ABD Başkanlık seçimlerine altı ay kala, önseçimler devam ediyor. Şu anda Demokrat Parti’den Barak Obama ve Hillary Clinton önde giderken, Cumhuriyetçi adaylardan tek güçlü aday olarak John McCain öne çıkıyor. Obama, Clinton ve McCain arasında geçen bu yarışta, 1920 seçimleri haricinde demokratlara oy veren Yahudi seçmenin oyu bu sefer Cumhuriyetçi McCain’e gidebilir mi?
Geçtiğimiz hafta Pennsylvania’da yapılan ön seçimlerde Yahudi oylarında Obama’yı %45’e %55 geçen Senatör Hillary Clinton, Yahudi seçmen oyları açısından ön seçimlerde önde gidiyor. Jerusalem Post Gazetesi’nin haberine göre; “İsrail konusundaki tutumu bilinen Clinton’a, İsrail konusuna önem veren Amerikalı Yahudilerin desteği tam. Yahudiliği ve İsrail konusunu ön planda tutmayan Yahudilerin ise oyları Obama’ya kaydırabileceği düşünülüyor.”
2007 yılının Kasım ayında yapılan bir araştırma, Yahudi seçmenlerinin %53’ünün Clinton’a meyilli, %38’inin ise Obama ve Demokratik Parti’den John Edwards taraftarı olduğunu göz önüne sermişti. Bugüne baktığımızda ise, Senatör Clinton’ın altı ayı aşkın bir süredir New York Yahudi Cemaati’ni kazanmak için yaptığı çalışmaların ve Ortadoğu konusunda en tecrübeli ve planlı aday olmasının ülke genelinde işe yaradığını görebiliyoruz.
İsrail ve Filistinlilerin sorununa çözüm bulmak için elinden geleni yapacağını belirten Clinton, her halükarda Filistinlilerin İsrail’i tanıması gerektiğinin önemini vurguluyor. Senatör Clinton’un 2005 yılında yaptığı İsrail ziyareti ve İsrailli liderle görüşüp güvenlik de dahil olmak üzere Ortadoğu’nun önemli sorunlarını tartışması, ABD’li Yahudilere Clinton’ın İsrail’e verdiği önemi gösteriyor. Clinton, ayrıca Kızıl Haç ve Kızılay gibi insani yardımlarda bulunan Magen David Adom’un kızıl sembolünün tanınması için de çalışmalar yürüttü. Clinton’ın, Almanya’da saklanan dünyadaki en büyük Holokost arşivinin açılması için Senato’da teklif vermekten, Hizbullah tarafından kaçırılan İsrailli askerlerin kurtarılması için yaptığı çalışmalar gibi birçok girişimleri de oldu.
Obama’nın Yahudi seçmenlerin oylarını rakibi Clinton’a kaybetmesinin sebepleri arasında yirmi senedir üyesi olduğu “Trinity United Church of Christ” adlı kilisenin Baş Rahibi Jeremiah Wright ile olan ilişkisi yer alıyor. Rahip Wright İsrail aleyhine yaptığı konuşmalar ve Hamas lideri tarafından yazılmış bir mektubu cemaatine okumasıyla tepkileri üzerine toplamıştı. Rahip Wright’ın tutumu Obama’nın İsrail’e olan görüşlerini yansıtmadığından, Obama’nın rahibiyle olan yakınlığı ona dezavantaj sağlıyor ve Clinton kampanyasını yürütenler tarafından gündeme getiriliyor. Geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada Obama, Rahip Wright’ın başta İsrail karşıtı tutumu olmak üzere birçok görüşünü eleştirdi. Obama’nın Yahudi düşmanlığı ile ünlü İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad ile görüşmeyi düşünmesi de Yahudi seçmenlerin tepkisini çekiyor.
ABD’li Yahudilerin Obama’yı desteklememesinin bir başka nedeni ise, ara sıra danışmanlık hizmeti aldığı Zbigniew Brzezinki. Yahudilerin Brzezinki’ye kuşkuyla yaklaşma nedeni ise 2006 yılında onayladığı “The Israel Lobby” adındaki kitap. The Israel Lobby adlı kitap ABD’nin İsrail ile olan ilişkisinin, ABD’nin dış politikasına zarar verdiğini savunuyor. Clinton taraftarlarının iddasının aksine, Brzezinski Obama’nın dış politika danışmanı değil. Brezezinski Newsweek Dergisi’ne yaptığı açıklamada, Obama’ya sadece ara sıra danışmanlık hizmeti verdiğini belirtmişti.
İsrail karşı olmadığını her fırsatta Yahudi seçmenlere anlatmaya çalışan Obama, geçtiğimiz hafta ABD eski Başkanı Jimmy Carter’ın terörist grup Hamas’la görüşmesini kınadı. Obama, İsrail’i resmen tanımayan ve yok etmek isteyen bir grubun sadece barış istemesi halinde karşılıklı görüşülebileceğini söyledi.
Obama da rakibi Clinton gibi İsrail’in güvenliğinin ön planda olduğunu her fırsatta belirtiyor. 24 Şubat 2008’de Cleveland’da yaptığı konuşmada İran’ın İsrail’in en büyük tehdidi olduğunu söyleyen Obama, devlet başkanı olarak hedefinin bu tehdidi ortadan kaldırmak olduğunu açıkladı. İsrail ve Filistinlilerin güvenli bir şekilde barışçıl bir çözüm bulması için çalışacağını her fırsatta tekrarlayan Obama, İsrail yanlısı olmasına rağmen henüz New York gibi önemli bir şehrin desteğine sahip olan Clinton kadar Yahudileri ikna etmiş değil.
Cumhuriyetçi Parti adayı John McCain ise demokrat ağırlıklı olan Yahudi seçmenlerin oylarını kazanmak için atağa geçti. Florida Eyaleti’ndeki seçmenlerin %8’e yakını Yahudi seçmenlerden oluşuyor. 28 Nisan günü Florida eyaletinde Palm Beach’de İsrail yanlısı seçmenlere kendini tanıtmak ve finansal destek almak için Lother ve Carlyn Mayer’ın ev sahipliği yaptığı bir etkinlik organize edildi. Yetkililer McCain’in Yahudi seçmenler arasındaki şansının 2004 yılındaki seçimlerde % 22 ile %25 arasında oy alan George W. Bush’dan daha yüksek olduğunu söylüyorlar.
McCain de bu sene İsrail’e olan desteğini göstermek için İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile görüşmelerde bulundu. Hamas ve Hizbullah gibi terörist grupları eleştiren McCain, ayrıca Filistin Özerk Yönetimi Lideri Mahmud Abbas ile de görüştü. Askeri eğitimli (deniz kuvvetlerinden) bir aileden gelen ve terörist gruplara olan sert eleştirilerinden anlaşılacağı gibi, McCain de devlet başkanı seçilmesi durumunda İsrail’in güvenliğini ajandasına alacak.
“I used to be a democrat” (Eskiden demokrattım) adlı Yahudi koalisyonu Yahudilerin demokratlara olan oylarını Cumhuriyetçilere kazandırmak için uğraşan guruplardan bir tanesi; Eskiden Demokrattım koalisyonu halkla ilişkiler kampanyalarında Cumhuriyetçilerin İsrail yanlısı tutumunu ve güvenlik meselesini vurguluyorlar.
Yahudi seçmenlerin oyları, geçtiğimiz seçimlerde olduğu gibi Kasım 2008 seçimlerine altı ay kala Demokrat Parti adaylarına gidiyor.