GAZZA… O bir fenomen

Selim ÇİPRUT

Paul John Gascoigne, 27 Mayıs 1967 yılında Dunston’da dünyaya geldi. Ailenin dört erkek çocuğunun ikinci büyüğüydü. Babası John, nakliye firmasında çalışıyordu. Çok zor şartlarda yaşıyorlardı. Babası son çare Almanya’ya gitmişti, burada en azından daha iyi iş imkanları bulup, ailesini daha refaha ulaştırmak istiyordu. On yaşında hayatının en büyük trajedisine şahit olmuştu, şeker dükkanının önünde abisinin arkadaşına araba çarptığını görmüş, bunun  etkisinden aylarca kurtulamamış, en sonunda travma geçirmişti. Aynı dönemde babası beyin kanaması geçirip, 8 ay hastanede kalmıştı. Gazza futbola, dört yaşında başladı. Sabah 8’den akşam 8’e kadar hiç durmadan top oynardı. Sokak ya da park, onun için hiç fark etmiyordu. Annesi, onu döverek zorla eve sokuyordu. Sekiz yaşında okul takımına girdi, ardından Redheugh Boys isimli amatör takımda kendinden çok büyüklerle oynadı. Futbol simsarlarının dikkatini çektiğinde henüz 13 yaşındaydı. İlk İpswich Town takımında, sonrasında Middlesbrough ve Southampton takımlarında seçmelere katıldı, fakat hiçbirinde başarılı olamadı. En sonunda şans ona Newcastle United takımında gülmüştü. Coğrafya dersinde saatlerce imza çalışması yapması öğretmeninin dikkatini çekmişti. Yanına gelip ne yaptığını sorduğu öğretmenine: “Ben ünlü bir futbolcu olacağım, hayranlarıma vereceğim imzanın güzel olması gerekir” cevabını vermişti. Öğretmeni  buna kahkahalarla gülüp Gazza’nın moralini bozmuş : “Sadece milyonda bir kişi futbol yıldızı olur, bunun sen olmayacağı kesin” demişti.  Gazza bu kelimeleri yıllarca unutmadı, ve ilk imzalı resmini Coğrafya öğretmenine  şu notla birlikte gönderdi: “Milyonda bir, demek ki bayağı şanslıymışım.”

 Newcastle United genç takımının kaptanıydı. Ve 1984-85 sezonunda FA Youth Cup’ı kazandılar, bu maçın finalini Watford ile oynadılar, Gazza bu maçta iki gole imza attı. 1985-86 sezonunda ilk profesyonel imzasını atarak, siyah beyazlı formayı sırtına geçirmişti bile. Profesyonel olarak ilk golünü St James Park’ta Oxford’a attı. Newcastle forması ile 107 maç oynadı, bu maçlarda toplam 25 gol attı. 1987-88 sezonun sonunda “En İyi Genç Futbolcu” seçildi. Başarısı başta Manchtes United ve Tottenham olmak üzere bir sürü takımın dikkatini çekmişti. Gazza, fanatik bir Liverpool taraftarıydı, ondan teklif almaması başka takımlara itiyordu. Alex Ferguson’a Manchester’e imza atacağına söz vermesine rağmen, 2.3 milyon Pound’a Tottenham’a transfer oluyordu. Bu o zamanların transfer rekoruydu. Alex Ferguson için hayatının en büyük hayal kırıklıklarından biriydi bu, hatta kitabında bile yazmıştı. Yeni koçu Terry Venables sayesinde Gazza tek kelime ile evrim geçmişti. Oynadığı ilk yıl takımı 6. olmuştu, bir sonraki yıl ise 3. olmuştu. 75 maçta görev aldı ve 14 gole imza attı. Özellikle o sene FA Cup yarı final maçında Wembley’de Arsenal’e attığı frikik golü, hala futbol kitaplarında ders olarak okutulmaya devam ediyor. Final maçını Nottingham Forrest ile oynayacaklardı, fakat Gazza ciddi bir sakatlık geçirmişti, final maçına gitmeden evvel kendisi Lazio ile anlaşmıştı bile.

 1992 yılında 5.5 milyon Pound karşılığında Lazio transferi en sonunda gerçekleşmişti. İlk maçı İngiltere’de canlı yayınlanmıştı. İlk golünü Roma’ya 89. dakikada atmıştı. O maça kadar sergilediği performans vasatın altındaydı. İtalyan medyası ve yaşadığı sakatlıklar onu oldukça soğutmuştu İtalya’dan.1995 yılına kadar Lazio’da forma giydi,43 maçta oynayıp sadece 6 gol atabildi. Geçirdiği kavak kemiği sakatlığı yüzünden bir türlü istediği futbolu oynayamıyordu, onun dışında gece hayatında da çok hızlı biriydi. Lazio macerasından sonra bu sefer güzergah Glasgow Rangers idi. Burada 74 maçta 30 gole imza atıp, belki de en büyük istatistiksel başarısını elde ediyordu. 1998 de tekrar İngiltere’ye dönüp Middlesbrough takımında 2 sene kaldı,ardında  Everton İngilterede son durağı oldu. ABD ye gidip DC United ile sözleşme imzalamaktan son anda vazgeçti. Sonra 9 aylık bir sözleşme için Çin’in Gansu Tianma takımına transfer oldu. 4 maçta 2 gole imza attı, ardından SARS virüsünün patlaması ile ülkesine geri döndü.

Gazza, oldukça renkli bir kişilikti. Benny Hill’e benzeyen yüzü ile bir komedyenden farksızdı. Hatta bir olay dünya futbol literatürüne geçti: Rangers ta oynarken Aberdeen maçında Hakem Dougie Smith sarı kartını düşürür, Gazza peşinden sinsi sinsi giderek sarı karı yerden alır, hakemin sırtını dürter, Hakem Smith geriye dönünce ona sarı kartını gösterir. Stat tek kelime ile yıkılır, Smith ise buna gülmez, aldığı sarı kart ile bu kez  Gazza’yı cezalandırır. Artık, onun gibi oyuncular gelmiyor, gelse de hem futbolundan, hem şovundan zevk alsak da Gazza, senin kalbimizdeki yerin bambaşka…