Eczacılıkta güçlü bir kariyer

Eczacılık alanında kariyer yapmayı hedefleyen Sendi Okçu İzerel, günümüzde eczanede satılan ilaçların yanı sıra dermokozmetik ürünler, diyet yardımcıları ve vücut direnci artırıcı ürünler hakkında konuştuk. Eczacılık mesleğinin önümüzdeki yıllarda farklı alanlara ayrılacağı konusuna da eğilen Sendi yenilikleri sürekli takip ederek mesleğinde kariyer yapmayı hedefliyor.

Nur ŞAUL BARAKAS Ekonomi
30 Nisan 2008 Çarşamba

Kendinden bahseder misin?

1982 yılında İstanbul’da doğdum. İlkokulu Özel Evrim Lisesi’nde, liseyi de Nişantaşı Anadolu Lisesi’nde okudum. 2001 yılında Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesini kazandım. 2005 yılında mezun olur olmaz şu anda sahibi olduğum Volkan Eczanesi’ni devraldım. İki yıldan fazla bir süredir Volkan Eczanesi’ni idare etmekteyim.

2005 yılından beri tanıştığım Loni İzerel ile 2007 yılında evlendim.

Eczacılık hayatına atılmaya nasıl karar verdin?

Eczacılık okumayı, üniversiteye hazırlanırken gittiğim dershanedeki bir öğretmenimin tavsiyesi üzerine düşünmeye başladım. Tabiî ki asıl karar vermemde annemin, babamın ve abimin büyük desteği rol oynadı. Bu işin avantajlarını, zorluklarını ve bana ne konularda yardımcı olabileceklerini anlattılar. Eczane işletmek, hem çok iyi sağlık ve ilaç bilgisi hem de çok iyi ticaret bilgisi gerektiren bir iştir.  Üniversiteden mezun olduğunuzda doğal olarak işin sağlık kısmını çok iyi biliyorsunuz ama ticaret kısmı eksik oluyor. İşin bu kısmını da ailemin sonsuz desteği sayesinde başardım. Annem eczaneyi açtığım günden beri her gün benimle birlikte gelip hem bir düzen oturtmama yardımcı oldu, hem de bütün muhasebemi tutmakla kalmayıp işin bu kısmını da öğretti. Babamla abim tecrübeleri ve bilgileriyle bana destek oldular. Yeri geldi nöbetlerde benimle birlikte uykusuz kaldılar. Eşim de aynı şekilde eczaneyi açtığım günden beri bana yardımcı oldu. Zaman zaman yetişemediğim işlere koşturdu. Onların desteği olmasaydı bugünlere gelmem imkânsız olurdu.

Eczacılık mesleğinin zorlukları ve keyifli yanları nelerdir?

Eczacılık mesleğinin keyifli yanlarının yanında zorlukları da çok fazladır. Eczacının her zaman işinin başında olması gerekli. Günün 11 saatini eczanenin içinde geçiriyorsunuz. Tabiî ki, kendinize ayırabileceğiniz çok fazla zamanınız olmuyor. Bunun yanında takip etmediğinizde sizi maddi zarara uğratan, sürekli değişen sağlık bütçesi uygulamaları var. Sürekli yeniliklere ayak uydurmak zorundasınız. Tabi işin keyifli yanları çok daha fazla. Ben özellikle semt eczanesi olmanın avantajını yaşıyorum. İnsanlar sizi evlatları olarak kabul ediyorlar. Kendilerini burada rahat hissediyorlar. İş arkadaşlarım ve ben hastalarımıza bu duyguyu yaşatabilmek için çok özen gösteriyoruz. Sonucunda da nereye giderlerse gitsinler mutlaka size geri geliyorlar ilaçlarını almak için. Size güven duyuyorlar. Bu da size işinizi bir kere daha sevdiriyor, işinizi daha da keyifli hale getiriyor.

Günümüzde eczanelerde ilaçların yanı sıra farklı ürünler de yer alıyor. Vücut direnci, diyet yardımcıları gibi. Bu konu hakkında düşünceleriniz?

