesinde bazı bilgisayar kursları açarak bu kişilerin en azından bilgisayar kullanabilecek duruma gelmesini sağlamaya çalışıyoruz. Son kursumuz da dolmuş durumda. İleride başka mesleki kurslar yapmaya çalışacağız.
UÖMO’nın ‘08-’09 eğitim dönemi için kayıtlar başladı. Kayıtlarda bir artış gözlemleniyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Cemaatin kurumları içinde son yıllarda en çok aşama kaydedenler içinde okulu da saymamız gerekir. Üç öğretim yılı önce okulumuzda 325 öğrenci vardı. 2008-2009 kayıtları başladı 60 kadar yeni kayıt olduğunu tahmin ediyoruz. İlköğretim sınıflarının üç şubeye çıkarılması planlanıyor. Okul yönetimi bu sene 530 olan öğrenci sayısının önümüzdeki yıl 630’a, bir sonraki yıl da 700’ün üstüne çıkacağını öngörüyor.
Bunun birkaç nedeni var. İlginç birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Okul idaresinin bazı toplantılarına gittim. İnsanların büyük bir coşkuyla katıldığını görüyoruz. Okul başarı sağladığında, öğrenci sayısı arttığında yönetim motive oluyor, çok daha canla başla çalışılıyor. Ayrıca yine birkaç eğitim yılı öncesinde uygulanan fiyat politikası da bunda önemli rol oynuyor. İlk sene Minix’i bitiren tüm öğrenciler UÖMO’ye geldi. Veliler yuvanın avantajlarını gördükten sonra çocukları UÖMO’ya göndermeyi tercih ediyorlar. Bu da amaçlarımızdan biriydi. Birinci sınıf 75 kişi olacak, 7-8 kontenjan kaldı. Daha önce 25 kişilik sınıfı dolduramıyorduk. UÖMO’da ilköğretimi bitiren liseye devam edebiliyor. Üniversiteye öğrenci yerleştirme, okul yönetiminin ve konuyla ilgili cemaatin önde gelen birkaç kişisinin en önemli uğraşlarından biri. Sınavda alınan puanla en iyi yere girebilmeyi sanat olarak görüyorum. Okulumuzda bu çalışma okul müdürü dahil olan bir grup tarafından büyük heyecanla yapılıyor. Çok özel durumlarda da bir-iki öğrenciyi özel üniversitelerde burslu nasıl okutabiliriz diye çalışıyoruz. Son iki senede tüm öğrencilerin (açık öğretim olmaksızın) üniversiteye girmiş olması başarının en güzel kanıtı.
Or- Ahayim Hastanesi’nde de büyük gelişmeler yaşanıyor…
Hastanemiz özellikle yeni bölüm yapıldığında önceleri mali sıkıntılar yaşadı. Yeni bina açıldıktan sonra doldurmak çok kolay olmadı. Hem SSK, hem BA/KUR’un vermiş olduğu imkanlarla hastane, tüm branşlarda çalışır duruma geçti. En önemlisi açılan polikliniğe günde ortalama 250 kişinin gelmesi sağlandı. Üç ay önce hastanede üçüncü ameliyathane hayata geçirildi. Ayda 15-20 ameliyat yapılırken bu gün bu rakam 150 -180’e ulaştı. Kadın doğum ve bebek ünitesi yapıldı. Bebek yoğun bakım ünitesi oluşturuldu. Diğer önemli nokta ise cemaatimiz doktorlarının burada görev almaya başlaması.
Toplum bireylerine tavsiyem Or-Ahayim Hastanesi’ni tercih etmeleri olacak. Hele sosyal bir güvencesi var ise... Hastanemiz ne kadar büyür ve rantabl çalışırsa vereceği servis de o oranda çok olacaktır. Sonuçta kar için faaliyet gösteren bir kuruluş değildir.
Sağlık konusundan söz açılmışken, hahambaşılığında sorumlu olduğu başka hastanelerde yatan bazı özürlü hastalarımız var. Bunlar cemaatimiz için mali bir sorumluluk yaratıyor. Bunu çözmek için muhtemelen kısa bir süre sonra Barınyurt’un bünyesinde bir binayı engelliler için kullanacağız.
Nasıl bir topluma sahibiz?
Yaşlı ve azalan bir toplum olduğumuz çok aşikar. Ancak sevinerek söylemek isterim ki Brit- Mila sayısından tespit yapabiliyoruz. Geçen sene diğer yıllara oranla rekor bir doğum gerçekleşti. 80’in üstünde Brit - Mila yapıldı. Bu da 160-170 çocuğun doğduğunun ifadesi. Bazı yıllarda 100 doğum oluyordu. Bu da hem okul açısından, hem de gençlerimize hitap eden kuruluşların ileriye yönelik planları açısından temel teşkil ediyor. Bu doğumlar okulun da daha çok öğrenciye hitap edeceğinin bir göstergesidir. Anadolu yakasında bu oran daha az olsa da, Marmaray’ın hizmete girmesiyle trafik sorununa çare bulunacak, ev fiyatlarının makul olmasıyla oraya bir kayma olacaktır. Anadolu yakasında çok önemli olan Caddebostan Sinagogu ile Göztepe Kültür Derneği’nin oluşturduğu kompleks için gelişmeler yapıldı.
Mezarlıklardan da söz etmek istiyorum…
Mezarlıkların dönem dönem sorun olduğunu görüyoruz. Uzun yıllardan beri Kilyos’tan söz edilir. Birkaç ay içinde hizmete girecek. Özellikle Hasköy Mezarlığı’nda yapılan midraşta çok daha düzgün şartlar altında bu hizmet verilmeye çalışılmakta. Altunizade’deki mezarlıkta bir midraş yapılması için belediyeden izin alındı, kısa bir süre sonra orası da yapılacak.
Yeni Vakıflar kanunu cemaatimize bir yarar sağlayacak mı?
Yeni vakıflar kanunu cemaatimizi pek ilgilendirmiyor. Bilindiği gibi cemaatimiz gayri menkul fakiridir. Ayrıca 2003’te çıkartılan yasa ile biz zaten eksiklerimizin çoğunu giderebildik. Cemaatimizin en önemli iki sorunu şunlar idi: Ulus Mezarlığı gibi, sahibi olduğumuz mezarlıkların bizim uhdemizden alınarak belediyelere verilmesi. Bir diğeri ise mazbutaya alınmış vakıfların mallarının geri verilmemesi ki bu çok kolay gözükmüyor. Türkiye Cumhuriyetinde Osmanlıdan kalma binlerce vakıf mazbutaya alınmış. Burada sadece dini azınlık vakıflarının malları önemli değil. örneğin Edirne veya Bergama Sinagogu’nun mallarının iade edilmesi çok mümkün görülmüyor. Vafıklar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt bunun nedenlerini dile getirmişti.
Pesah bayramı arifesinde söylemek istedikleriniz...
Bu sene bildiğiniz üzere cemaatimizin ihtiyacı olan matsanın büyük bir kısmı Türkiye’de üretildi. İşlem yapılırken her zamanki gibi azami dini kaidelere uygun bir şekilde gerçekleşti. Bir bölüm de İsrail’den ithal edildi. Geçtiğimiz sene matsa ve matsa unlarının tümünü yurt dışından getirtmiştik. Uygulanan kota nedeniyle bir kısmını İsrail’den bir kısmını Ukrayna’dan ithal etmek zorunda kalmıştık. Bu sene Kavaklıdere fabrikasında imal ettiğimiz şaraplarda Orthodox Union kaşesi bulunuyor. Orthodox Union, dünyada en geniş çapta kaşerut damgası veren kuruluştur. Uzun vadede Türk şarabının ihraç edilmesini sağlamış olacağız.
Bu vesileyle tüm dindaşlarımın Pesah Bayramı’nı kutlar, barış ve sevgi içinde bir yıl geçirmemizi temenni ederim.
Geçen dönem halkı bilgilendirme açısından çok da başarılı olmadığımız kanaatine vardım. Bu nedenle yeni dönemde Halkla İlişkiler grubu oluşturduk. İlk toplantıyı Nisan ayı içinde hem Asya hem de Avrupa yakasında 4-5 toplantı gerçekleştireceğiz. Gözlemlerimiz arasında iş arayan kişilerin eğitimlerinin çok konuda yeterli olmaması. İlk olarak cemaat bünyesinde bazı bilgisayar kursları açarak bu kişilerin en azından bilgisayar kullanabilecek duruma gelmesini sağlamaya çalışıyoruz.
Son kursumuz da dolmuş durumda. Bünyemizde insan kaynaklarıyla ilgili bir veri tabanı oluşturduk.
Bir çok işverenimiz buradan eleman buluyor. Diğer bir sorun, iş arayanların çok kalifiye olmamasından kaynaklanıyor. Kalifiye olanlar ise işsiz olsalar bile hahambaşılığa müracaat etmiyorlar. "
Kurumlar içinde son yıllarda en çok aşama kaydedenler içinde okulu da saymamız gerekir. İlk sene Minix’i bitiren tüm öğrenciler UÖMO’ye geldi. Veliler yuvanın avantajlarını gördükten sonra çocukları UÖMO’ya göndermeyi tercih ediyorlar. Bu da amaçlarımızdan biriydi. Birinci sınıf 75 kişi olacak. Daha önce 25 kişilik sınıfı dolduramıyorduk. Son iki senede tüm öğrencilerin (açık öğretim olmaksızın) üniversiteye girmiş olması başarının en güzel kanıtı.
En önemlisi Or-Ahayim’de polikliniğe günde ortalama 250 kişinin gelmesi. hastanede üçüncü ameliyathane hayata geçirildi. Kadın doğum ve bebek ünitesi yapıldı. Cemaatimiz doktorlarının burada görev almaya başlaması. Toplum bireylerine tavsiyem Or-Ahayim
Hastanesi’ni tercih etmeleri.