Artık eczanelerde vitamin ve diyet yardımcıları başlı başına bir sektör olmuş durumda. İnsanların yoğun iş temposu, stres ve düzensiz beslenme alışkanlıkları vitamin kullanımını kaçınılmaz kılıyor. Günümüzde insanların en büyük şikâyetleri yorgunluk. Multivitaminler ve konsantrasyon arttırıcı ilaçlara yönelmeyen kalmadı. Yalnız vitamin kullanımında önemli olan kişinin neye ihtiyacı olduğunu belirlemek. Aksi takdirde ya boşa harcanan ve sonuç getirmeyen bir tedavi olarak kalıyor ya da vitamin fazlalığı vücutta birikim yaparak daha değişik rahatsızlıklara neden oluyor. Diyet yardımcıları ise çok daha hassas bir konu. Tabiî ki tahmin edeceğin gibi en büyük talep de diyet yardımcılarına oluyor. İnsanlar zayıflayabilmek için kulaktan dolma tavsiyelerle doktorlarına ve eczacılarına danışmadan bu tarz ilaçları kullanmak istiyorlar. Bu konuda yanlış yapmamak çok önemli. Mesela  zayıflatıyor diyerek tiroid hormonu kullanıp, tiroid bezlerine zarar vererek ömür boyu ilaç kullanmak zorunda kalan kişilerle karşılaştım. Diyet yardımcılarını tavsiye edebilmek için aslında hastanın bütün sağlık özgeçmişini bilmeniz gerekir. Sonuç olarak diyet yardımcıları ve vitaminlerin mutlaka doktora veya eczacıya danışılarak kullanılması lazım.

Son 5 yıldır kadınlar kadar erkekler de bakımlarına çok önem veriyorlar. Eczanelerde değişik ürünler yer alıyor. Satış talepleri nelerdir?

Aslında bay bayan ayırımı yapmadan kozmetik ürünlerden uzaklaşıp sadece eczanelerde satılan dermokozmetiklere büyük bir yaklaşım var. Özellikle son 3 yıldır erkeklerin de bu yöne ilgileri arttı. Büyük dermokozmetik firmaları da bu ilginin farkında tabi. Çoğu yan ürünlerini unisex olarak lanse etmeye başladı ya da erkeklere özel ürünler üretmeye başladı. Erkekler de artık bizlere’ mimik kırışıklıklarım için ne kullanabilirim?’ gibi sorular yöneltmeye başladı. Cildi gençleştiren antioxydan ürünler artık erkekler tarafından da kullanılıyor. Eskiden bu tarz ürünler sadece bayanların bildiği ürünlerdi. Şimdi baktığınızda sizin tavsiyenize gerek kalmadan erkekler talep edebiliyorlar bu ürünleri. Tabi ki erkeklerin vazgeçemediği ürünlerin başında saç dökülmesini önleyici ürünler geliyor. Artık bu eskisi kadar zahmetli bir iş değil. Çok olumlu sonuçlar alınabiliyor. Bu nedenle daha önce konunun üzerine eğilmeyen herkes ilgilenmeye başlıyor. Bakımlı olmak kendine güveni beraberinde getiriyor. Artık erkekler de bayanlar kadar bunun farkında.

İlerideki hedefleriniz nelerdir?

Önümüzdeki 10 yıl içerisinde eczacılık mesleğinde büyük değişimler olmasını bekliyoruz. İnsanların gözünde raftan ilaç alıp satmak olan eczacılık mesleği artık ilaç danışmanlığı olmaya yöneliyor. Zaten çoğu kişi basit rahatsızlıklarında doktorlardan önce bize gelmeyi tercih ediyorlar. Doktordan reçeteleriyle geldikleri zaman doktorun anlatmasına rağmen ilaçların ne olduğunu, nasıl kullanacaklarını ve ne gibi yan etkilerin olabileceğini mutlaka sizden dinlemek istiyorlar. Çok uzun bir müddet elde hazırladığımız ilaçlar çok azalmıştı. Şimdi tekrar geri dönüş var. Özellikle cilt doktorları yapma ilaçları tekrar tercih etmeye başladılar. Benim de en çok ilgilendiğim konu cilt hastalıkları. Kendimi özellikle bu konuda geliştirmeyi seviyorum. Hazırladığım ilaçlarla tedavisinde başarılı olunan birçok cilt hastalığı olan kişi var. Hastanızın size gelip teşekkür etmesi zaten en büyük mutluluğunuz oluyor. İleride bu mesleğin birçok alt dalları olacak.

Hedefim bunların hepsinde kendimi geliştirip yeniliklerden kopmamak. Çünkü bir aksilik olmazsa uzun süre bu mesleği yapmak istiyorum.